Özel'den Erdoğan ve Bahçeli'ye çağrı: Sıkılı yumrukların açılmasını istiyoruz, bu sene cumhuriyet resepsiyonunu Çankaya'da yapın

"Ne Devlet Bey'in bizi hapsettiği yerde, ne de Bakırhan'ın işaret ettiği istikametteyiz"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

Bugün Amasra maden kazasının ikinci yıl dönümü. AKP iktidarı işçiye yoksulluk, sefalet, perişanlık ama daha da acısı ölüm getirdi. Amasra maden faciası bir katliam. Denetimsizlik ve liyakatsizliğin bir sonucu. Sayın Erdoğan o gün beklenen açıklamayı yaptı. Dedi ki; 'Biz kader planına inanan insanlarız.' Patlama öncesindeki tutanaklara göre 13 Ekim saat 23.43’te, yani patlamanın olacağı ana 17 dakika kala ilk uyarı başlıyor. 18.49’a kadar havalandırma vantilatörünün 53 kez ikaz 355 kez alarm verdiği yazıyor.

"Kader planına inanmak değil bilime inanmak lazım"

Orada kader planına kader planına inanmak değil bilime inanmak lazım. İlk ikazla birlikte orayı boşaltmak o canları kurtarmak lazım. Bunları yapmayıp da 'kader planında bu varmış' derseniz kader planında o zaman ülkeyi yöneten kişinin vurdumduymazlığı o işletmeyi yönetenleri atarkenki liyakatsiz atamaları, devletin eksikliklerini görüp bu kader planında Erdoğan’ın bir rolü olduğunu kabul etmek gerekir.

Bu iktidarın gitmesi de bu ülkenin kader planında vardır. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Meclis'te yaptığı sunuşta neredeyse sorumluluğu ölen madencilerin üzerine attı. Suçluları aklayan bir süreç hiçbirimize yabancı bir süreç değildir. Suçlular, cezalarını alana kadar Amasra davasını takip etmeye devam edeceğiz. Soma'da yakınlarını kaybedenler de bilsin çok geçmeden o davalar bir daha açılacak ve anaların yüreğine su serpilecek.

"Fernas'ın patronu hak yiyor ve bunu Erdoğan'a dayandırıyor"

Fernas, AKP'nin Batman Milletvekilinin adı ve soyasının ilk hecelerinden oluşan, patronunun halihazırda milletvekili olduğu bir şirket. Soma'da maden işletmeciliği yapıyor. 'Cumhurbaşkanı bana hak verdi' diyor. İşçiler sesini duyuruyor, çağrı yapıyor. Duymuyorlar. En son açlık grevine başladılar. Ankara'nın ortasında bir parkta yemeden içmeden seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Erdoğan'a sesleniyorum; işçinin emeğini sömüren patron senin milletvekilin. Bir kez daha sesleniyorum; Fernas'ın patronu hak yiyor ve bunu Erdoğan'a dayandırıyor. O işçilerin başına bir şey gelirse sorumlusu bizzat Recep Tayyip Erdoğan'dır. 

"Adrese teslim ihalenin sahibi Cengiz Holding"

Adrese teslim bir ihale var. Öyle bir şartname yapmışlar ki ihale bakır madeni ihalesi. Sabah ihale yapıldı ve Cengiz Holding'e ait şirket ihaleyi aldı. Sahada 80 milyon ton cevher var. 3.5 milyara ihaleyi almışlar cevherin değeri ise bunun 123 katı. Değeri 456 milyar TL. Tayyip bey bunu 3.5 milyar TL veren yandaşına veriyor.

AK Partililer, MHP'liler siz bu yüzden mi bunlara oy verdiniz. Bunu unutmayacağız. Biz bunun peşini bırakmayız, ihalenin iptali için gereğini yapacağız. Nasıl bir yapıymış da Cengiz Holding'e bu veriliyor. Bu hak değildir, vicdani değildir. Yapılan iş ne dine ne imana ne ahlaka sığar. Bu soygundur, soyan Cengiz Holding'tir, soyulansa hepimiziz.

"Katliam yasası iptal edilmeli"

Gebze'de, Ümraniye'de canlarımızı öldürdüler hepimizi mahvettiler. Biz bu katliam yasasını uygulamadık, uygulamayacağız, asla da uygulatmayacağız ama kendi belediyeleri örtülü mesajı alanlar canlara kıyıyor. Bizim belediye başkanlarımız da vekillerimizde canlarımıza kıymayacağımızı söyledik. Anayasa Mahkemesi'ne sesleniyorum bu katliam yasasını iptal edin.
 

"İsrail'in Türkiye'ye saldıracağının kanıtını ortaya koyamadılar"

3 hafta önce Sayın Şimşek ekonominin iyiye gittiğini yeni vergiler getirmediklerini söylemişti. Ama Meclis'e AK Parti grubu 12 maddelik bir teklif getirdi. 1 Ekim'de Sayın Erdoğan, TBMM'nin açılışında yaptığı konuşmada, İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir dedi. Buna anlam veremedik. Bu işte bir bit yeniği var dedik. Yönetimdeki beceriksizliğini örtmek için İsrail'i ortaya atıyor dedik. Dışişleri Bakanı gizemli laflar edecekti. Milli Savunma Bakanı, kahraman ordumuza rağmen bir şey diyemeyecekti düşüncesiyle, kapalı oturum istedik.

Kendisi gelmedi, iki bakanını gönderdi. Kapalı oturumda konuşulanı 10 yıl söyleyemezsiniz ama söylenmeyecek bir bilgiyi Meclis'e verse kimse söylemez. Kapalı oturumda sizin bilmediğiniz 1 tek kelime söyleyemediler. İsrail'in Türkiye'ye saldıracağının kanıtını ortaya koyamadılar. Sayın Bahçeli siz de oradaydınız. Çıkın söyleyin ben bakanları dinledim ve İsrail'in Türkiye'ye saldıracağına ikna oldum, deyin.

"Yapılmayan alışverişten vergi almaya kalkan Deli Dumrul'a diyorum; bu parayı alamayacaksın"

Vergi kazanandan alınır. Kredi kartını veren banka mı kazanıyor alan vatandaş mı kazanıyor? Alışveriş yapandan da değil yapma ihtimali olandan vergi almaya kalkıyor ama Türkiye’nin en büyük kar eden bankalara değil kredi kartından kendini döndürmeye muhtaç vatandaşın gırtlağına çöküyorlar.Yapılmayan alışverişten vergi almaya kalkan Deli Dumrul'a diyorum; bu parayı alamayacaksın.

"Teğmenler cezalandırılırsa sen de tarafını göstereceksin Erdoğan"

Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninde teğmenlerimizin Atatürk'e bağlılığını gösteren teğmenlerimize soruşturma açmışlardı dikkatle takip ediyoruz. Oradaki subayları sorumlu tutup 30-40 tanesini farklı yerlere tayin etmişler. O subaylar 15 Temmuz'da mücadele etmiş ve ülkesine hizmet etmiş. Bu haksızlıktır, esas mesele Sayın Erdoğan hiç rahatsız olacak bir şey yok, ne demiş teğmenler; Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Kimin olacak?

O teğmenler Mustafa Kemal'in tarafında, fesli deli Kadir'in dirisine sen gittin ölüsüne 5 bakan gönderdin. Biz Mustafa Kemal'in tarafıyız, fesli deli Kadir, 'Keşke Yunan kazansaydı' diyordu. Bu teğmenler cezalandırılırsa sen de tarafını göstereceksin Erdoğan. Bu millet genç teğmenlerin yanında, devleti de teğmenlerin karşısına dikenlerden ilk seçimde hesap soracak.

İlk 4 madde tartışması

Bir yandan millet geçim derdindeyken Tayyip bye emekliye asgari ücret diye, çiftçiye emekçiye esnafa verdiği sözleri tutmazken HÜDA PAR’a verdiği sözleri tutuyor. Kadınları ortada bırakıp, arkasından devleti çekip İstanbul Sözleşmesinden bir imzayla çıktıkları gibi şimdi de o HÜDA PAR’cıların açtıkları tartışmaları kendileri sürdüremiyor, ama o mayınlı araziye Numan Beyi yolluyor.

Numan Bey güya entelektüel bir tartışma yapacak. Çıkmış şunu söylemi: Kendimizden ve ne yapmak istediğimizden çok eminiz. Kim? Anayasanın ilk dört maddesini tartışmaya açma Meclis başkanlığının kurumsal görüşü değilse, üzerine yemin ettiğimiz Anayasa'nın değişmez maddesini konuşmak görevi Meclis Başkanı'Nın görevi değilse kimin? Bu çoğul konuşmak niye? Kimsiniz siz? Meclis Başkanı tarafsızdır. O Anayasa'nın tarafındadır. 4 HÜDA PAR'lı ile bir de sensen, 5 kişisiniz en az.

Hiç öyle entelektüel tartışma yapıyorum ayağına girme. Türkiye Cumhuriyeti devletiyle de milletiyle de ülkesiyle de bölünmez bir bütündür. Tartışmaya kapalıdır. Nokta. CHP Anayasanın ilk dört maddesini tartışmaya açık olmadığının ve değiştirmeye açık olmadığının taş gibi arkasındadır. Bu ülkede bu konu tartışmaya kapalıdır."

"Ne Devlet Bey'in bizi hapsettiği yerde, ne de Bakırhan'ın işaret ettiği istikametteyiz"

Devlet bey demiş ki; 'Uzattığım el hesapsız, kitapsızdır' demiş. Ben ona diyorum ki; Devlet bey doğrusunu yapıyorsun, bu yaptığın için seni eleştirmiyorum. Milletin temsilcisine ulaşan el milletin kendisinedir. Yıllardır bunu yapmadın o yüzden size, AK Parti'ye karşı çıktık.

Çağrıya ihtiyaç yok. Bu parti artık daha fazla şehit gelmesin diye, anaların gözyaşı akmasın diye üstüne düşen ne varsa cesaretle yapacak. Ne Devlet Bey'in bizi hapsettiği yerde, ne DEM Parti Genel Başkanı'nın işaret ettiği istikametteyiz.

Bir çağrı da bizden; Sıkılı yumrukların açılmasını istiyoruz. Sayın Erdoğan'a sesleniyorum, Sayın Bahçeli'ye sesleniyorum: Bu sene Cumhuriyet resepsiyonunu Çankaya Köşkü'nde yapın.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU