Sığınmacı başvurularını "geçici olarak askıya alacağını" ve Avrupa Birliği'nden (AB) bu kararın "tanınmasını talep edeceğini" 12 Ekim'de açıklayan Polonya Başbakanı Donald Tusk, insan hakları örgütlerinin tepkisini çekti.
Aralarında bir Holokost anma örgütünün de bulunduğu 60'tan fazla sivil toplum kuruluşu, bu planlardan vazgeçmesi için Tusk'a çağrıda bulundu.
Temel hak ve özgürlüklerin siyasi pazarlık için kullanılamayacağı vurgulanan açık mektupta şu ifadeler kullanıldı:
Binlerce Polonyalı kadın ve erkek, komünist totaliteryanizm zamanında temel hak ve özgürlükler sayesinde yurtdışında sığınacak yer bulabildi. Savaşla birlikte zorluk ve belirsizliğin hakim olduğu, çatışmaların tüm dünyada patlak verdiği bir zamanda, savaşın kıyısında olsak da bu durum bizi insanlıktan ve kanunlara uymaktan muaf kılmaz.
Polonya ve AB, çoğu Ortadoğu ve Afrika'dan gelen göçmenlerin geçişini 2021'den beri kolaylaştırdıkları gerekçesiyle Rusya ve Belarus'u suçluyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sınırdan geçmeye çalışırken şiddet görerek geri itilen göçmenler, siyasilerin sandıktan daha fazla puan almasını sağlayabilse de yüzlerce kişi kayboluyor ve birçoğunun ölümünden ailesinin haberi olmuyor.
Tusk'ın bu tepki çeken açıklamayı, Polonya mayıstaki cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlandığı için yaptığı tahmin ediliyor.
Tusk ne uluslararası hukuku nasıl baypas edeceğini ne de iltica başvurularını nasıl askıya alacağını detaylandırdı.
Ancak dün X (Twitter) hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Polonya ve Avrupa sınırını korumak bizim hakkımız ve görevimizdir. Güvenliği müzakere konusu olmayacaktır. Kimseyle. Bu yerine getirilmesi gereken bir görevdir ve hükümetim bu görevi yerine getirecektir.
Diğer yandan Tusk'a yalnızca uluslararası örgütler tepki göstermiyor. Kendi koalisyonundaki ortaklarından da aykırı sesler yükseliyor.
Aynı zamanda merkez sağcı Polonya 2050 partisinin lideri olan Meclis Başkanı Szymon Hołownia, Tusk'ın yalnızca kendi partisi Sivil Platform
adına konuşabileceğini söyledi.Sol Parti'den Krzysztof Śmiszek de Tusk'la kurdukları koalisyonun önceki iktidara benzememesi gerektiğini belirterek uluslararası hukuka bağlılığın önemini vurguladı.
AB Komisyonu Sözcüsü Anitta Hipper de, Tusk'ın sığınma hakkına ilişkin olası adımının "insan hakları alanındaki yükümlülüklerin ihlali" tehdidi oluşturduğunu bildirmişti.
Independent Türkçe, Guardian, AA