Yavaş kurultayda sitem etti: Maalesef bir saat önce bana telefon açılıp, ‘Siz de konuşun’ dendi

Yavaş, “Biz 14 tane büyükşehir belediye başkanıyız. Sadece ikisini konuşturursanız, maalesef biz de buradan fitne ateşine odun atmış oluyoruz” dedi

CHP'nin 20'nci Olağanüstü Kurultayı'nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasının ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş kürsüye çıktı.

Kurultayda konuşma yapacağının kendisine bir saat önce bildirildiğini söyleyen Yavaş şunları söyledi:

Polemik çıkartmak istemiyorum ama ben de Ekrem Başkanımın güzel konuşması gibi sizlere bir konuşma yapmak isterdim. Hazır bir şekilde Türkiye’nin tüm sorunlarına değinen ve bu konulardaki fikirlerimi açıklamak isterdim. Ama maalesef bir saat önce bana telefon açılıp, ‘Siz de konuşun’ dendi.

Değerli arkadaşlar bir kasıt aramıyorum ama kurumsal bir partide eğer iki belediye başkanı konuşturuluyorsa, şöyle bir sorun vardır. Biz 14 tane büyükşehir belediye başkanıyız. Sadece ikisini konuşturursanız, maalesef biz de buradan fitne ateşine odun atmış oluyoruz. Aylardır yakılan fitne ateşine yani ‘Ekrem mi? Mansur mu?’ Bu konuda genel başkanımızın görüşü belli. Açıklamaları belli. Ben isterdim ki bütün arkadaşlarımız bu konuda fikirlerini açıklasın. İkimiz de aynı duygulara sahibiz. Bunları sorun etmiyorum. Dün ekranlarda da söyledim. Partimiz, tüzük kurultayını başarıyla atlatmıştır.

Özel: "Bu iki yanımdakilerin hepsi iktidarımızın anahtarlarını ellerinde taşıyan göz bebeklerimizdir"

Kapanış fotoğrafı alınırken Mansur Yavaş’ın sitemi hakkında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Sakın ha sakın basın sanar ki, iki gözümüzden bir tanesi kurumuş birisi yaşarmış. İkisini de iki gözümden başka birbirinden ayırmam. İki tarafımdaki kimseyi de birbirinden ayırmam. Ne olduysa şu yüzden oldu; bugün program yapılırken dün ben konuşacağım, sonra Selin Hoca konuşacak bırakılacak, bugün de oturumlar yapılacaktı. Bundan birkaç gün önce Ekrem Başkan planlanan marjda bir söz istemişti. O sözler dün uzayıp da bugünlere kalınca ben bu sabah yani toplantıdan bir buçuk saat önce Selin Hoca'ya dedim ki ''Ne yapıyoruz?'', o da dedi ki ''Böyle bir akışımız var''. Dedim ki, ''Böyle bir akış varsa, Mansur Başkan'a da soralım, arzusu varsa ona da bir söz hakkı verelim''. Burada bütün sorumluluk genel başkan olarak bana aittir. Ne Selin Hoca'nın, ne Ekrem Başkan'ın ne Divan Başkanı'nın değil, tüm sorumluluk bana aittir. Eğer bir kişinin hakkı birine geçtiyse o hakkı helal etsin, sorumluluk benim, benim de kusurumu affetsinler" dedi

İmamoğlu: "Bizim aramızda bir sorun olmaz"

Ekrem İmamoğlu konu hakkında şu yorumu yaptı:

Ben sizin (Mansur Yavaş) konuşacağınızdan haberdar bile değildim. Hatta genel başkanımız ‘burada iki belediye başkanımız konuşacak’ deyince siz de yanımdasınız kim konuşacak onu da bilmiyorum. Selin Hanım konuşmasında Yılmaz Büyükerşen’den bahsedince dedim acaba o mu konuşacak. Sonra çıktım konuşmamı yaptım.

 Başkanım size ‘Mansur Başkanım’ derim, hem ‘Mansur abi’ derim; Ankara’ya gelir seni ararım. İki gün önce aradım cuma namazını beraber kılalım mı diye sekretere not bıraktım ama nasip olmadı, yetişemedik. O da senin suçun başkanım. Bu kadar açık ve şeffaf. Ben bu kadar açığım, sen de bu kadar açıksın. Onun için bizim aramızda bir sorun olmaz. Ama olan biten budur. Senin rahatsız olacağın bir yerde bunu bilsem konuşmamı yere atar, yerime otururum başkanım hiç endişe etmeyin.

 

 

Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU