Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), Açık Radyo’nun lisansını iptal etme kararına tepkiler sürüyor.
Gazeteci meslek örgütleri ve sanatçılar karatın kabul edilemez olduğunu belirterek, bu yanlıştan dönülmesi çağrısı yaptı. Açık Radyo’dan yapılan açıklamada, kararın henüz tebliğ edilmediği belirtildi.
Açıklamada, "Açık Gazete programındaki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamında olduğu tartışmasız bulunan bir ifadeden yola çıkarak Açık Radyo’nun yayın izninin iptali noktasına gelinmesi kabul edilemez bir durumdur" denildi.
TGC’den yapılan açıklamada ise gazetecilerin, radyo ve televizyonların görevinin iktidarı memnun etmek olmadığı belirtilerek RTÜK’ün Anayasa’ya uyması ve ‘normalleşme’si çağrısı yapıldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) da kararı eleştirerek, RTÜK’ün, "Açık Radyo ile ilgili verdiği lisans iptal kararı, açıkça düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırıdır" mesajını yayımladı.
Karikatürist Gürbüz Doğan Ekşioğlu’ndan müzik tarihçisi Murat Meriç’e film eleştirmeni Zeynep Ocak’tan yazar ve seslendirme sanatçısı Yekta Kopan’a pek çok sanatçı da yaptıkları paylaşımlarda kararı kınadı.
Açıklamalarda “Kainatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo Susturulamaz" denildi. Açık Radyo, tam 29 yıldır yayın yapıyor.
“Açık Radyo’yu susturmak cüret değil cehalettir”
Açık Radyo’nun lisansının iptal edilmesine tepki gösteren Yazar Gündüz Vassaf şunları yazı:
Ne mutlu Türkiye’ye, Açık Radyo’su var. Ne mutlu Türkiye’nin Başkanı Tayyip Erdoğan’a. Dünyayla iftiharla paylaşabileceği Açık Radyo var. Ömer Madra ve arkadaşlarını, devlet konuğu olarak ağırladıklarına örnek gösterebileceği, hepsinin kültürlerine nefesini veren, radyo tarihinde Türkiye’den çığır açan bir Açık Radyo.
Ne mutlu, dünyada Türkçe konuşulan her yerde Açık Radyo’yla günaydınlaşan, gün boyunca yayınlarını yaşam şevkiyle takip eden dinleyicilerine.
Ne mutlu Açık Radyo’ya; İklim krizine duyarlılığıyla, dünyaya küresel yurttaşlık örneği veren Açık Radyo’ya. Kimsenin Açık Radyo’yu susturabilmek cüretinde olduğuna inanmıyorum. Ülkelerine kötülük yapmak istemiş olamazlar. Sokağa çıkmaktan, çocuklarının gözüne bakmaktan, ülkenin genç kuşaklarından kaçacakları duruma düşmekte istemezler. Gölgelerinden korkmanın kabuslarını hortlatacağını bilirler.
Açık Radyo’yu susturmak cüret değil cehalettir. Sesin idamıdır. Yoksa onlar da bilir, Açık Radyo’yu susturmak, Dünyaya hiç duyulmadığı kadar sesini duyurmak demektir. Türkiye’ye dünyayı kapatmak demektir.
Kainatın tüm seslerine ve renklerine, dünyanın her dilinde yayın yapma kudretinde Açık Radyo’ya, bugün de, yarın da günaydın!
“Açık Radyo toplumun her kesiminin sesi”
Akademisyen Seval Şahin ise şunları kaydetti:
Yaklaşık on yıldır Açık Radyo’da Günün ve Güncelin Edebiyatı programını yapıyorum. Bu süre içerisinde her kesimden yazarı, entelektüeli, akademisyeni programımda ağırladım. Programıma kimi davet etsem Açık Radyo’ya geliyor ve istediğini söyleyebiliyor olmanın rahatlığını hissetti, hissediyor. Bunu sağlayan ise Açık Radyo. Ben de herkesin her şeyi konuşabileceği, edebiyatlarını, kitaplarını, çalışmalarını anlatırken özgür hissedebildikleri bir programla Açık Radyo’nun bir parçası olmaktan çok mutluyum. Radyomuz kâinatın tüm seslerine açık olduğunu yayımladığı programlarla otuz yıldır gösteriyor. Toplumun her kesiminin, her canlının sesi oluyor. Zenginlik, çeşitliliktir ve çeşitlilik herkesi çoğaltır. Açık Radyo her zaman kâinatın tüm seslerine, tüm titreşimlerini açık olmalı ki hep birlikte çoğalmaya devam edelim.”
“Açık Radyo erdemli insanlar topluluğudur”
Açık Radyo Programcısı Derya Tolgay şunları yazdı:
Açık Radyo, birlikte olmanın ‘Biz’ olmanın, birbirimizden öğrenmenin, dayanışmanın gücünün, güzelliğinin vücud bulmuş halidir. Dostluğa, özgürlüğe, sevgiye, özene, zarafete, güvene değer veren sorumluluk sahibi gönüllü programcılardan ve aynı özelliklere sahip dinleyici ve destekçilerinden oluşur. Özetle; erdemli insanlar topluluğudur. Her şerde bir hayır her hayırda bir şer vardır derler.
Karanlık günlerimizde bize hep iyi gelen radyomuza daha da çok sahip çıkmak, mekânında onu ziyaret etmek, dayanışmayı büyüterek yeniden başlamak için belki de müthiş bir fırsat olacak olanlar. Bu da gelir bu da geçer ‘Ya Hû’ diyerek, neşemizi kaybetmeden devam.. Yeni başlangıçlara…
“Bu Karar Utanç Verici”
Yazar Gaye Boralıoğlu ise karara şu sözlerle tepki gösterdi:
Türkiye’nin en kurumsal, içeriği en geniş, sosyal faydası en yüksek yayın kuruluşlarından biri olan Açık Radyo’nun düğmeye basar gibi bir anda lisans iptali yoluyla kapatılması kabul edilemez bir uygulama. Şiddetle kınıyorum. Aklı başında, hakikate tutkun, çok sesliliğe değer veren herkes için de bu karar utanç verici. Umarım en kısa zamanda buradan dönülür ve Açık Radyo her zamanki gibi kainata seslenir.
Independent Türkçe
