CHP Genel Başkanı Özel: Ege Denizi, savaşın ve gerilimin değil barışın ve kardeşliğin denizi olmalıdır

Özel, “Biz isteyince erken seçim olmuyor ama siz, halk isteyince olur. Millet, erken seçim diyorsa mutlaka sandık gelir, iktidar değişir” dedi

Fotğraf: X / @CHPfotograf

Aydın ve Muğla büyükşehir belediyeleri işbirliğinde hayata geçirilen "Didim-Bodrum Turgutreis Deniz Otobüs Seferleri"nin açılışı dolayısıyla D-Marin Yolcu İskelesi'nde düzenlenen törende konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bölgenin kış ödenekleriyle yaz nüfusuna hizmet etmeye çalıştığını ancak bu durumun zorluk yaşattığını dile getirdi.

Ege Denizi'nin suyun iki tarafına barış getirmesini savunan anlayışta olduklarına dikkati çeken Özel, "Ege Denizi, savaşın ve gerilimin değil barışın ve kardeşliğin denizi olmalıdır. Ege Denizi'nde Yunanistan ile Türkiye arasında güvenin yeniden yukarıya doğru tırmanması, barışın konuşulması, suyun iki yanında aynı zeytinyağını sevenlerin, aynı mezeleri yiyenlerin, aynı şekilde eğlenenlerin, iki taraftan düşman değil dost olarak ortak menfaatler etrafından hem turizmde hem de diğer alanlarda iyi ilişkilerde olmasını ümit ediyoruz" diye konuştu.

Özel, Didim ve Bodrum ilçelerinin deniz otobüsüyle yakınlaşacağını söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Emekli, çalışan, çiftçi ve esnafla ilgili iyileştirme çalışmalarının yapılması gerektiğini vurgulayan Özel, şöyle devam etti:

Hükümet, bu sesi duy. Eğer geçim yoksa seçim vardır. Geçim olmazsa seçim olacaktır. Sesimizi duymayana o sesi duyururuz ama inat ederlerse hep birlikte büyük mücadele vereceğiz. Bu iktidarı er ya da geç yapılacak ilk seçimde mutlaka götüreceğiz. Erken seçim için 360 milletvekili bizde yok, muhalefette yok. Biz isteyince erken seçim olmuyor ama siz, halk isteyince olur. Millet, erken seçim diyorsa mutlaka sandık gelir, iktidar değişir.

“Yangınların yüzde 98'i insan kaynaklı”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir'in Selçuk ilçesinde çıkan yangında zarar gören vatandaşlarla  da görüştü.

Selçuk ilçesindeki Arvalya Orman Kampı'nda bulunan ve yangından etkilenen vatandaşları ziyaret eden Özel, onlarla bir süre sohbet etti.

İzmir'in Torbalı ilçesindeki patlamada hayatını kaybedenlere rahmet, tedavisi sürenlere ise acil şifa dileyen Özel, olayı yakından takip ettiklerini söyledi.

Selçuk'taki yangında ilk belirlemelere göre 350 hektar orman alanının zarar gördüğünü belirten Özel, Ege Bölgesi'ndeki neredeyse tüm illerden bölgeye yardımların geldiğini ve önemli dayanışmanın yaşandığını dile getirdi. Özel, şunları kaydetti:

Her vatandaşımızın orman yangınları konusunda bireysel sorumluluğu var. Bu yangının bir tanesi Menderes'teki olanı. 14 farklı yerde 8 farklı ilçede orman yangınlarına müdahale ettik. Örneğin Çeşme'deki yoldan geçen birinin sigara izmaritinden, Menderes'teki bir hobi bahçesindeki sigara izmaritinden çıktı. Yangınların yüzde 98'i insan kaynaklı oluyor. O yüzden öncellikle her bir vatandaşımızı, böyle büyük acıları yaşamamak için dikkatli ve sorumlu olmaya davet ediyoruz.

2021 yılında 350 bin hektar oranında orman kaybedildiğini ve bundan gelen bir deneyimlerinin olduğunu anlatan Özel, şöyle devam etti:

Yerel yönetimleri bu işlerin dışında bırakmaya çalışan birtakım yaklaşımlar vardı. Geçen cumartesi biz bunu burada göremedik, bundan dolayı memnunuz ama merkezi yönetimin alması gereken çok tedbir var. '3 yıl öncesine kadar bize helikopter lazım değil' yaklaşımının ne kadar yanlış çıktığını, bize nelere mal olduğunu görmüştük. Tüm bunları konuşmak için TBMM'ye geçtiğimiz hafta orman yangınlarının sebepleri, sonuçları, geri kazanım meselesine ilişkin kapsamlı önerge verdik.

“Bu sığınmacılar Suriye'ye gidecekler”

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplayan Özel, Atatürk'ün komşu ülkelerin iç işlerine karışılmaması ve toprak bütünlüğüne saygılı olunmasıyla ilgili düşüncelerini hatırlatarak, şöyle konuştu:

Türkiye'de resmi rakamlara göre 4,6 milyon, yaygın kanıya göre 10 milyona yaklaşan ajan sığınmacı sorunu varsa tek sorumlusu AKP'nin yıllardır yaptığı kötü dış politikadır. Sığınmacılara düşman olmak kolay. Biz sığınmacı yaratan politika ve politikacıların karşısındayız. Komşunda savaş kışkırtıcılığı yaparsan bu kadar sığınmacıyı bu memleketin başına musallat edersin. Buna itiraz eden varsa çıksın karşımıza konuşalım. Bu kadar sığınmacının gelmesinde hangimizin suçu var? Biz 'Esad ile küfürleşme, adını değiştirip 'Esed' deyip dün tatil yaptığını bugün düşman belleme, otur konuş işbirliği yap, bu iç savaşı durdur derken' sen ateşe benzinle gittin. Sonra göç dalgaları oldu. Bugün biz dedikten sonra 'Esad ile görüşeceğim' dedin, 'arabuluculuk teklif edeceğim dedim, bir şekilde masaya oturalım bu sığınmacılar' gitsin dedim, bunu arka kapı diplomasiyle Suriye yönetimine değil bütün Avrupa liderlerinin yüzüne söylüyorum. Bütün Avrupa ülkeleri büyükelçilerine söyledim, bir başka yolu yok. Esad ile oturulup konuşulacak, anlaşılacak, Suriye'de huzur sağlanacak. Avrupa Birliği elini cebine atacak, hepimiz elimizi taşın altına koyacağız. Bu sığınmacılar Suriye'ye gidecekler. Esad da bu noktada üzerine düşeni yapacak. Bu noktada hep birlikte çalışacağız.

 

AA 

DAHA FAZLA HABER OKU