Adıyaman'daki İsias Otel Davası 22 Ekim'e ertelendi

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve aralarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) öğrencilerin de bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan İsias Otel ile ilgili davanın ara duruşması yapıldı. 

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, depremde "Şampiyon Melekler" adını verdikleri çocuklarını kaybeden aileler, KKTC Başbakanı Ünal Üstel başkanlığında oluşturulan heyet ve siyasi parti temsilcileri katıldı. 
 

 

Duruşmada söz verilen aileler ile müdahil kuruluşların avukatları, tutuksuz sanıkların tutuklanmasını ve "olası kasıt" ile yargılanmalarını talep ettiler. 

Mahkemede konuşan sanıklardan Ahmet Bozkurt, müteahhit olmadığını sadece otelin sahibi olduğunu söyleyerek, Kıbrıs Barış Harekatı'nda savaştığını ve katil olmadığını ileri sürdü. 

Ahmet Bozkurt, "Suçsuzum otel inşaatında en kaliteli malzemenin kullanılması talimatını verdim. Kıbrıs'ta savaştım. Savaştan kaçmayan bir adam niye kaçsın?" ifadelerini kullandı. 
 

 

Depremde çocuklarını kaybedenlerden Pervin Aksoy İpekçioğlu, Gazi Üniversitesi'nin raporuna göre iki tahliye verildiğini, ancak bu raporda çelişki olduğu gerekçesiyle 9 Eylül Üniversitesi'nden yeniden bir rapor istendiğini hatırlattı. 

Pervin Aksoy İpekçioğlu, Gazi Üniversitesi'nin çelişkili raporuna göre, adli kontrol şartıyla tahliye edilen Halil Bağcı ve Efe Bozkurt'un tekrar tutuklanmasını mahkeme heyetinden istedi. 

Duruşmada mahkeme heyetinin söz verdiği depremde çocuğunu kaybeden Hülya Fırat Kılıç da 6 Şubat'tan sonra Adıyaman'a 16 ay sonra gelebildiğini ifade ederek sanık Ahmet Bozkurt'a seslenerek, "Siz İsias'ın kolonlarını kestiniz ama adaletin kolonlarını katledemeyeceksiniz. Bir katliam yarattınız ama bir hukuk katliamı yaratmayacaksınız" diye konuştu. 
 

 

Adıyaman'a geldiğinde, Adıyaman'ı yıkılmış göreceğini düşündüğünü ancak aslında yıkılmadığını aktaran Hülya Fırat Kılıç, "Yıkılan sadece sizin binanız. O çadıra girip evladımı teşhis etmek zorunda kaldım. Siz katilsiniz, bunu yüzünüze vurmaya geldim. Şikâyetçiyim sanıklardan" ifadelerini kullandı. 

Depremde İsias Otel'de yaşamını yitiren Türkiyeli tur rehberinin yakınları adına mahkemede söz alan Mustafa Dursun da, Adıyaman'a geldiklerinde yıkılan bir otel görmeyi beklerken, enkaz dahi göremediklerini anlatarak, "Sadece adalet istiyoruz" şeklinde konuştu.  

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi 3. Duruşma sonunda verdiği kararda, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız'ın ayrı ayrı tutukluluklarının devamına, diğer 8 sanık hakkında ise adli kontrol hükümlerinin sürmesinde karar kılarak, davayı 22 Ekim 2024 tarihine, saat 10.00'a ertelendi. 
 

İddianame 

Maraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) içlerinde sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin yaşamını yitirdiği Grand İsias isimli otele ilişkin hazırlanan iddianamede, 11 sanık hakkında "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor. Ayrıca iddianamede 2018'de otelin imar affından yararlandığı ve bazı teknik gerekliliklerin sağlanmadığı bilgileri yer alıyor.

İsias'a ruhsat veren kamu görevlilerine yargılama izni 

Adıyaman Valiliği İl İdare Kurulu, geçen hafta İsias Otel dava dosyasından ayrılan Adıyaman Belediyesi'ndeki kamu görevlileri ile ilgili soruşturma izni vermişti. 

Tutuklu sanıklardan bazılarının bilirkişi raporu ile tahliye edilmesine tepki gösteren aileler Adıyaman Valiliğinin aldığı bu kararı olumlu karşıladılar. 

İsias'a ruhsat vermede rolü olan kamu görevlilerinin yargılanacak olmasının mahkeme sürecinde otel sahibi müteahhitlerin yargılamasını daha da netleştireceği bildiriliyor. 

Aralarında, 35'i KKTC'den gelen kız ve erkek öğrencilerin voleybol takımı oyuncuları ile aileler ve öğretmenlerin oluşturduğu kafile olmak üzere toplam 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel Davası'nda 11 sanık yargılanıyor. 

İlk duruşması 3 Ocak 2024'te yapılan davada KKTC'li aileler çocukları için adalet istiyor. 

Mağdurlar, sanıkların "bilinçli taksir" yerine "olası kasıt" suçlaması ile yargılanarak cezalandırılmalarını istiyorlar.