Eda Baba'yla tanışmanız bundan yıllar öncesine, Eski Bando grubunun solisti olduğu yıllara ya da YouTube'da yorumladığı şarkılara dayanıyor olabilir. Hatta çok sevdiğiniz bir şarkıyı, en az orijinali kadar iyi yorumladığını düşünmüş olmanız da gayet mümkün. Çünkü çoğu zaman böyle yapıyor Eda Baba; sade, içten ama etkileyici yorumuyla şarkıların içinize işlemesini sağlıyor ve dinleyiciler onun sesinde huzur bulduklarını söylüyor. Malum, bu devirde arayıp da bulamadığımız, çok ihtiyacımız olan şey huzur...
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Eda Baba'nın Beni Vur yorumu, YouTube'da 63 milyon kez izlenmiş. Altına yazılan yorumlar resmen sonsuza uzuyor. Nazan Öncel'in güzeller güzeli Gidelim Buralardan'ına yaptığı cover 6 buçuk milyon, Gitme Kal Bu Şehirde neredeyse 9 milyon kez izlenmiş. "Orhan Baba, Müslüm Baba, Ferdi Baba bir de Eda Baba" diyen hayranları var tabii ama Eda Baba ille de "damar" şarkılar söylememiş. Mesela Reyhan Karaca'nın meşhur parçası Sevdik Sevdalandık yorumu 17 milyondan fazla izlenmiş.
"Daha güçlü hissediyorum"
Eda Baba, "YouTube'daki o ilk videolarda çok daha çekingen birini görüyorum buradan bakınca" diyor.
Tek başına müziğini üretmeye gücü yeten ama etrafı yapılan her şeyi kendine pay biçen erkeklerle çevrili olduğundan bunun pek de farkında olmayan bir Eda vardı o dönem.
Şimdiyse kendini daha güçlü hissettiğini söylüyor:
Kendimi ve dünyayla ilişkimi daha derinden keşfetmeye çalışırken, müziğimde de yeni şeyler deneyerek yeni şeyler öğrenmek için çabalıyorum. Yani ikisi de paralel bir dönüşüm içinde.
Eda Baba yaptığı nefis cover'larla meşhur olmuş olabilir ama elbette bununla kalmadı. Kendini keşfettiği ve müzikte kalıcı olmak için çabaladığı bir dönemde, Şubat 2019'da çıkardığı ilk solo albümü Bir Küçük Tebessüm, tam da şu sıralarda 5. yaşını kutluyor.
"Akıştayım"
O zamandan beri üretkenliğini bir an bile yitirmeyen Eda Baba, 2024'e de hızlı bir giriş yaptı. "İyiyim şu aralar" diyor ve "kendine bol bol zaman ayırıp hayatta nelerden keyif aldığını tekrar hatırladığı ve yeniden keşfettiği bir dönemde olduğu için" kendini iyi hissettiğini söylüyor.
"Akıştayım" dedikten sonra "Bol bol üretime odaklanmış vaziyette devam ediyor bu yıl" diye de ekliyor:
Son yayımladığım şarkımın hazırlıklarıyla ve keyifle başladı 2024. Şimdi de bu sene yayımlayacağım diğer yeni şarkıların kayıt sürecindeyim.
Baba, son olarak 14 Şubat'ta, günün "anlam ve önemine" de yakışan yeni teklisi Sen Beni Duy'u yayımladı. "Yorumları takip ediyorum merakla" diyerek ekliyor müzisyen:
Güzel tepkiler alıyorum hem şarkı hem klip için. Haftalarca uğraştığımız ve her adımını incelikle işlediğimiz her şarkı için aynı heyecanla takip ediyorum geri dönüşleri. Motive edici oluyorlar.
Eda Baba, orta halli, üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak büyümüş.
Özel günlerde, bayramlarda, eş dost akraba ziyaretleriyle kalabalık aile olmayı da sıkça hatırladığım bir ortamımız vardı. Kalabalık, gürültülü, neşeli.
Söz konusu Eda Baba olunca konuyu aileye getirmem son derece bilinçli. "Laf lafı açtı, konu döndü dolaştı aileye geldi" gibi bir durum yok ortada. Çünkü onun son derece yaratıcı fikriyle, hem ailesi hem de hayranları, 2022'de ondan muazzam bir hediye almış oldu.
"Maile sesler şahane, ömürlük bir anımız olsun birlikte"
Babası Adnan Baba'ya unutamayacağı bir armağan vermek isteyen müzisyen, Aile Albümü'nün doğuşunu şöyle anlatıyor:
Aile Albümü bir hediye fikriydi başta. Babamı doğum gününde stüdyoya götürüp profesyonel bir şarkı kaydetmekti ilk fikir. Sonra dedim ki 'Maile sesler şahane, ömürlük bir anımız olsun hep birlikte'.
Fikir şahane! Duyduğum andan beri "Kendi ailemle böyle bir şey yapma fırsatım olsa nasıl olurdu?" diye düşünmeden edemiyorum. Bence en güzel yanlarından biri de bu albümün. Onca kalabalığın, koşturmacanın, gürültü patırtının arasında, insana kendini ailesini düşündürüyor... İşte bu yüzden hem Baba'nın ailesine hem de dinleyicilerine harika bir hediye. "Eda Baba hediyeler konusunda hep bu kadar becerikli mi?" diye merak ediyorum.
"Hep iyiyim diyemem ama incelikli hediyeler vermeyi hep çok sevdim" diye yanıtlıyor.
Verdiğin kişiye kendini özel hissetirir ya böyle hediyeler... Bunu düşünerek bir şey tasarlamak ve yaratıcılığımı kullanmak hediye verirken beni de mutlu ediyor.
Etmez mi hiç?
Dedim ya "Kendi ailemle böyle bir şey yapsam nasıl olurdu?" diye düşünüyorum diye... Kesin itiraz eden olurdu, "Uğraştırma şimdi bizi", "Ne gerek var", "Bir ton iş şimdi" vesaire vesaire... "Sizin ailede oldu mu hiç böyle konuşmalar, itirazlar?" diye soruyorum. "Oldu, olmaz olur mu?" diyor Eda Baba.
Annem özellikle çok çekindi. Babam epey heyecanlandı tabii. Ama detaylı anlatınca kafamdakini, öncesinde şarkıları seçip birlikte uzun uzun çalışıp hazırlanacağımızı söyleyince rahatladılar, ikna oldular. Bu albüm süreci çocukluğumuzdaki gibi beşimizin uzun uzun zaman geçirmesi de demekti. Bu yüzden de hepimiz için ikna edici oldu sanırım.
"Nostaljik bir yanım var ama yeniye de yer açıyorum"
Aile Albümü'nün kapsamlı hazırlık döneminde biraz olsun çocukluğuna dönen Baba, eskiden daha nostaljik bir insan olduğunu söylüyor.
Yıllanmış olan her şey daha değerli geliyordu. Eşyalar, şarkılar, anılar... Hâlâ nostaljik bir yanım var ama yeniye de yer açıyorum. Geçmişe tatlı bir özlem duymak dozundaysa güzel bence.
Doğma büyüme İstanbullu olan Baba'nın, 35 yıldır yaşadığı kentle arası nasıl acaba diye merak ediyorum. "Kalabalığı çok yormaya başladı" diyor ama bir yandan da burada suçlanacak şeyin bu şehir olmadığını o da biliyor.
"Ama İstanbul'un günahı ne bu hikayede, değil mi?" diye sorup ekliyor:
Çok seviyorum kendisini. Denizini, kedisini, martısını, 10 yılları devirmiş binalarını...
İstanbul'un kendisine ilham veren şeylerden biri olduğunu da sözlerine ekleyen Baba, "Aslında her şey" diyor:
Filmler, kitaplar, müzik, doğada olmak, farklı fikirlerle biraz çekişerek yapılan sohbetler... İlham kaynakları bunlar dersem, bunları bir üretime dönüştürmemi sağlayan şeyler de genelde çok uç noktalardaki duygular oluyor sanırım. Büyük mutluluklar, derin hüzünler mesela.
"Adele'e benzetilmek de hoşuma gitti"
"Bu güzel şarkıları söyleyen kim, nasıl biri?" diye merak edip Eda Baba'yı internette araştırmaya kalkarsanız, şu sıralar şeker pembesi saçlarıyla hayran olunası müzisyenin fotoğrafları arasında biraz gezindikten sonra Ekşi Sözlük'te şu başlıkla karşılaşmanız son derece mümkün:
Eda Baba Türkiye'nin Adele'idir.
"Bunu kaçırmışım ben" diyor Baba ve Adele'den bir alıntı yapıyor:
'Herkes TikTok için şarkı yapacaksa benim jenerasyonum için kim müzik üretecek' lafını pek sevdim Adele'in. Bir moda için, bir platform için, beklentiyi karşılamak için müzik yapmamayı yani başladığım noktadaki heves ve heyecanımı unutmadan üretmeyi önemsiyorum. O yüzden bu laf güzel bir hatırlatıcı benim için.
"Adele'e benzetilmek de hoşuma gitti" diyen Baba'ya, kendini benzettiği biri olup olmadığını soruyorum. "Bilmem ki" diyor ve idollük kavramının pek de ona göre olmadığını söylüyor:
Kendimi keşfetme ve beni biricik kılacak özelliklerimi paylaşma gayretindeyim. Birini idol olarak görme fikrini oturtamadım hiç kafamda. Ama güzel şeyler üreten herkesin bir parçasından etkileniyorum tabii. İlham verici herkes başka güzel şeylerin doğmasını tetikliyor.
"Takipte kalanlar benden yeni şarkılar duyacak"
Ben yeni projelerini sormadan önce Eda Baba'nın bir hatırlatması var. "Merakla beni takip edenlere selamlarımı ilk kez denk geldiklerimize merhabamı ileteyim önce" diyor ve ekliyor:
Bağımsız müzisyenleri desteklemenizin üretimlerimizde ne kadar faydalı olduğunu bilmenizi isterim.
Sonra da Eda Baba cephesinde bizi neler beklediğini anlatıyor kısaca:
Takipte kalanlar bu sene içinde birbirinden güzel yeni şarkılar duyacak benden. Ve hayalini kurduğum disiplinler arası başka üretimler de var aklımda.
Sözlerini "Bir yerlerde karşılaşmak üzere" diye sonlandırıyor. Ve temennisine katılmamak mümkün değil.
© The Independentturkish