Suudi Arabistan: Filistin halkına güven içinde yaşama hakkı verilmeli

Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Refah’a yönelik askeri operasyonları genişletilmesinin silahsız sivillerin daha fazla acı çekmesine neden olacağını söyledi

İİT Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ele alındı / Fotoğraf: SPA

Suudi Arabistan, Filistinlilerin acılarına son verilmesi, Arap Barış Girişimi ve ilgili uluslararası kararlara uygun olarak, 1967 sınırları içerisinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasıyla güven içinde yaşama ve kendi kaderlerini tayin etme haklarını güvenilir bir yoldan elde etmelerinin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün Cidde’de düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda ülkesi adına yaptığı konuşmada, Gazze Şeridi’ndeki Refah şehrine saldırının ve onu hedef almanın son derece tehlikeli yansımaları konusunda uyardı.

Prens Faysal, Refah’a yönelik askeri operasyonları genişletilmesi planının, Gazze Şeridi’nde hedef alınan silahsız sivillerin daha fazla acı çekmesine neden olacağını da vurguladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Suudi bakan, tüm uluslararası taraflara ve uluslararası topluma, durdurulması, masum sivillerin korunması, Gazze Şeridi’ndeki ablukanın kaldırılması ve insani yardımlara kalıcı erişimin sağlanması konusunda üzerlerine düşen tüm sorumlulukları üstlenmeleri çağrısında bulundu.

Prens Faysal, İslam ülkelerinin, Filistin halkının ‘Filistin toprakları’ dışına zorla tehcir edilmesini reddettiğini yineledi ve yerinden edilenlerin derhal ve güvenli bir şekilde geri dönmesine izin verilmesinin önemini vurguladı.

Suudi bakan toplantıda yaptığı konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;

Bazı ülkelerin tutumlarında olumlu bir gelişme olduğunu, felaketin boyutunun anlaşıldığını, acil ateşkes çağrısında bulunan ülkelerin sayısında artış olduğunu gördük. Birçok ülkeden prensipte Filistin devletini tanımaya istekli olduklarını duyduk. Bu bağlamda bu ülkelere, Filistin devletini tanıma kararı alma, Gazze’deki savaşı durdurma ve iki devletli çözümü kabul etmesi için İsrail’e baskı yapmaya devam etme zamanının geldiğine dair mesajımızı gönderiyoruz.

Şu anda Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nı (UNRWA) hedef almanın Gazze’deki masum sivillere zarar vereceğini ve Filistin halkının acılarını daha da artıracağını vurgulayan Prens Faysal şöyle devam etti:

UNRWA’ya desteğini sürdürecek olan Suudi Arabistan, tüm destekçileri kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nde bulunan Filistinli mültecilere yönelik insani yardım misyonlarını destekleme konusunda üzerlerine düşen rolü oynamaya çağırıyor.

Suudi bakan, UNRWA’nın insani krizin etkilerini hafifletmek için Filistinlilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasında görevlerini yerine getirmeye devam etmesinin önemine dikkat çekerek, ajansa mali desteklerini askıya alan ülkelere bu kararı iptal etmeleri çağrısında bulundu.

İİT Genel Sekreteri Hüseyin Taha da yaptığı konuşmada, UNRWA’ya sağlanan fonların artırılması çağrısında bulunarak, ajans bütçesine yönelik katkıların askıya alınmasını büyük endişeyle takip ettiklerini söyledi.

Taha, UNRWA finansmanının artırılmasının, uluslararası toplumun Filistinli mültecilerin haklarını koruma konusundaki kararlılığını ve onların sorunlarına adil bir çözüm sunma konusundaki sorumluluklarını teyit edeceğine dikkat çekti.

Hüseyin Taha, İİT Genel Sekreterliği’nin, örgüte üye 25 ülkeyle birlikte geçtiğimiz günlerde Uluslararası Adalet Divanı’na bilgi sunduğunu ve İsrail’in 1967’den bu yana Filistin topraklarını işgal etmesinden kaynaklanan hukuki sonuçlara ilişkin 19-26 Şubat tarihleri ​​arasında gerçekleşen oturumlara katıldığını ifade etti.

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El Maliki ise, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki 2 milyon 300 binden fazla Filistinliye, açlık politikasının bir savaş aracı olarak kullanılması da dahil olmak üzere bir dizi felaket niteliğinde gerçekleri dayattığını söyledi.

Maliki, “İsrail dört ay içinde çoğu çocuk ve kadın az 30 bin Filistinliyi öldürdü, 80 binden fazla insanı yaraladı. 10 bine yakın kişi enkaz altında kaldı ve binlerce çocuk korkunç koşullarda bırakıldı” dedi.

İİT söz konusu toplantıyla, üye devletler arasındaki dayanışma ve iş birliğini güçlendirmeyi, bu saldırıları kınamayı ve Filistin halkının özgürlük ve adalet haklarını destekleyen güçlü bir tutum benimsemeyi amaçlıyor.

Toplantıya katılan dışişleri bakanları, İsrail’in devam eden saldırıları ve bölgede şiddetin tırmanması konusundaki derin endişelerini dile getirerek, saldırıların durdurulması ve Filistinli sivillerin korunması için etkili önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, ihlalleri durdurması ve bölgede barış ile istikrarı sağlaması için İsrail’e baskı yapmak amacıyla İslam ülkeleri ve uluslararası toplumun çabaları birleştirmesi gerektiğini de ifade etti.

Ayrıca acil insani yardımın yanı sıra siyasi ve ekonomik destek sağlamak da dahil olmak üzere Filistin halkını mevcut zorluklara karşı desteklemenin önemini de vurguladılar.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU