Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Diyarbakır'da çocuklarının Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından PKK'ya götürüldüğü iddiasıyla parti binası önünde eylem yapan aileleri köşesine taşıdı.
Söz konusu eylemin üç hedefi olabileceği görüşünü dile getiren Taşgetiren, bunları şöyle sıraladı:
- Dağa kaçırılan çocukların kurtarılması.
- HDP’nin yıpratılması.
- HDP’nin kapatılması.
Taşgetiren, bazı yayınların annelerin yapılan eyleme siyasi bir anlam yüklediğini söylerken bunu şöyle ifadelendirdi:
Anneler Diyarbakır’da HDP binasının önüne yığılır. HDP tabii ki onların talebine cevap vermez. HDP’ye siyasi zeminde söylenebilecek bütün sözler Anneler tarafından seslendirilir. Böylece HDP yıpranmış olur. HDP yıpranırsa, seçimlerde onunla açık – gizli ittifak yapmış olanlar da yıpranır. En azından örtülü olarak ittifak içinde görünen siyasi partilerde (mesela İyi Parti) tepki oluşturulur.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu hesabın bir ölçüde tutabileceğini söyleyen Taşgetiren, şöyle devam etti:
Bu hesap tutar mı? Bir ölçüde tutar.
Bir ölçüde, yani İyi Parti ve CHP’nin ulusalcı zemininde sorgulama niteliğinde gelişmeler olur.
HDP kendi tabanında yıpranır mı? Yani şu 6 milyon oy sarsılır mı? Şunu azıcık siyaset gözleyen herkes bilir: HDP seçmeni siyasi bilinci en yüksek seçmendir. Diyarbakır’da olan bitenin siyasi bir operasyon olduğunu düşünür ve durduğu yerden bir milim kımıldamaz.
Devletin HDP’yi kapatmak için “bin tane gerekçe” bulabileceğini söyleyen Taşgetiren, şunları yazdı:
Devlette bazı odakların bu konuda ne kadar mahir olduğunu en azından kapatma davasına muhatap olan Ak Parti biliyordur. HDP, bu siyasi zeminde kapatılıp yeniden açılan partilerin son versiyonudur. Orada 6 milyon oy gibi bir “Ukde” var ve Devlet, bu ukdeyi, sağlıklı biçimde çözmeyi başaramadı.
Medya diliyle annelerin “siyasi enstrüman” boyutuna indirgenmesi de ne yazık ki sorun çözücü olmayacaktır. Çünkü sorunlar her yerden aynı nitelikte görünmüyor.
Independent Türkçe