Otorite ve örgüt: Olası bir uzlaşı bahsi

Fotoğraf: AA

Kamuoyu yoklamaları her ne kadar halk desteğinin oranında düşüş olduğunu gösterse ve savaştan sonra Filistin'i, özellikle de Gazze'yi yönetecek organlar için arama ve inceleme çalışmaları devam etse de bahisler yine hem Filistin hem de bölgesel ve küresel düzeyde meşruiyete sahip, tek bir bloğu temsil eden Otorite ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) lehine sonuçlandı.

Otorite Başkanı, Batı Şeria, Gazze ve Kudüs'ü kapsayan tüm Filistin oluşumunun sorumluluğunu içermesi şartıyla hem Otorite hem örgüt olarak Gazze'yi yönetme sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunu ifade ederek bu bahsi kabul etti.

Bahsedilen bölgeleri içeren Filistin oluşumunun şu an ABD ve İsrail'in yarısı dahil dünyanın üzerinde birleştiği ciddi bir proje olarak konuşulan Filistin devletinin topraklarını kapsaması gerekiyor hatta kapsamalıdır.

Şu an karar alma çevrelerinde Filistin devleti salt bir slogan ve ilke olarak değil, henüz tanımayanların da kendisini resmi olarak tanıması için bir seferberlik başlatılarak hayata geçirilecek bir uygulama olarak görüşülüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yaygın olarak "ertesi gün" olarak tanımlanan aşamaya gelince;

Filistin Otoritesi ve FKÖ üzerine girilen bahis, Filistinlilerin, dışarıdan talimat almadan, önlerine konacak seçenekler için kendi iç koşullarını bizzat hazırlamaları halinde başarılı hale gelecek.

Aynı şekilde bu bahis sadece halkın ve örgütlerin desteğinin nasıl sağlanacağının Filistinlilere bırakılması halinde yararlı olacak.

Söz konusu desteğin önceliği herkesi FKÖ ve onun siyasi programlarına ve anlaşmalarına bağlı kalma yükümlülüğü çerçevesi içinde bir araya getirmek olmalı.

Ama bu, kendi meclisinde, yani 'Ulusal Konsey' içerisinde bir muhalefetin varlığını engellememeli ve Hamas hareketinin ister konsensüs yoluyla ister savaştan sonra yapılması gereken seçimler ile bu meclis içerisinde yer alacağı varsayılıyor.

Seçimler geçen yıllarda büyük ölçüde aşınmış olan Filistin ulusal meşruiyetini güçlendirecektir.

Kendisine karşı yapılan darbeye rağmen Gazze Şeridi'ni hiç terk etmediğini düşünen Otorite'nin dönüşü, ancak Gazze Şeridi topraklarında tek bir İsrail askeri kalmadığında ve devletin kurulması ile anavatan birleştiğinde gerçekleşecek.

Batı Şeria ve Oslo'nun çöküşünden bu yana, hatta öncesinde ve sonrasında Otorite'nin İsrailliler ile arasındaki sağlıksız ilişki, tekrarlanmaması gereken bir ders niteliği taşıyor.

Çünkü Filistin Otoritesi'nin A bölgesinde ve nispeten B bölgesinde yönetim sorumluluğunu üstlendiği, C bölgesinde ise bu yönetimin tamamen yok olduğu bu deneyim, İsrail'e istediği her şeyi karşılıksız sundu; yerleşim yerleri inşası devam edip genişledi.

Güvenlik koordinasyonu olsun ya da olmasın istediğini karşılıksız alan seçici işgal devam etti.

Bu durum, Filistin kamuoyunun Otorite'yi işgalin bir güvenlik uzantısı olarak görmesine neden oldu ve belki de bu, Otorite'nin popülaritesini, prestijini ve ulusal imajını kaybetmesinin en önemli nedenlerinden biriydi.
 


Mahmud Abbas'ın, Fetih hareketinin ve FKÖ'nün çok iyi bildiği gibi; çözüm dosyası ister yarın ister sonraki gün açılsın, Otorite bir dizi temel reforma ihtiyaç duyuyor.

Sadece çözümde etkin bir figür olmak ve süreçlerine ciddi bir etkide bulunmak için değil, Batı Şeria'da, Gazze Şeridi'nde ve Kudüs'te milyonlarca Filistinlinin hayatını yönettiği için, temel reformlara gereksinimi var.

Dolayısıyla çözüm olsa da olmasa da Filistin halkını rahatlatacak, toprağında kalma ve direnme olanakları sunacak eksiksiz bir performans göstermesi gerekiyor.

Filistin halkını hedeflerine ulaştırma, tüm dünya tarafından tanınan haklarını gerçekleştirme konusunda sorumluluklarından vazgeçmeyecek ulusal hareketine bağlı kalma imkânları sunmalı.

Tüm sonuçları tüm şanı ve fedakarlıkları, tamamen yıkılmış bir bölgenin yeniden inşası, yenilenemediği için aşınmış, çökmüş bir siyasi sistemin yeniden inşası, bölünmeleri ayrılma noktasına gelmiş bir milletin yeniden birleşmesi başta olmak üzere yarattığı tüm zorluklarla birlikte, Gazze'deki savaştan sonra, bu önemli görevler öne çıkacak ve Filistinliler bu görevlerin yerine getirilmesinde öncü rolü üstlenecek.

Performansları mükemmel ve ikna edici olursa dünya onları desteklemekten, savaşın tüm sonuçlarını tek başına kontrol altına alacak, savaşlardan ve felaketlerden tükenmiş bir halkı bir araya getirecek bir devletin kurulması için ciddi bir şekilde çalışmaktan çekinmeyecek.

Böylece Filistin halkı nihayetinde arzu ettiği hedefe, bir Filistin devletine ulaşacak.

Bunu tüm dünyanın istediğini göz ardı etmek doğru değildir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU