Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazze halkının abluka sebebi ile çektiği sıkıntıların hafifletilmesi içinde ilgili kurumlarımız aracılığı ile her türlü gayreti gösterdik. Bugünde 'adil bir barışın kaybedeni olmaz' düsturyla hareket ediyoruz" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İstanbul'da Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi Açılış Töreni'nde konuşan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Cumhuriyet tarihinin ilk kilisesi açıldı
2019 senesinde temelini birlikte attığımız Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin açılış töreninde sizinle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. 85 milyonun her bir ferdi gibi Süryani toplumumunun ihtiyaçlarını karşılamayı adlediyoruz.
Başkanlığımız döneminde İBB Başkanımız Kadir Topbaş ile bu süreci başlattık. Süryani cemaatinin yöneticileriyle eşgüdümlü çalışarak uygun yer tespitinden arsanın tahsisis ile ilgili idari düzenlemelerin halledilmesine kadar gerekli adımların yapılmasını sağladık.
İnşa edilen kilisenin Süryani vatandaşlarına ve şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Yasal değişikliklerle cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinmelerine imkan sağladık. Daha önce el konulmuş cemaat vakıfların iadesini, üçüncü şahıslara geçenlerin de bedelinin ödenmesini temin ettik.
"Bölgemizdeki sorunların kökeninde Filistin meselesi var"
Cumhuriyet tarihinde inşa edilen ilk kilise olan Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi, 2002'den beri din ve inanç özgürlüğü alanında hayata geçirdiğimiz birçok çalışmadan birisidir.
Bu bölgede talep edilen okul konusunu İçişleri Bakanımızın bugün verdiği müjdeyle yaklaşık 2 dönüme yakın arazinin tahsisiyle o adımı da atmış olacağız.
Bugüne kadar 113'ü Süryani cemaati olmak üzere toplam 1084 taşınmazın cemaat vakıfları adına tescili tamamlandı.
Türkiye farklı kültür ve inançları barış içinde yaşatmış örnek birikime sahiptir.
Hangi bahaneyle olursa olsun insanların kutsallarına saldıranlara göz yumamayız. Osmanlı'nın bölgeden çekilmesiyle birlikte Müslümanların ve Hristiyanların Kudüs üzerindeki hakları, sayısız Birleşmiş Milletler kararına rağmen adım adım ihlal edilmiştir.
Nefret suçlarına göz yumanlar, farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşama iradesini de ne yazık ki dinamitlemektedir. Bölgemizdeki sorunların kökeninde Filistin meselesi bulunuyor. Bu mesele hakkaniyete uygun çözülmedikçe bölgemiz barışa hasret yaşamaya devam edecektir.
"Bağımsız Filistin devleti bir ihtiyaç"
Osmanlı'nın bölgeden çekilmesiyle birlikte Müslümanların ve Hristiyanların Kudüs üzerindeki hakları, sayısız Birleşmiş Milletler kararına rağmen adım adım ihlal edilmiştir.
Orta Doğu'ya kalıcı barışın gelebilmesi ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. Muhataplarımızla temaslarımızda en fazla üzerinde durduğumuz husus, Filistin meselesinin uluslararası hukuka göre çözülerek bölgenin huzura, kalıcı barışa ve istikrara kavuşmasıdır. Ateşe körükle gitmenin başta her iki taraftaki siviller olmak üzere hiç kimseye bir faydası olmaz.
Bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır.
Mesele hakkaniyetli çözülmedikçe sorun devam edecektir.
Türkiye; çatışmaların bir an önce durması, son hadiselerle birlikte iyice tırmanan gerilimin düşürülmesi için elinden geleni yapmaya hazırdır.
Filistin meselesinin uluslararası hukuka göre çözülerek bölgenin huzur, kalıcı barışa ve istikrarar kavuşmasıdır. Adaleti tesis etmede geç kalındıkça maalesef bunun faturasını Filistinliler ve İsrailliler ile birlikte tüm bölgemiz ödüyor.
Bölgede gerilimi tırmandıracak, daha fazla kan akmasına yol açacak, sorunları derinleştirecek her türlü adımdan imtina edilmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Sükunetin tekrar tesis edilmesi için başlattığımız diplomatik çabaları yoğunlaştırarak devam ettirmekte kararlıyız.
AA, Independent Türkçe