Arsene Wenger futbolun yeni kayıp zaman kurallarının uzun vadede daha iyi olacağını ve oyuncu davranışlarını düzenleyerek oyun süresini kısaltacağı görüşünde ısrarlı. Uzatma süresinin ve verilen kart sayısının artırılması sporda muazzam tartışmalara yol açarken, UEFA geçen hafta protokollere uymayacağını açıkladı.
FIFA'nın küresel futbol geliştirme şefi Wenger, The Independent'a konuştu ve bunun başarılı etkilerini Katar'da ve ardından Avustralya ve Yeni Zelanda'da düzenlenen erkekler ve kadınlar Dünya Kupalarında görebildiğini söyledi. Ayrıca bunun oyuncuları fiziksel olarak etkileyeceği fikrini de reddetti ve konuyu felsefi bir noktaya taşıdı.
Zaman kaybına karşı olup olmadığınızı soruyorum? Şahsen ben evet diyorum. Ben zaman kaybına karşıyım. Oyunun eşitliği için, oynamak isteyen takımın ödüllendirilmesini istiyoruz. Tribünde oturan taraftarın saygısı için, takımların oynaması için, takımları zaman kaybetmemeye teşvik etmek için. Daha sonrasında, zaman kaybına karşı savaşmak bana mantıklı görünüyor. Bundan sonra, ikinci soruysa nasıl sorusudur. O zaman içindeki mantığı bulmalısınız.
Mantık, bilerek veya kazara boşa harcanan zamanı eklemek olmalı. Bu süreyi kısıtlıyor musunuz? Şahsen ben bunu sınırlandırmaktan yana değilim çünkü bu ofsaytla aynı şey olduğunda, insanlar 12 santim ya da 5 santim verelim der ve sonra da neden 8 olmasın derler. Arkasında bir mantık olmadığında, kararı savunmak zordur. Dolayısıyla bunu yapmaya devam etmeliyiz.
Doha'daki ve şimdi Avustralya'daki son iki Dünya Kupasını izledikten sonra, takımlarım zaman kaybetme cesaretini kırdığını düşünüyorum. Ve bu konuda belli bir mantığımız olmalı. Ortalaması yaklaşık 10 dakika. 18'e çıktığı oldu, belki kafa yaralanmaları nedeniyle. Peki, bu durum oyunculara zarar veriyor mu? Ben öyle düşünmüyorum, çünkü 5 oyuncu değişikliği, şimdi iki dakikamız daha var, iki dakika daha [zarar verici] olmayacaktır... ihtiyaç duyulduğunda.
Wenger oyunun temel adaletine de benzer şekilde değindi.
İnanıyorum ki, Arsenal'i destekliyorsam, konuk takım 1-0 öndeyse ve her iki dakikada bir yere yatıyorlarsa üzülürüm. Bunun üzerine 90 dakikadan sonra uzatma yoksa çıldırırım. Takımımın geri dönme şansına sahip olmasını istiyorum, bu yüzden her zaman hangi tarafta olduğuma bağlı. Eğer metroya binmek istiyorsanız bu ideal değil ancak metroya binmekle takımımın maçı kazanması arasında bir seçim yapmak gerekirse, ben yine de takımımın maçı kazanmasını tercih ederim!
* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/sport
Independent Türkçe için çeviren: Meltem Ergin
© The Independent
