J. Robert Oppenheimer'ın torunu Charles'a göre Oppenheimer'daki bir sahne tam olarak doğru değil.
Christopher Nolan'ın Amerikalı Prometheus (American Prometheus) adlı biyografik kitaptan uyarladığı film, ünlü fizikçinin Manhattan Projesi'ne liderlik etmesinden atom bombasının yapımından sonraki yansımalara uzanan hayatını anlatıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Filmde Oppenheimer, Cambridge Üniversitesi'ndeki ilk günlerinde, profesörü Patrick Blackett'i potasyum siyanür enjekte edilmiş bir elmayla zehirlemeye çalışır ancak daha sonra zehirli elmayı idolu Niels Bohr alınca onun elinden almak için geri döner.
Fizikçinin torunu, Time'a verdiği röportajda Oppenheimer'daki zehirli elma sahnesinin tam olarak gerçekleri yansıtmadığını söyledi.
Charles Oppenheimer, bunun Kai Bird ve Martin J. Sherwin'in yazdığı Amerikalı Prometheus'ta da bir sorun olduğunu ve büyükbabasının "birini öldürmeye çalıştığına dair bir kayıt olmadığını" ancak yine de Nolan'ın filmine taşındığını söylüyor.
Filme dair en az sevdiğim kısım Amerikalı Prometheus'ta da sorun olan zehirli elma göndermesi. Eğer kitabı yeterince dikkatli okursanız, yazarların 'Bunun olup olmadığını gerçekten bilmiyoruz' dediğini görebilirsiniz.
Dedesinin birini öldürmeye çalıştığına dair bir kayıt olmadığını ve bunun gerçekten ciddi bir suçlama olduğunu söyleyen Charles Oppenheimer, sözlerini şöyle sürdürdü:
Robert Oppenheimer'ın hayatı boyunca bunu duyan ve doğru olduğunu düşünen tek bir düşmanı ya da dostu yoktur.
Charles Oppenheimer'ın dediği gibi, büyükbabasının Cambridge profesörü Patrick Blackett'i öldürmeye çalıştığına dair güvenilir bir tarihi kayıt bulunmuyor.
Bununla birlikte, büyük ölçüde Oppenheimer'ın başkalarına anlatmasına dayanan bu hikayenin doğru olduğuna inanılıyor.
Yine de kitapta, arkadaşı Jeffries Wyman, Oppenheimer'ın hikayeyi abartmış olabileceğini ve aslında Blackett'i sadece hasta edecek kadar zehir kullanmış olabileceğini öne sürmüştü.
Robert Oppenheimer'ın biyografisini kaleme alan yazar Ray Monk, bu anekdotun Oppenheimer'ın yaşam öyküsünün efsaneleştirilmesinin bir sonucu olarak geliştiğine inanıyor.
Independent Türkçe, ScreenRant, Time
