Iraklı Eymen Er-Rubai, ülkenin güneyinde giderek genişleyen çamurluk alanlara mangrov bitlilerinin fidelerini dikerken, adamın arkasında ufukta beliren siyah duman, onarmaya çalıştığı çevresel hasarı gözler önüne seriyor.
Ziraat mühendisi Rubai, Irak hükümet organları ve bir Birleşmiş Milletler kuruluşu tarafından başlatılan bir proje kapsamında büyük petrol yataklarının yakınında bulunan Khor Al-Zubayr'ın çamurluk alanlarına 4 milyon kadar mangrov bitkisi dikmek için çalışıyor.
Bir fidan dikip başka bir alana geçmek üzereyken, ayakkabıları bileğe kadar çamur kapladı.
Rubai, bu çalışmasının kıyı şeridini koruyacak, nesli tükenmekte olan türleri barındıracak ve iklim değişikliğiyle mücadele edecek bir mangrov ormanına dönüşmesini umuyor.
"Mangrov bitkileri, popüler bir konu olan iklim değişikliğiyle mücadele ediyor" diyen Rubai, Mangrovların karbondioksiti emme ve depolama yeteneğine dikkat çekti.
Bataklık kuruma felaketi
Dünya Bankası'na göre, Irak'taki karbondioksit emisyonları son 10 yılda iki kattan fazla arttı, bu ülke ekonomisinin büyüklüğü ile ölçüldüğünde onu bölgedeki en ciddi kirleticilerden biri haline getirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Basra'nın güneyindeki geniş çamur alanları, su, tuz, çamur ve puslu gökyüzünden ibaretttir. Ortalarında Rubai ve ekibinin teknelerde gezindiği kanallar bulunur.
Yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Khor Al-Zubayr petrol sahasının yakınındaki bir petrokimya tesisinden dumanlar yükseliyor.
Petrol sahaları Irak'ın gelirinin büyük kısmını sağlayan devasa enerji sektörünün bir parçasını ve Basra bölgesindeki ana kirletici faktörü teşkil ediyor.
Irak'ın güneyi bir zamanlar, onlarca yıl önce kurumuş olan zengin bataklıklarıyla biliniyordu.
Bataklıkların kuruması, karmaşık bir ekosistemin ve içerisindeki birçok canlının yok olmasına yol açan bir çevre felaketi oldu.
Mangrov büyüme koşulları
Bir zamanlar bataklıkların olduğu yerlerin güneyindeki çamur alanlarına mangrov bitliklerinin dikilmesi, kıyı sakinlerini fırtınalardan ve sellerden koruyabilir, ayrıca Irak'ta az bulunan tatlı suları sulama için kullanmaksızın tehdit altındaki canlı türleri için yeni bir yuva sağlayabilir.
Rubai'nin çalıştığı proje, komşu Kuveyt ile Körfez'in diğer tarafındaki Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki mangrov ormanlarını elden geçirmeye yönelik başarılı projelerden esinlenerek başlatıldı.
Rubai, "Mangrov bitkileri içinden geçmekte olduğumuz zorlu koşullara dayanabiliyor. Mevcut su ve sulama suyu miktarlarına bağlı olmaksızın bitki örtüsünü yenilikçi bir şekilde eski haline getirebiliriz. Bunun için kıyılarda yaşayabilecek bitkileri kullanıyoruz" dedi.
Mangrovlar, diğer bitkilerin çoğu için uygun olmayan sıcak, çamurlu ve tuzlu koşullarda büyüyorlar.
Basra yerel yönetimi, şehir üniversitesi ve Irak Çevre Bakanlığı ile işbirliği içerisinde söz konusu proje üzerinde çalışan, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı'ndan Ahmed el-Bac, yeni fidelerin 12 bin fidenin büyüdüğü bir fidanlıktan geldiğini söyledi.
Reuters, Independent Türkçe