Lübnan ordusu, ülkenin kuzeyindeki Kurnat es-Sevda bölgesinde 2 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından müdahalede bulunarak yaşanan Hristiyan-Müslüman çatışmasını kontrol altına alırken, siyasi ve dini liderler de olayın yansımalarını kontrol altına almak için temaslarını yoğunlaştırdı. Liderler ayrıca, Lübnan ordusuna, güvenlik ve yargı birimlerine ‘ülkenin dinsel çatışmaya girmesini önlemek için önlemleri sıkılaştırma’ çağrısı yaptı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Geçen cumartesi günü Heysem Tavk adlı genç, Hristiyanların çoğunlukta olduğu Beşarri şehrinden çiftçiler ile Müslümanların çoğunlukta olduğu Beka Safrin şehrinden çiftçiler arasındaki anlaşmazlıklara tanık olan bir bölgede bir kişinin ateş açması sonucu hayatını kaybetti. Daha sonra ise Malik Tavk’ın da üzerine ateş açılarak öldüğü açıklandı. Bu durum, mezhep açısından karışık olan bölgede gerginliği artırdı. Olayların ardından ordu, bölgeye takviye güç gönderdi ve olaya karışanları yakalamak üzere hava kuvvetleri görevlendirdi. Bölgenin çiftçiler arasında sulama suyuna erişim konusunda sınırlı anlaşmazlıklara tanık olduğu biliniyor.
Lübnan Genelkurmay Başkanlığı ise Oryantasyon Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Kurnat es-Sevda bölgesinde bir vatandaşın vurularak öldürüldüğünü bildirdi. Aynı şekilde aynı bölgede başka bir vatandaşın daha öldürüldüğünü belirten ordu, bölgeye konuşlanarak, olayın koşullarını ortaya çıkarmak için konunun takipçisi olmaya devam ediyor. Ayrıca çok sayıda kişi tutuklandı ve askeri silahlar ile bir miktar mühimmat ele geçirildi.
Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Genelkurmay Başkanlığı, daha önce 12 Haziran’da yaptığı açıklamada vatandaşları Kurnat es-Sevda’daki askeri eğitim alanına yaklaşmamaları konusunda uyarıda bulunmuştu. Ayrıca tüm vatandaşların güvenliklerini korumak ve benzer olayların meydana gelmesini engellemek için bu alana sorumlu bir şekilde yaklaşmaları gerektiğini bir kez daha teyit etmektedir” ifadelerine yer verildi.Kurnat es-Sevda, Lübnan’daki en yüksek dağ yükseltisidir. Müslüman ve Hristiyan nüfusun karma olduğu bir bölgede bulunan ve üzerinde neredeyse hiç yerleşim olmayan bir alandır. Yaz döneminde Beşarri ve Beka Safrin bölgelerinden gelen çiftçiler, bölgenin iki zıt yakasında faaliyet gösteriyor.
Güvenlik kaynakları, sorunun yeni olmadığını ve yazın ekinlerin sulanması ve hayvanların içmesi için kullanılan sulama suyuyla ilgili bir anlaşmazlığın yanı sıra bir gayrimenkul anlaşmazlığından kaynaklandığını söyledi. Ayrıca kaynaklar, gayrimenkul anlaşmazlığının emlak mahkemesinde karara bağlanmadığına ve derdest kaldığına dikkati çekti. Kaynaklar, geçen ayın ilk haftasında meydana gelen ve bazı büyükbaş hayvanların ateş açılarak öldürülmesine yol açan benzer bir soruna dikkat çekti. Bu sorun, orduyu ‘köylüler arasında sıklıkla silahlı çatışmalara dönüşen iki taraf arasındaki anlaşmazlıklara son vermek amacıyla’ tartışmalı bölgede bir tampon bölge oluşturmaya ve bu bölgeyi bir eğitim kampına dönüştürmeye sevk etti.
Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, anlaşmazlığın cumartesi günü iki taraf arasında silahlı çatışmaya dönüştüğünü belirtti. Kaynaklar ayrıca, bu anlaşmazlığın Heysem Tavk’ın ölümüne yol açtığını söylerken, yerel medya organları ise “Teknik incelemeler bekleniyor” dedi.
Daha sonra işler tersine döndü ve iki taraf arasındaki çatışma büyüdü. Bu da Milletvekili Sethrida Caca ile ordu komutanı General Joseph Avn arasındaki bir görüşmenin ardından ordunun zorla sahaya çıkmasına neden oldu. Ayrıca bir ordu tugayının yanı sıra ordunun elit muharebe gücü (Komando Alayı) bölgeye konuşlandırıldı. Diğer taraftan kaynaklar, ed-Danniyeh sakinlerinden 13 ve Beşarri sakinlerinden 6 olmak üzere 19 kişinin tutuklandığına dikkat çekti. Tutuklama, soruşturma ve koşulların aydınlatılması amacıyla gerçekleştirilirken, sayı artabilir.
Yüksek güvenlik önlemleri
Ordu, birincisi ‘güvenlik ve askeri tedbirler’, diğeri ise ‘sorunu çözmek ve tekrarını önlemek için her iki taraftan sakinleri bir araya getirmek’ olmak üzere sorunu iki mekanizma üzerinden ele alıyor. Bu durum, geçmişte başlayan, Lübnan’da birden fazla yerde uygulanan, çatışma nedenlerine son vermeyi amaçlayan ve devam eden bir görev.
Güvenlik kaynakları, Lübnan ordusunun konuşlandırıldığını ve yoğun önlemleriyle ‘din çatışmasını önlediğini ve işlerin gelişmesine son verdiğini’ belirtti. Ordu komutanlığından gelen talimatların açık olduğunu vurgulayan kaynaklar, ‘güvenliği ihlal edenlere müsamaha gösterilmediğini ve istikrarı korumakta ısrar edildiğini’ vurguladı. Kaynaklar, ordu komutanının ‘isyana engel olmaya kararlı’ olduğuna da dikkati çekti.
Siyasi uyarı
Olay, ülkedeki siyasi alarm seviyesini yükseltti. Bu çerçevede Başbakan Necib Mikati, Milletvekili Sethrida Caca ile temasa geçerek, suçluların tutuklanmasına ve adalete teslim edilmesine yönelik soruşturmaların gidişatını bizzat takip edeceğine söz verdi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri de Milletvekili Faysal Kerami ile gerçekleştirdiği görüşmede, ‘acı verici olayla başa çıkarken sağduyulu davranma’ çağrısında bulundu. Aynı şekilde Beka Safrin ve ed-Danniyeh halkını, tüm gerçek ortaya çıkana kadar önyargılara ve söylentilere kapılmamaya çağırdı.
Cumartesi akşamı (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi Genel Başkanı Samir Caca, Sünni Başmüftü Şeyh Abdullatif Daryan ve milletvekillerinden, ‘Beşarri’de 2 vatandaşın hayatlarını kaybetmesine neden olan olayları kınadıklarını ve üzüntülerini dile getirdikleri’ telefonlar aldı. Aynı şekilde özellikle kurbanların ailelerine ve genel olarak Beşarri halkına en derin başsağlığı dileklerini ilettiler. Hepsi, suçluları ortaya çıkarmak ve mümkün olan en kısa sürede adalete teslim etmek için soruşturmaların hızla yürütülmesi gerektiğini vurguladılar.
(Maruni Hristiyan) Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye, ‘herhangi bir fitneye giden yolu kesmek için bilgelik’ çağrısında bulundu. Ayrıca güvenlik makamlarına ve adli makamlara da ‘gerçeği ortaya çıkarmak ve adaleti sağlamak için hızla çalışma’ çağrısı yaptı.
İlerici Sosyalist Parti, ‘iğrenç suçu’ kınarken, aklın ve sükunetin sesini yükseltme çağrısında bulundu. Olaylara dair gerçeklerin ortaya çıkarılması ve faillerin gerekli cezalara çarptırılmak üzere yargıya teslim edilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Dini liderlerden kınamalar
Öte yandan Maruni Patriği Beşara er-Rai, “Ordunun herkesin yararına güvenlik sağlamasına ve Beşarri halkının kontrollü davranmasına güveniyoruz, ayrıca Kurnat es-Sevda bölgesindeki kronik anlaşmazlığın yargıya bırakılması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Lübnan Sünni Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan ise Milletvekili Faysal Kerami’yi ‘işlerin sakinleşmesine katkıda bulunma, bu konuda akıl dilini ve ulusal vicdanın hakemliğini kullanmakta ısrar etme’ çağrısı yaptı.
Öte yandan Şii Müftüsü Mümtaz eş-Şeyh Ahmed Kablan, Kurnat es-Sevda bölgesinde yaşananları kınayarak, “Husumeti, düşmanlığı, öldürmeyi ve güvenlik kaosunu reddediyoruz. Mezhepsel ve siyasi sömürüye karşı uyarıyoruz. Yaşananların, reddedilen alçak bir suç ve vahşet olduğunu, yapılması gerekenin fitneyi uyandırmak değil, bastırmak olduğunu beyan ediyoruz” dedi. Şeyh Kablan ayrıca, Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında hiçbir fark olmaksızın Lübnan kanının bir olduğunu söylerken, adaletin mümkün olan en kısa sürede sağlanması çağrısında bulundu. Trablusşam ve Kuzey Lübnan Müftüsü Şeyh Muhammed İmam ve Trablusşam Maruni Başpiskoposu Yusuf Suveyf, yaptıkları ortak açıklamada, iki bölge sakinlerine ‘Lübnan ordusuna, yetkili güvenlik ve adli kurumlara tam bir güvenle, bu felaketle manevi ve insani farkındalıkla ve yüksek bir vatanseverlik duygusuyla mücadele etme’ çağrısı yaptı.
Şark'ül Avsat