Başkent Hartum'da yaşayan Sudanlıların kalplerinde garip bir korku var.
Artık onlar için evlerinden dışarı çıkmak yalnızca başıboş top mermileri, çete saldırıları veya Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) nedeniyle değil, aynı zamanda savaşın çürüyen cesetlerini kemirip yiyen kuduz köpeklerin ortaya çıkması nedeniyle de tehlikelerle dolu hale geldi.
66 gün süren çatışmaların ardından kuduz köpeklerin sayıları Bahri'deki birkaç mahallede ve Omdurman'daki bazı mahallelerde günden güne artıyor.
Grup halinde adeta bir çete gibi hareket eden köpekler, Hartum sakinlerini rahatsız ediyor.
Kuduz hastalığının genel olarak memeliler ve özel olarak etoburlar arasında hızla yayılmasından duyulan korku, insanların yaşamları için yeni bir tehlike haline geldi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Son dönemde yaşanan vakalar dolayısıyla şiddetli ve eksantrik görünen köpek saldırılarından kaçınmak için vatandaşlara çeşitli uyarı mesajları gönderildi.
Görgü tanıklarının aktardığına göre Bahri şehrinin çeşitli yerlerinde vatandaşlara karşı garip ve saldırgan davranışlar sergileyen köpekler, her gördükleri insana ani ve şiddetli bir şekilde saldırmaya çalışarak insan yaşamı için yeni bir tehlike oluşturuyor.
Bahri kentinde yaşayan Sudanlı vatandaşlar, sosyal medya üzerinden Şambat ve Hilla Hamad mahallelerinde kuduz köpeklerin ürkütücü bir şekilde yayıldığı uyarısında bulunan paylaşımlarda bulundular.
Söz konusu durumun gerçekleşme sebebi, köpeklerin geçtiğimiz günlerde sokaklarda bulunan cesetleri yemeleri olarak anlatılıyor. Bundan ders alan halk şimdi cesetleri gömüyor.
Saldırıların vahşeti
Bahri şehrinin Şambat bölgesinden görgü tanıkları, mahalledeki köpeklerin vahşice ve çılgına dönerek genç ve yaşlılara saldırdığını söylüyor.
Savaş nedeniyle tedavi edici aşıların bulunmadığı bir dönemde yetkililer, kuduz köpek tehlikesi ve evlerde bile olsa her tür köpekten tamamen uzak durulması gerektiği konusunda herkesi uyarıyor.
Hilla Hamad ve el-Vaburat mahallelerinden aktivistler de köpeklerin yayılma ve üreme olgusunun şiddetlenmesi konusunda uyarıda bulundu.
Mahallelerin sokaklarında gece gündüz dolaşan köpekler çoğu zaman kendi aralarında ürkütücü bir şekilde kavga ediyor.
Aktivist Hişam Abdurrazık, bu köpeklerin gece boyunca bilinen köpek havlamalarından çok kurt ulumalarına benzeyen rahatsız edici sesler çıkardıklarından bahsetti.
Köpeklerin cesetlerin bulunduğu yerler üzerinde sürekli hareket etmeleri ve dolaşmaları, birbirleriyle kavga etmeleri hastalığın yayılmasına neden olabilecek unsurlar olarak ifade ediliyor.
Sonuç olarak, aşı karşıtlığının olmadığı ve insanlardan bulaşan herhangi bir vakayla başa çıkmak için tıbbi hizmetlerin mevcut olmadığı bir zamanda, insanların yaşamlarına yönelik tehlike iki katına çıkıyor.
Abdurrazık, atık ve çöplerin yoğun şekilde yayılmasının, savaşın patlak verdiği nisan ayı ortasından bu yana çöp toplama hizmetinin durdurulmasından kaynaklandığını açıkladı.
Cesetlerin bir kısmı halen sokaklarda ve molozların altında çürürken çöp yığınları da köpekler ve kediler için verimli bir üreme alanı oluşturuyor.
Tehlike ve uyarılar
Sudanlı veteriner Yusuf Muhammed Abdurrazık, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Köpeklerde kuduz, davranışta belirgin belirtilerini gösteren, 'sürekli salya akması ve hayvanın agresif bir şekilde yoğun endişeli hareket etmesi ile dengesiz psikolojik durumu' olan bir durumdur.
Tüketici Koruma Derneği Hayvancılık Komitesi Başkanı Talal Mirgani Abdunnur, kuduz ve hatta kuduz olduğundan şüphelenilen hayvanlar, özellikle köpekler tarafından ısırılma veya tırmalanma tehlikesine karşı dikkatli olunması uyarısında bulundu.
Ayrıca bu hayvanlardan herhangi bir şekilde kurtulmanın gerekliliğine işaret etti.
Abdunnur, "Hartum'un çeşitli bölgelerinde birçoğu sokaklarda çürüyen cesetleri yemeye başlayan köpekler, bakteri dolu çiğ ceset etini yedikten sonra kuduza yakalanıyorlar" dedi.
Kuduzun doğrudan sinir sistemine giren, kas dokusunda çoğalan tehlikeli ve ölümcül bir hastalık olduğunu anlatan Abdunnur, virüsün daha sonra beyne saldırmaya başladığını, beyinde şiddetli iltihaba neden olduğunu ve kısa sürede enfekte kişinin ölümüne sebebiyet verdiğini belirtti.
Ölümcül semptomlar
Abdunnur'a göre bu tehlikeli hastalığın belirtileri arasında, boğaz ağrısı, öksürük ve sürekli kusma bulunuyor.
Daha sonra bu semptomlar konfüzyon, saldırganlık ve spazmlarla boyun kaslarında kısmi felç, zorlu ve hızlı düzensiz solunum, aşırı salivasyon ve köpürme durumuna dönüşür.
Bu, hastanın bir solunum cihazına bağlanmasını gerektirebilir, ancak bu aşamaya ulaşıldığında genellikle ölümle sonuçlanır.
Abdunnur, "Kuduz, ısırma veya tırmalama yoluyla bulaşan bulaşıcı bir viral hastalıktır. Hastalığın sinir sistemini hedef alması, sinirleri yok etmesi, beyindeki meninkslerin iltihaplanmasına yol açması, ayrıca omurga ve diyafram sinirlerine etkisi ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor" dedi.
Abdunnur, köpek kuduzu olgusunun kapsadığı bölgelerdeki herkese, bu köpekler tarafından tırmalanma veya ısırılma durumunda hiç tereddüt edilmeden derhal tedavi görülmesini tavsiye etti. Zira tedavi ertelenirse sonuçları ağır olabilir.
Virüsün kuluçka süresi üç haftadır. Bu süreden sonra enfekte kişi ensefalite (beyin iltihabı) ve diğer semptomlara maruz kalır ve ardından ölür.
Tedaviyle ilgili olarak, "Önceki yıllarda tedavi 21 enjeksiyonla yapılıyordu. Şimdi ise sadece beşe düştü, bu da zamanında bulunursa gerekli terapötik dozun tamamıdır" diyen Abdunnur, "Cesetleri temizlemekle uğraşan köpekler için geçerli olan her şey, kediler, tilkiler ve kurtlar ile ceset eti yiyen tüm canlılar için de geçerlidir" ifadelerini kullandı.
Çatışmaların patlak vermesinden bu yana Sudan'da, özellikle de ordu ile HDK arasında en şiddetli çatışmaların yaşandığı başkent Hartum'da, çürüyen cesetlerin görüntüsü ve kokusu sivillerin şikayetlerini günden güne artırıyor.
Çatışmaların başlamasından bu yana sürekli yenilenen insani ateşkeslere rağmen çatışmaların devam etmesi çok sayıda cesedin gömülmesini engelledi.
Artan ölümlerin yanı sıra Kızılay ve gönüllü ekiplerinin bu cenazelere ulaşma, müdahale etme ve defnetme çalışmaları devam ediyor.
Görgü tanıklarına göre, Sudan'ın başkentinde sokaklara dağılmış cesetlerin en sık görüldüğü alanlar arasında Hartum'un merkezi, Doğu Nil, Kuzey Hartum'daki Şambat ve Halfaya ile Omdurman'ın batısındaki Salha bölgesi yer alıyor.
Sokaklarda kimliği belirsiz cesetlerle uğraşırken sivillere maske ve koruyucu kıyafet takmaları çağrısında bulunan Sudan Sağlık Bakanlığı, ayrıca cesetleri çıkarmaya çalışmanın sonuçlarına karşı da uyarıda bulunmuştu.
Epidemiyologlar daha önce Hartum'da yaklaşan bir çevre ve sağlık felaketi konusunda uyarıda bulunmuş, ancak bunu önlemek için herhangi bir acil önlem alınmamıştı.
Bu durum sinek, sivrisinek ve benzeri vektörlerin üremesi için ideal ve elverişli ortamın bulunması, ayrıca çürüyen cesetlerin ve pisliğin yayılması sonucu birçok tehlikeli salgın hastalığın ortaya çıkmasına ve yayılmasına neden olacaktır.
Uzmanlar, Kızılay ve çok sayıda genç gönüllünün çabalarıyla cenazeleri toplama ve gömme operasyonlarında iki haftayı aşkın bir süredir çalışıyor.
Ancak Sudan başkentindeki çeşitli sıcak noktalarda devam eden çatışmaların yoğunluğu nedeniyle henüz cesetlerin birçoğuna ulaşılamadı.
Bu da onların sokaklarda ve molozların altında çürümesine, kötü kokular bırakmasına ve başıboş kedi ve köpekler için av haline gelmesine neden oluyor.
Nisan ayı ortasında Sudan ordusu ile HDK arasında şiddetli çatışmalar çıktı ve istatistiklere göre çatışmalarda yaklaşık bin 800 kişi öldü.
Bazı uluslararası kuruluşlar ve ajanslar ise gerçek rakamların çok daha yüksek olduğunu öne sürüyor.
Uluslararası kuruluşlara göre savaş, bir milyonu başkent Hartum'dan olmak üzere yaklaşık iki milyon insanın yerinden edilmesine ve 500 bin kişinin komşu ülkelere sığınmasına neden oldu.
Savaş, başta Hartum ve Darfur olmak üzere ülkenin çeşitli bölgelerinde, iç savaşa doğru kayma korkusunun artmasıyla birlikte feci bir insani durum bıraktı.
Independent Arabia