Hürmüz Boğazı: Bölgenin en büyük barut fıçısı, Körfez'i uçurumun kenarına itiyor

Dünyanın en işlek su yollarından birinde süregelen tanker savaşı Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) umutsuzca kaçındıkları çatışmaya sürüklüyor

Saldırıya uğrayan bir petrol tankeri Umman Körfezi'nde, 3 Haziran 2019 (Reuters)

Kaçakçıların sürat teknelerinden gelen sinek vızıltısına benzer sesler, her gece işlek Hürmüz Boğazı'nda şarkı söylerdi.

Ancak İran ve Batı ölümcül olabilecek bir açmaza girdiğinden beri, Umman'da bulunan Khasab ve İran arasındaki kaçak malların istikrarlı akışı neredeyse durma noktasına geldi.

Bu, boğazın ucundaki limanda çalışan ve bölgenin çatışmaya sürüklendiğini söyleyen balıkçı ve yelkenli sahiplerinin karşılaştığı zorluklardan yalnızca biri.

İran'ın geçen ay dünyanın en işlek su yollarından birinde İngiliz bandralı tanker Stena Impero'yu ele geçirmesinden bu yana, İranlı devriyelerin ve Batılı savaş gemilerinin çarpıcı biçimde artan trafiğini, limanlarından endişeyle izliyorlar.

Dünyadaki petrol kaynaklarının yüzde 20'sini taşıyan stratejik geçit şimdi askeri teçhizat dolu; diplomatlar da tek bir yanlış hesaplamanın ya da insan hatasının bir uçağın düşürülmesi gibi büyük bir olaya sebebiyet vermesinden korkuyor.

Bir saman alevi bile, su yolundaki trafiği durdurduğu takdirde, küresel ekonomi üzerinde ağır tahribat yaratabilecek bir engele neden olabilir.

Keralalı balıkçı Faysal gibi, yerel halk da kapılarının önünde çıkacak silahlı çatışmadan sadece bir diplomatik hata kadar uzakta olmaktan korkuyor.

The Independent'a konuşan Faysal, hemen arkasındaki Khasab'ın merkez limanında toplanan askeri gemileri izlerken “Üç ay önce başlayan sıkıntılardan bu yana gemi trafiğinde büyük bir artış yaşandı ve bunun ne anlama geldiğiyle ilgili endişelerimiz var” diyor.

Uzaklarda, boğaza doğru giden tankerlerin siluetleri ufuk çizgisini dikdörtgen bir şerit gibi kesiyor.

Tankerleri izlerken, “Devriye gezen İran botları da, İngiliz ve Amerikan savaş gemileri de normal değil” diye devam ediyor.

İran'dan Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman'a yıllardır kesintisiz olarak devam eden kaçakçılığın -sigara, alkol ve cep telefonları kaçakçılığı gibi- bile durma noktasına gelmesi, Ummanlı başka bir balıkçı Salih için bariz bir gösterge.

Bunun nasıl biteceğini bilmiyoruz.

Umman ve komşusu BAE, boğazı çevreleyen limanlara sahip. Üstelik tamamen bu bölgesel barut fıçısının insafına kalmış durumda. Ama çekişme başladığından beri en sessiz aktörler de onlar.

Söylenenlere göre Londra, Maskat'ın İran'ın Stena Impero'yu Umman karasularında ele geçirdiğini acilen doğrulamasını istedi. Umman ise bu isteği reddetti. İran söz konusu gemiyi uluslararası sularda ele geçirdiğini iddia ediyordu.

Halbuki bu, Umman için büyük bir egemenlik ihlali anlamına geliyor.

Bu tavrın sebebiyse “Orta Doğu'nun İsviçre'si” olarak adlandırılan Umman'ın, kendisini İran, Batı ve Sünni-Arap Körfez ülkeleriyle güçlü bağlar kurarak bölgesel bir arabulucu olmaktan duyduğu gurur.

Bölgedeki savaşlarda yer alan silahlı koalisyonlara ve öfkeli müttefiklere katılmayı da reddetmişti.

Ancak İngiltere'nin talebi üzerine, Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alawi bin Abdullah, kriz sırasında yıllık izinden dönmeyi kabul etti ve konuyla ilgili bilgilendirilen kaynaklara göre, Londra'ya “tankere karşı tanker anlaşması" mesajını iletti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İddialara göre Tahran, İngilizler birkaç hafta önce Suriye'ye petrol götürdüğü şüphesiyle Kraliyet Donanması'nın Cebelitarık açıklarında el koyduğu İran bayraklı, 2,1 milyon varil ham petrol taşıyan süpertanker Grace 1’i bırakacağını garanti ederse, Stena Impero’yu serbest bırakacağını söyledi.

Maskat'a sürpriz olarak bu, Grace 1'e yasal olarak, Stena Impero'ya ise yasal olmayan şekilde el konduğu gerekçesiyle Londra tarafından ilk başta reddedildi.

Ancak Cebelitarık, tankerin yükünü Suriye'ye bırakmayacağının garanti edilmesinden sonra, gerilimin düşeceğine dair ilk işareti vererek tankeri geçen hafta serbest bıraktı.

Böylece tanker, yeni adıyla Adrian Darya 1, pazar günü Yunanistan'ın Kalamata kentine doğru açıldı. Stena Impero için de aynısının yaşanıp yaşanmayacağı hala belirsiz.

Ancak Umman müzakerelerinin belirgin kazanımlarına rağmen ülkedeki analistler, Batı'nın İran'a açılan tek kanalı Maskat'ın, komşusu İran'a verebileceği tavizlerin "sınırına" ulaştığına inanıyor.

Maskat'ta bulunan Ummanlı bir stratejist Dr. Abdullah Ghailani, “İran, boğazı tamamen kontrolü altına alıyor ancak Umman buna sesini bile çıkarmıyor” diyor.

İran'a sert davranmamız gerektiğini söylemiyorum ama yasal olarak bu tankerin bizim karasularımızda ele geçirildiğini ifade etme hakkımız var.

Ghailani ayrıca, pek çok kişinin Maskat'a, görünüşte yorulmak bilmeyen mekik diplomasisinden çok az şey kazandığı ve her tarafla arkadaş olma çabasıyla ülkeyi çatışmaya sürüklenmenin eşiğine getirdiği için kızgın olduğunu söylüyor.

Ghailani, “Tüm bu güce sahipseniz neden bunu ülkenin çıkarlarına hizmet etmek için doğru şekilde kullanmıyorsunuz? Soru şu; ülke olarak biz bundan ne kazanıyoruz?

Bedava öğle yemeği de yok. Peki bizim için faydası ne?" diye soruyor.

 

 

Bağımsız bir siyasal araştırmacı ve Umman Şura Meclisi eski genel sekreter yardımcısı Ahmed Ali Mukhaini ise Umman'ın diplomasisi olmasaydı “bölgede daha fazla kaos", muhtemelen de boğaz üzerinde bir savaş çıkacağını söylüyor.

Mukhaini, “Gerilimin içinde olmak için tehlikeli... Hürmüz'deki durumun Umman'ı taraf tutmaya zorlamasından endişe ediyorum" diye ekliyor.

Ummanlı yetkililerse yorum yapmayı reddetti.

Mayıs ayında, Füceyre'deki limanlarından birine saldırılan BAE de benzer şekilde sessiz kaldı.

ABD, Suudi Arabistan ve İsrail, İran'ı Emirlik kıyılarındaki 4 petrol tankerini vuran patlamalar dizisinin sorumlusu olmakla suçladı. Ancak BAE durumun kızışmasından korkarak, birini suçlamaktan uzak durdu.

Abu Dabi'deki Emirlik yetkileri, saldırılardan bilinmeyen bir "devletin" sorumlu olduğu dışında, herhangi bir şey söylemeyi tüm baskıya rağmen tekrar ve tekrar reddetti.

Aynı zamanda BAE ordusu da Yemen'in güneybatısındaki birliklerinin yakın zamanda çekilmesinin, boğazdaki gerilimle -ya da İran'ı hoşnut etme arzusuyla- ilgili olmadığını söyledi.

Abu Dabi, Yemen'deki İran müttefiki Husilere karşı savaşan Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyonun bir parçası. İsyancılara uyguladığı askeri baskının azaltılması da Tahran'la daha az münakaşa anlamına geliyor.

Ancak The Independent'a konuşan üst düzey bir askeri yetkili, tek taraflı bu eyleme tanker meselesinden aylar önce karar verildiğini söyledi.

Yetkili, "Bu çekilme, (barış) müzakerelerine başarı şansı vermeyi amaçlıyor, karşılıksız ve güven artırmayı amaçlayan bir önlem" diye ekledi.

Bununla birlikte, İngiliz ve Ummanlı kaynaklar The Independent'la yaptığı görüşmelerde, BAE'nin, hava saldırılarına karşı Aden'e yerleştirdiği taşınabilir Patriot füze bataryalarını geri getirmesi gerektiğini belirtti.

Buna göre sivil nüfusu korumak adına, sadece boğazda çıkabilecek çatışmalara karşı değil, aynı zamanda Husilerin havalimanlarına düzenleyebileceği drone saldırılarına karşı da füze bataryalarına ihtiyaç var.

Emirlik yetkilileri de boğaz yakınlarındaki güvenlik devriyelerinde bir artış olduğunu özel bir görüşmede kabul etti. Su yolu üzerindeki herhangi bir savaşın denizle sınırlı kalmayacağını biliyorlar.

Bununla birlikte, BAE Ulusal Medya Konseyi'nde stratejik iletişim direktörü Jaber Lamki, The Independent'a “Füceyre limanında işler her zamanki gibi” dedi.

Lamki, “Abu Dabi'den Füceyre'ye kadar hiçbir limanımızda projelerin ya da gemi hareketliliğinin yavaşlaması gibi bir etki görmedik. Ama bu yine de ciddi bir tehdit” diye ekledi.

Lamki sözlerini, “Hürmüz Boğazı, dünya ekonomisi için önemli bir damardır. Kimse çatışma çıkmasını istemiyor ve hepimiz çok tedbirliyiz" diyerek noktaladı.

Bölge hala diken üstünde ve boğazdaki gerilimler çözülene kadar, Umman ve BAE açıkta kalmayı sürdürüyor.

Khasab'a dönecek olursak, mesele boğazdaki durum olduğunda gerginlik kendisini hissettiriyor.

Birçoğu yetkililerden gelecek bir tepkiden korkarak konuşmayı reddediyor. Konuşanlarsa yalnızca isimlerinin kullanılmasını istiyor.

Ana limanı arkasına almış sürat teknesinde balıkçılık yapan Ali “Bilemiyoruz” diyor.

Yakında bir çözüm bulunacağını umuyoruz.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren:  Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU