Davutoğlu: Halk, askeri yönetim için bile 'Acaba bırakırlar mı?' demedi, bugün bu kaygı var

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, seçmende hiçbir seçim döneminde olmadığı kadar bir kaygı olduğu görüşünde

Davutoğlu, İstanbul'da gazetecilerin sorularını yanıtladı / Fotoğraf: Independent Türkçe

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Millet İttifakı'nın İstanbul 3. bölge milletvekili adayı Fevzi Donat'ın düzenlediği basın buluşmasında gazetecilerin sorularını yanıtladı..

Davutoğlu, "Seçimin ardından ülkede kaos yaratacak bir yapı var mı?" sorusuna "'Böyle bir yapı ve ihtimal yok' demeyi arzu ederdim. Ancak Ramazan ayında başlayan bir tırmandırma siyaseti izleniyor. Gerilim bilinçli şekide tırmandırılıyor. Kamu bürokrasisinin devlete sadık yöneticilerini ve temsilcilerini tenzih ederim ama hiçbir seçim öncesi halk bu kadar kaygılı değildi. 'Bunlar bırakır mı?' diye sormamıştı. 1983 seçimlerine giderken askeri yönetim vardı, o zaman bile kimse 'Askeri yönetim devredecek mi?' diye sormadı" dedi.

"Türkiye'de 'küffar' diye bir kesim yok"

Kritik kavramlar seçilerek şeytanlaştırma ve düşmanlaştırma siyaseti izlendiğini söyleyen Davutoğlu, "Mesela 'küffar' ifadesi kullanılıyor. Bir genel başkan 'Bu ülkeyi küffara teslim etmeyeceğiz' diyor. Sanki Türkiye'de 'küffar' diye bir kesim var da ülkeyi ele geçirecekmiş diye bir algı oluşturuluyor. Parti içi darbeyle başbakan olan, iki seçimi kaybeden biri 'yabancı istilacılara ülkeyi temsil etmeyeceğiz' diyor mesela. Sanki onlar kaybederse din elden gidecek yabancılar ülkeyi işgal edip istiklal elden gidecek gibi bir kavramsallaştırmayla muhalefet düşmanlaştırılıyor" ifadelerini kullandı.

"Her parti en az bir bakanlık alacak"

İYİ Parti lideri Meral Akşener'in Millet İttifakı'nın seçimleri kazanması halinde bakanlıkların nasıl taksim edileceğine ilişkin açıklamaların da sorulduğu Davutoğlu, her partiye minimum bir bakanlık verileceğini belirterek, "Yol haritamız açık. Orada 'Genel başkanlar Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak ve her kabinede her parti en az bir bakanlıkla temsil edilecek' deniliyor. Yol haritasına uygun hareket edilecek ve Gelecek Partisi de Saadet Partisi de DEVA Partisi de Demokrat Parti de birer bakanlık alacaklar. Diğer bakanlıklar partilerin oy oranlarına göre olacak. Sayın Akşener elbette daha iyi ifade eder ancak orada diğer partiler adaylarını CHP listelerinden gösterdiği için yeni bir durum oluştuğunu ve oy oranlarının yeniden gözönünden bulundurulacağına ilişkindi. Bakan olacak bütün arkadaşlarımız zaten bir partinin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanları olacaklar" şeklinde konuştu.

Muhammet Yakut ve Ali Yeşildağ'ın iddialarına ilişkin, "Ben de Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yaptım. Ama öyle iddialarla hiç muhatap olmadım. Çünkü sivrisinekler bataklığa gider, benim yanıma gelemezlerdi" diyen Davuutoğlu şöyle konuştu:

"Erdoğan bana bir kez 'dolandırıcı' demeye kalktı. Çağrıda bulundum ve hayattaki bütün cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanların malvarlıklarını inceleyevek araştırma komisyonu kurulsun, hepsinin malvarlığı araştırılsın, önce benden başlasınlar dedim. Aramızdaki fark bu. Onlarla yolumuz bunun için ayrıldı.

Başbakanlık makamı gibi şerefli bir makamı bıraktım ama ilkelerimi bırakmadım. Bu iddialarla ilgili soruşturma açmalıydılar. Doğru mu yanlış mı mahkeme karar versin. Şimdi açamıyor, çünkü açsa sürülüyor. Hakim değiştirildi İmamoğlu davasında. 15 Mayıs sabahı bir şey dememize gerek yok. Diyeceğimiz tek şey şu olacak: Savcılar hakimler vicdanlarıyla karar verecek."

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU