İsrail ordusunda 10 yılda görülen değişim araştırıldı… Hangi alanlarda güçlendi, zayıf olduğu hususlar neler?

Seray Güldane, Milli Savunma Üniversitesi'ndeki yüksek lisans eğitimini tamamlamak için İsrail ordusunda 2006 - 2016 arasındaki değişimi inceleyerek bir tez hazırladı. Güldane'nin tezinde İsrail ordusundaki değişime dair önemli tespitler var

İsrail Ordusu, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'deki ciddi askeri güçlerden biri / Fotoğraf: AA

İsrail ordusu, bölgenin etkin askeri güçlerinden biri.

1947'den beri girdiği birçok çatışmadan üstünlükle çıkmayı başardı.

Komşularıyla olan gergin veya temkinli ilişkilerinden dolayı İsrail askeri gücünü sürekli zinde tutuyor.

Bu amaçla askeri yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri de yakından takip etmeye çalışıyor.

İsrail ordusunun son 10 yıl içerisinde yaşadığı değişim akademik bir teze konu oldu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde çalışan Seray Güldane, Milli Savunma Üniversitesi Savaş Araştırmaları Bölümü'nden İsrail ordusundaki değişimi konu alan tez hazırladı.

Güldane, İsrail ordusunda yaşanan değişime dair sorularımızı yanıtladı.

 

seraygüldane.jpg
Seray Güldane / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

İbranice eğitim alırken İsrail ordusunu araştırmaya başladı

Tez konusu olarak İsrail ordusunu araştırmaya nasıl karar verdiniz?

Pandemi döneminde İbranice öğrenmeye başladım ve İsrail'in devleti tarafından Haifa Üniversitesi dil bursunu kazandım. Eğitimimi tamamladıktan sonra İbranice eğitimimi yarım bırakmamaya karar verdim. Sonrasında dilini bildiğim, öğrendiğim bir ülkenin ordusu da ilgimi çekmeye başladı ve araştırmalarımı bu alana yönlendirdim. Daha sonra bunu akademik hayatıma entegre ederek yüksek lisans tezimi İsrail ordusu üzerine yazmaya karar verdim.

"2006 ile 2016 arasında İsrail ordusu büyük değişim yaşadı"

İsrail ordusu, nasıl bir değişimden geçti?

Çalışmam 2006-2016 yıllarını kapsıyor. Dolayısıyla bu yılları da özellikle baz alarak konuşmam daha doğru olur. Değişim, çok katmanlı ve hibrit bir şekilde gerçekleşti diyebilirim. Sadece üst kademeden alt kademeye değil, alt kademeden üst kademeye doğru da gerçekleşen ve gerek savunma/silah sistemleri gerek ordu yapısında, algısında ve doktrininde birçok değişikliği dile getirmek mümkün.

 

israiluçakları.jpg
Güldane, hava gücünü ön plana çıkaran stratejinin Hizbullah karşısında yeterli olmadığını iddia etti 

 

"Hava gücünü öne çıkaran doktrin 2006'da Hizbullah karşısında yetersiz kaldı"

Bunları örneklerle anlatmanız mümkün mü?

Örneğin 2006 sonrasında doktrinel olarak çok büyük bir değişiklikten bahsetmek mümkün. En belirgin alanlardan birinin burada olduğunu söyleyebilirim. 2006'da geçilen suni ve aslında İsrail gerçeklerinden uzak, ilk hava kuvvetleri kökenli Genelkurmay Halutz'un tam Lübnan Savaşı öncesinde uygulamaya geçirdiği, hava gücünü öne çıkaran doktrin Hizbullah'a karşı terörle mücadelede aslında operasyonel anlamda yetersiz kaldı. Akabinde bu doktrinden İsrail'in gerçeklerine uyan, en büyük tehditlerden biri olan füzelere karşı savunma sistemlerinin, artık sadece komuta kademesini değil daha alt rütbeleri de içine alan ve hava-kara gücünü destekleyen bir doktrin görüyoruz.

"Hatalardan ders almasına rağmen aynı yanlışları tekrarlayabiliyor"

Peki günümüzde durum nedir?

Daha günümüze göre konuşacak olursak buna ayrıca siber ve elektronik harp gücünü ekleyen bir İsrail ordusundan bahsedebiliriz. Elbette, bu gelişmelerin yaşanıyor olması bazı eksiklikleri kapatmıyor. Araştırmamda da bahsettiğim gibi, İsrail değişime açık ve herhangi bir değişikliği çok çabuk absorbe edebilen bir yapıya sahip. Hatalarından ders almayı bilmesine karşın süreç içerisinde aynı yanlışları dönem dönem tekrarlandığını ve sonra tekrar ders çıkarılmasına rağmen aynılarını yapıldığını görebiliyoruz.

 

israilordusu.jpg
Güldane, savunma bütçesindeki azalıştan kara ve zırhlı birliklerin olumsuz etkilendiğini öne sürdü / Fotoğraf: AFP

 

"Bütçedeki azalıştan en büyük zararı kara ve zırhlı birlikler gördü"

Bir örnek verebilir misiniz?

Buna bir örnek olarak 2006'dan sonra artık kara birliklerinin ve ihtiyat birliklerinin önem kazanmasına ve 2003'te Kela planı nedeniyle kara kuvvetlerine uygulanan bütçe kısıtlamalarının hata olduğunun anlaşılması ve Teffen 2012 planı ile bu eksikliğin giderilmeye çalışılmasına rağmen 2013'teki kademeli bütçe azalışı neticesinde yine en büyük zararı kara veya zırhlı birlikler görmüştür.

"Füze tehdidi ile mücadelede İsrail çok ciddi yol kat etti"

Başarıya ulaşan yeniliklerden en dikkat çekeni hangisi?

Doktrine ek olarak en dikkate değer ve belki de medyada da en fazla ses getiren yeniliklerden birisi hava savunma sistemleri. 2011'den itibaren Iron Dome'un operasyonel başarısı ve karşılama oranlarına bakacak olursak füze tehdidi ile mücadelede İsrail'in çok ciddi yol katettiğini söyleyebiliriz. Daha genel bir ifadeyle bahsedecek olursak en büyük değişimlerin doktrinel, organizasyonel ve teknolojik alanlarda yaşandığı söylenebilir.

 

demirkubbe.jpg
İsrail ordusunun önceliklerinden biri de füze riskine karşı önlem almak / Fotoğraf: AFP

 

"Füzeden sonra siber tehditlere de ağırlık veriliyor"

 Değişimleri hesaba kattığınızda hangi noktalara daha çok ağırlık veriyor İsrail ordusu? 

İsrail için en büyük sorun çok uzun bir süre füze tehdidi idi. Operasyonlarda veya yüksek yoğunluklu çatışmalarda sistemi kilitlemek amacıyla İsrail topraklarına atılan yüksek füze sayısı her ne kadar 10 yıl önceki kadar korkutucu gelmiyor olsa da ülke geliştikçe terör örgütlerinin de o oranda kendilerini yenilediği unutulmamalı. Bu halen daha öncelikli bir mesele. Yine aynı şekilde siber tehditlerin de IDF (İsrail ordusu) bünyesinde giderek daha fazla önem kazandığını, özellikle 2017'den itibaren bu anlamda organizasyonel yapıda meydana gelen değişimlerin de bu yönde olduğunu görüyoruz.

 

israilordusu1.jpg
Güldane, İsrail Ordusu'nun örgütlere karşı girdiği mücadelelerde yüzde 100 başarı elde edemediğini söyledi / Fotoğraf: AFP

 

"İsrail başka bir modern devlet gücüyle karşı karşıya geldiğinde zorlanır"

Geçmişte birden çok cephede savaşmıştı. Bu kapsamda halen hazırlıkları bu konsepte uygun mu yürütüyor?

Artık günümüzde "Altı Gün Savaşları" gibi konvansiyonel ve çok cepheli savaşlardan bahsetmiyoruz. Günümüzde İsrail, sınırları içinde veya hemen dışında düzensiz savaş konseptine uygun bir harekat anlayışı benimseyen ve bununla mücadeleye ağırlık veren bir konsepte sahip. Kanaatim: konsept olarak çok cepheli bir savaşa veya operasyona sistemsel veya organizasyonel olarak hazır olsa da çok uzun yıllardır bu tarz bir konvansiyonel savaş deneyimlemedi. İsrail hep karşısında ne kadar güçlü olursa olsun kendisinden ekonomik ve askeri olarak her daim daha düşük imkanlara sahip örgütlerle çatışmaya girdi ve bu örgütlere karşı da her çatışmada yüzde 100 operasyonel bir başarı elde etti denemez. Ne kadar kendini geliştirirse geliştirsin Hamas veya Hizbullah'ın modern bir devlet gücü olmadığı için İsrail'in başka bir modern devlet gücüyle karşı karşıya geldiğinde pratikte zorlanacağını ve jeopolitik konumunun bir dezavantaj yaratacağını düşünüyorum.

"Çok katmanlı bir operasyonel anlayış hakim"

İsrail ordusunun geleceğe yönelik hedefini değerlendirmek gerekirse ne diyebiliriz?

Strateji belgelerinde veya son yıllarda yayınlanan çok yıllı planlarda öne çıkan hedeflerin çok kapsamlı ve çok yönlü bir harekat konsepti olduğunu söyleyebiliriz. 2006'da yapılan kara birliklerinin göz ardı edilmesinin akabinde bu hatalardan dönülmesi ve devamında yine dönem dönem hatalar yapılsa da kuvvetler arasında daha dengeli bir görev paylaşımına ve son teknolojinin sunduğu tüm imkanların eklenerek çok katmanlı bir operasyonel anlayışın hakim olduğunu söylemek mümkün. Sözün özü, bu planlar taktik seviyede daha hızlı ve daha doğru kazanımları ve en modern silah sistemlerine ve teçhizata sahip olmayı hedefleyen bir IDF ortaya koyuyor.

 

israilkadınasker.jpg
İsrail'de kadınlarda zorunlu askerlik kapsamında görev alıyor / Fotoğraf: AFP

 

"Kadınların zorunlu askerlikten çıkarılması mümkün görünmüyor"

Askere alma sisteminde bir değişiklik planlanıyor mu? Örneğin kadınlara askerlik zorunlu olmaktan çıkarılabilir mi?

Son yıllarda zorunlu askerlik süresinde kademeli azalışlar mevcut. Benzer şekilde orduya katılımlarda da eskiye oranla sayı olarak azalmalar mevcut. Bu azalış devam etme trende gösterebilir, fakat popülasyonun az olması ve ülkenin her an bir çatışma tehdidi altında olmasından ötürü ne kadar çok vatandaş silah altına alınabilirse İsrail'in "hayatta kalması" o kadar daha başarılı olacaktır. Kısa vadede, özellikle nüfus bu kadar azken kadınların zorunlu askerlikten çıkarılmasının çok mümkün olduğunu düşünmüyorum; zaten böyle bir konu da İsrail gündeminde yer almıyor.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU