Sosyal medyanın iş yeri verimliliğine etkisi

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Independent Türkçe/Microsoft/Bing-Copilot

İş yerinde sosyal medya, günlük hayatımızın büyük bir parçası haline geldi. Bir türlü doyamadığımız teknolojilerden biri.

Facebook, Instagram, X ve diğer sosyal medya ağları, çevremizdeki dünyayla bağlantı kurmamıza yardımcı olur.

Bunu bir eğlence, bilgi kaynağı ve arkadaşlarımız, ailelerimiz ve hatta meslektaşlarımızla hayatımızın yönlerini paylaştığımız bir ortam olarak kullanırız.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sosyal medya, mesafenin bir engel teşkil etmediği ilişkiler kurmamızı sağlar.

İşletmeler bile daha fazla müşteriye ulaşmak ve kitleleriyle daha derin ve daha iyi bir düzeyde etkileşim kurmak için sosyal medyanın gücünden yararlanıyor.

Kişisel ve profesyonel hayatımızda sosyal medyayı çok kullanıyoruz, bu yüzden ikisi arasındaki ayrımın sıklıkla bulanıklaşması şaşırtıcı değil.

Peki, sosyal medyanın iş yerindeki etkisinin, artılarının ve eksilerinin farkında mısınız?


Çalışanların yüzde 61'i mesai saatleri içinde sosyal medyada vakit geçiriyor

AVİTA Çalışan Destek Programı tarafından gerçekleştirilen "Çalışma Hayatı Analizi ve İyi Oluş Gereksinimleri" araştırması, çalışanların sosyal medya kullanım alışkanlıklarına dair çarpıcı veriler sunuyor.

Araştırmaya göre, çalışanların yüzde 61'i mesai saatleri içinde sosyal medyada vakit geçiriyor.

  • Türkiye'de çalışanlar, mesai saatlerinde sosyal medyada günlük ortalama 26 dakika harcıyor. Bu süre, üretkenlik açısından göz ardı edilemeyecek bir etki yaratıyor.
     
  • Dünya geneli ile kıyaslandığında, Global Workplace Digital Habits Report 2024 verilerine göre bu süre 24 dakika olarak ölçülmüş durumda. Türkiye ve dünya arasında bu kadar yakın bir fark, sosyal medya kullanım alışkanlıklarının kültürel sınırları aştığını ve global bir fenomen haline geldiğini gösteriyor. Çalışanların bu alışkanlıkları, iş yerindeki odaklanma seviyeleri ve şirket verimliliği üzerinde doğrudan etkili oluyor.
     
  • Araştırma sonuçlarına göre, çalışanlar günde ortalama 3 saat (177 dakika) iş dışı faaliyetlere vakit ayırırken, bu sürenin yüzde 61'i (yaklaşık 108 dakika) sosyal medyada harcanıyor. Bu da iş yerlerinde geçirilen zamanın önemli bir kısmının dijital platformlarda geçtiğini gösteriyor. Sosyal medya, sadece bir zaman kaybı olarak görülmüyor; aynı zamanda çalışanların iş stresinden kaçma, kısa molalarla motivasyonlarını yeniden kazandıkları bir alan haline geliyor.

Dijital dünyada hangi platform öne çıkıyor?

AVİTA Çalışan Destek Programı tarafından gerçekleştirilen "Çalışma Hayatı Analizi ve İyi Oluş Gereksinimleri" araştırmasına göre;

  • Türkiye'deki sosyal medya kullanım verileri incelendiğinde, Instagram, günlük 123 dakika ile en çok tercih edilen platform olarak öne çıkıyor.
     
  • YouTube ise Türkiye'de 45 dakika kullanım süresiyle ikinci sırada yer alıyor.
     
  • Facebook, 30 dakikalık kullanım süresiyle dikkat çekerken, diğer platformlara göre daha geride kalıyor.
     
  • Kadınlar, Türkiye'de özellikle Instagram'da daha fazla zaman geçirirken, erkeklerin platform tercihleri globalde Facebook üzerinde yoğunlaşıyor.
     
  • Z kuşağı ise YouTube, Pinterest ve LinkedIn gibi platformlarda vakit harcamayı tercih ediyor, bu da genç kullanıcıların dijital dünyada aktif olma eğilimlerini yansıtıyor.

Sosyal medya iş yerinde verimliliği nasıl etkiler?

Çalışma saatleri içinde sosyal medyayı kullanan kişiler, sosyal medyada harcadıkları zamanın farkına bile varmazlar ve bunu toplam çalışma saatlerine sayarlar.

Bu nedenle, yöneticilerin çalışanların bu kısır döngüye kapılmalarını önlemek için sosyal medyanın kullanımıyla ilgili güçlü düzenleyici politikalara sahip olmaları gerekir.

Sosyal medyanın üretkenlik üzerindeki etkisi, nasıl kullanıldığına ve kullanıldığı bağlama göre değişebilir.


Sosyal medyanın üretkenliği etkileyebileceği bazı yollar şunlar:

Dikkat dağıtma: Çalışma saatlerinde kişisel sosyal medya hesaplarını kontrol etmeye çok zaman harcandığında sosyal medya büyük bir dikkat dağıtıcı olabilir. Bu da üretkenliğin azalmasına ve iş kalitesinin düşmesine yol açabilir. Sosyal medyaya sıkı sıkıya bağlı olan çalışanların, işlerini meslektaşlarına göre nispeten daha az verimli ve daha profesyonel olmayan bir şekilde yapma riskleri daha yüksek. Bu dikkat dağıtıcı şeyler, özellikle ofis saatleri içinde sosyal medyayı daha az sıklıkta kullanan veya hiç kullanmayan meslektaşlarla karşılaştırıldığında hata yapma olasılığını artırır. Araştırmalara göre, yetişkinlerin yaklaşık yüzde 45'i sosyal medya sitelerine erişemediklerinde huzursuzluk hissediyor. Bir şey hakkında bu kadar huzursuz olmak dikkat süresinde eksikliklere yol açabilir ve bu da iş üretkenliğini engelleyebilir.

Aşırı bilgi yükü: Sosyal medya platformları, odaklanma ve derin bir çalışma yapıldığında bunaltıcı olabilen aşırı bilgi kaynağı olabilir.

Kıskançlığın artması ve ekiple olan ilişkilerin etkilenmesi: Sosyal medyanın iş yerindeki en zararlı olumsuz etkilerinden biri çalışanlar arasındaki kıskançlıktır.

Ruh sağlığı: Sosyal ağ sitelerinde çok fazla zaman geçirmek ruh haline zarar verebilir ve bu da iş yerini etkileyebilir. Sosyal medyada yaşananlar, insanların ruh halleri ve tutumları üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Sürekli kötü haber akışı ve görüşlere maruz kalmak, akran baskısı, siber zorbalık, hedefli taciz personel üyelerinde depresyon, kaygı ve zihinsel strese neden olabilir ve bu da onların iş görevlerini yetkin veya hızlı bir şekilde yerine getirmelerini engelleyebilir. Sosyal medya, başkalarının hayatlarının dikkatlice seçilmiş en güzel bölümlerini görmek ve bunları kendi hayatının yönleriyle karşılaştırmak da endişe yaratmanın kesin bir yolu. Sosyal medya bunu çok daha basit hale getirdi.

Kurumsal itibarın etkilenmesi: Kuruluşlar, hoşnutsuz çalışanların sosyal medyada rolleri veya şirketleri hakkında olumsuz güncellemeler yayınlaması nedeniyle risk altında olabilir. Bu çok kolay olabilir ve rahatsız edici gönderi hızla kaldırılsa bile, zarar çoktan verilmiş olabilir. Çalışanlar yanlışlıkla (veya bilerek) şirketle veya çalışanlarıyla ilgili hassas bilgileri sosyal medyada herkese açık olarak paylaşabilir.

Artan çalışan devir oranı: Araştırmalar, iş saatleri içerisinde sosyal medyayı kullanan çalışanların, kullanmayan meslektaşlarına kıyasla potansiyel yeni işverenlerle etkileşime girme ve şirketten ayrılma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Bu çalışanlar daha üretken ve katılımcı olmalarına rağmen, aynı zamanda dışarıda iş fırsatları aramaya daha yatkın.

Siber güvenlik riskleri: Sosyal medya içeriklerine şirket interneti ve ekipmanı kullanılarak erişildiğinde şirket için ciddi bir teknik risk oluşturabilir. Sosyal medya hesaplarının hacklenmesi alışılmadık bir durum değil. Çalışanlar, sosyal medyadan, şirket verilerine ve sistemlerine zarar verebilecek virüsler ve diğer kötü amaçlı yazılımlar içeren bir dosya veya uygulama indirebilir. Bu, önemli bilgilerin tehlikeye girmesine veya kaybolmasına, gelir kaybına neden olabilir.
 


Çözüm

Sosyal medya, faydaları ve dezavantajlarıyla iş yerinde olmazsa olmaz bir varlık olarak ortaya çıktı.

Ancak işverenler, üretkenlik, çalışan ruh sağlığı ve refahı üzerindeki olası etkileri dikkatle değerlendirmeli.

İşletmeler, uygun düzenlemeleri yaparak ve hesap verebilir kullanımı teşvik ederek, iş yerinde sosyal medyanın kullanımının avantajlarını en üst düzeye çıkarabilirler.


Sosyal medya politikası oluşturmanın önemi

İşletmeler ne karar verirse versin, sosyal medya politikalarını ana hatlarıyla belirtmeleri her zaman iyi bir fikir, böylece herkes kendilerinden neyin beklendiğini ve neyin beklenmediğini açıkça anlar.

Politikanın kuruluşun değerlerini, karakterini, hedeflerini yansıtmasına ve performansı optimize edecek şekilde uyarlanmasına dikkat edilmeli.


Sosyal medyanın iş yeri verimliliğine olumlu etkileri

Tüm bu bilgilere rağmen bazı araştırmalar, sosyal medyanın çalışanları işlerinden uzaklaştırmak yerine onları daha üretken hale getirdiğini gösteriyor.

Sosyal medya araçlarının çalışanlara gün içinde stresi azaltmanın bir yolunu sunmakla kalmadığını, aynı zamanda proje ekibi üyelerinin daha etkili bir şekilde iletişim kurmalarına ve işlerine dair yeni bakış açıları edinmelerine yardımcı olduğunu ortaya koyuyor.

Ne kadar çalışkan olurlarsa olsunlar, insanlar zaman zaman dikkatlerini dağıtmaya ihtiyaç duyarlar ki konsantrasyonlarını geri kazanabilsinler.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU