Köpeğim Ares havladı. Dışarıdan ses duyduğunu düşünüp, önce umursamadım. Yatağıma çıkıp, yanağımı yalamaya başladı. Uyandım, sallandığımızı hissettim. Geçer diye düşünüp, tekrar yattım. Ares bu kez sürekli havlamaya başladı, yanağımıza dokunuyordu. Duvarlardan çatırtı sesleri geliyordu, kartonpiyerler, camlar üzerimize düşüyordu. Komşular çığlık atıyordu. Üç çocuğum da çok korkmuştu, bağırmaya başladılar. Kapıyı açıp kendimizi dışarı attık."
Defne'de yaşayan Elif Belli, yaşadıklarını bu sözlerle anlattı.
Belli depremden 15 gün önce sahiplendiği Ares isimli bir köpeğin sayesinde hayatta kaldığını söyledi.
Sadece Ares mi elbette değil. Birçok hayvanın benzer şekilde sahiplerinin kurtuluşunu sağladıkları ifade edildi.
Çünkü, hayvanların depremi önceden hissettikleri öteden beri dile getiriliyor.
Sürekli havlayan köpekler, acı acı miyavlayan kediler, kişneyen atlar, ahır duvarlarını yıkacak derecede agresifleşen büyükbaş hayvanlar...
Halk arasında köpekler olmak üzere kimi hayvanların olacak sarsıntıyı kısa süre öncesinden hissettiği ve bundan dolayı huzursuz yaygın bir şekilde dile getirilir.
"Malatya'da depremden önce tüm kuşlar kaçtı"
Geçmişten beri dillendirilen bu iddia bilimsel araştırmalara da konu olmakla birlikte henüz doğruluğu veya yanlışlığı noktasında uzlaşılmış da değil.
Ancak bu defa bir akademisyen de benzer iddiaları gündeme getirdi. Depremlere dair araştırmalarıyla tanınan jeofizik yüksek mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şöyle bir iddiada bulundu:
Malatya'da deprem öncesinde tüm kuşlar kaçmışlar. Halen karga, kumru, serçe dahil hiçbir kuş yok. Şaşırmadım. Bunun nedeni var.
Ercan'ın devamını getirmediği bu paylaşım büyük ilgi gördü, pek çok yorum geldi.
Kuş bilimci Tüydeş de Ercan'ın iddiasının tersine deprem bölgesinde çektiği kuş fotoğraflarını paylaştı
Yorum yapanlardan biri de kuş gözlemcisi fotoğrafçı Alper Tüydeş oldu.
Tüydeş, Ercan'a cevabında "Nedenini merak ettik? Bir kuş gözlemcisi ve fotoğrafçısı olarak deprem bölgesinde dediğinizin aksiyle karşılaştım. Bu fotoğrafları bizzat çektim. Olağanüstü bir nedene bağlayacaksanız söyleyeyim dedim öyle bir şey yok" diyerek deprem bölgesinde çektiği kuş fotoğraflarını paylaştı.
"Depremle ortaya çıkan elektromanyetik dalgalar kuşların beyinciklerinde fuko akımları yaratır"
Depreme dair vatandaşlara yönelik bir sunuma katılmak üzere Tunceli'de bulunan Ercan'ı arayarak "Bunun nedeni var" diyerek devamını getirmediği paylaşımındaki iddianın nedenini sorduk.
Ercan, "Şimdi depremle beraber ortaya çıkan elektromanyetik dalgalar kuşların beyinciklerinde fuko akımları -değişken bir manyetik alan uygulanan iletkenin içinde oluşan elektrik akımı- yaratır. Bu fuko akımları hayvanı çok tedirgin eder. Dolayısıyla elektromanyetik dalganın etkisi kalkmadan hayvanlar geri dönmez" dedi.
"Gölcük depreminde görüldü, kanatlılarda daha belirgin"
Ercan, bu tür akımların özellikle 7 üzeri büyüklükteki depremlerde ortaya çıktığını kaydederek, "7.5 büyüklüğündeki Gölcük depreminde de görüldü benzer şekilde. Kümes hayvanlarında da aynı etki görülür. Köpekler gibi farklı hayvanlarda da görülse de kanatlılarda daha belirgin görülüyor" şeklinde konuştu.
Peki Ercan'ın açıklamasıyla tekrar gündeme geldiği üzere hayvanlar gerçekten de depremi önceden hisseder mi?
Hep dillendirilen bu iddiaya çalışma alanı hayvanlar olan bilim insanları ne diyor?
"İnsanlara göre doğadaki değişimleri daha iyi hissedebilirler ama net bir çalışma yok"
Ercan'ın iddiası kuşlarla ilgili olduğu için ilk soruyu İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi ve kuş bilimci Prof. Dr. Zeynel Arslangündoğdu'ya sorduk.
Hayvanların genel olarak insanlardan üstün bazı özelliklerinin olduğunu bunlardan birinin de daha iyi duyabilme ve hissedebilme olduğunu söyleyerek, “Ancak tür tür değişir. Farede farklıdır, güvercinde farklıdır, başka bir türde farklıdır. Sonuç olarak bize göre doğadaki değişimlere daha hassas olacaklarını düşünüyorum ama bunu test etme şansımız yok. Bu konuda bir çalışma yapmadım. Net bir çalışma yok" ifadelerini kullandı.
"Biz duyunca geç kalmış oluyoruz onlar daha başlangıç aşamasında duyuyor"
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gültekin Yıldız da hayvanların işitme kabiliyetlerinin insanlardan katbekat yüksek olduğunu belirtti.
"Bazen sesleri bizden 500 kat daha iyi duyarlar" diyen Yıldız, "Farklı frekansları duyabildikleri için normalin dışındaki sesleri de işitiyorlar. İnsanların ancak duyabileceği ortama gelinceye duyabildiği sesleri onlar daha erken duymaya başlıyor. Biz duyunca geç kalmış oluyoruz onlar daha başlangıç aşamasında duyuyor" diye konuştu.
"Kesinlikle hissetmez" diyen de "hisseder" diyen de var
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Bengi Çınar Kul ise depremlerin hayvanlar tarafından hissedildiği iddiasının tartışılan bir konu olduğunu dile getirdi.
"Farklı bilim insanları farklı şeyler söylüyor. 'Kesinlikle hissetmez' diyen de 'hisseder' diyenler de var. Bir kere TÜBİTAK'ta bu konuyla alakalı bir çalışma oldu. Ancak gözleme dayanmadan kulaktan dolma bilgilerle yazılmıştı" dedi ve şunları kaydetti:
"Kuşların manyetik alandan etkilenme durumu var. Kuşların göç etmeleri ve göç yollarını bulmaları bile o manyetik alanlardan kaynaklanıyor. Her sene gideceği yönü nasıl buluyor sorusu o manyetik alanlarla açıklanıyor. Ama depremle ilgili çok net bir bilimsel çalışma yok."
© The Independentturkish