Bölgenin en büyük hava güçlerinden birine sahip olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı Türk Hava Kuvvetleri (THK), aynı zamanda iyi yetişmiş pilot gücüyle de biliniyor.
Geçmişte her yıl 15 yıllık mecburi hizmet süresini bitirmiş olan belli sayıda pilot hava kuvvetlerinden ayrılarak mesleğini genellikle özel sektöre bağlı havayolu şirketlerinde devam ediyordu. Buralardaki daha yüksek mali imkanlar bu tercihte etkili oluyordu.
Ancak her yıl ortalama 110-120 civarında yeni mezun pilotun katılımıyla ayrılanlardan doğan boşluk kapatılıyordu.
Fakat son yıllarda bu dengeyi bozan gelişmeler oldu. Önce Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları sürecinde çok sayıda pilot ya soruşturmalar ya da istifalar nedeniyle hava kuvvetlerinden uzaklaştı.
15 Temmuz'dan sonra pilot açığı oluştu
Ayrıca 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından da pek çok kurumda olduğu gibi Türk Hava Kuvvetleri'nden de FETÖ ile bağlantısı tespit edilen kişilere yönelik tutuklama ve ihraç kararları oldu.
2016 yılında 213 havacı subay, THK'dan ihraç edildi. Bu subaylardan 150'si F-16 ve F-4 savaş uçaklarını kullanan pilotlardı. Bu nedenle TSK'da savaş pilotu noktasında bir açık doğdu.
İhraçlardan dolayı değişik tipte 450 uçağın bulunduğu THK'ya 675 yeni pilot alınması gerektiği o günlerde iddia edildi.
Uçak sayısına göre daha fazla pilot istihdam edilmesinin nedeni ise bir bombardıman uçağının özellikle bir savaş halinde tam randımanlı kullanılabilmesi için en az iki, avcı uçağı için ise üç pilota ihtiyaç duyulması olarak açıklanıyor.
Yani 400 civarında uçağı olan bir hava gücünü savaş anında randımanlı kullanmak için 1000 civarında da yetişmiş pilota gereksinim var.
Ancak başarılı bir savaş pilotu yetiştirmenin en az 8-10 yıllık bir süreç gerektirmesi sebebiyle THK, oluşan açığı kapatmak maksadıyla emekli olmuş pilotlara ve kuvvet içi subay kaynağına yöneldi.
Açık eski pilotlarla karşılanmaya çalışıldı
Bu açığı kapamak için önce emeklilik veya istifa yoluyla ayrılmış, geçmişinde FETÖ ile bağlantısı olmayan pilotlardan üç yıllığına alımlar yapıldı.
Gönüllü gelen olduğu gibi görevlendirmeyle gelenler de oldu.
Ayrıca THK'den ayrılmaları zorlaştırmak için 15 yıllık zorunlu görev süresi de 21 yıla çıkarıldı.
Dışarıdan pilot alımı için ilan verildi
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) sitesine geçen günlerde eklenen ve "Personel Temin" bölümünden yapılan bir duyuru Türk Hava Kuvvetleri'ndeki pilot ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdi.
Verilen ilanda "Hava Kuvvetleri Komutanlığı 2023 Yılı Dış Kaynaktan Pilot Sınıfı Muvazzaf Subay Adayı temini başvuru kılavuzu yayımlanmıştır" denildi.
Başvuru şartlarında ise 28 yaşından küçük olmak ve ticari pilot lisansı "CPL" almış olmak da var.
Yine duyuruda başvuranlardan seçim aşamalarını geçenlerin "Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma (SUTASAK) Eğitimi"ne tabi tutulacağı belirtiliyor. Buradaki eğitimi başarıyla tamamlayanların "teğmen" rütbesiyle istihdam edilerek Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından belirlenecek uçuş eğitimlerine alınacağı kaydediliyor.
Buradaki eğitim süreleri belirtilmese dahi sadece SUTASAK eğitiminin ortalama 2 yılı bulduğu biliniyor.
Pilot adayları daha önceden harp okulu öğrencilerinden alınıyordu
Bu duyuru sosyal medyada tartışma konusu oldu. Çünkü THK, pilot ihtiyacını daha önce harp okulu öğrencileri arasından karşılıyordu.
Yabancı dil eğitimiyle 5 yılı bulan harp okulunu bitiren öğrenciler arasından eleme ile seçilenler pilotluk ve savaş pilotluğu eğitimine alınıyordu.
Harp okuluna başlangıç süreciyle birlikte en az 8, ortalamada ise 10 yıllık bir eğitim sürecinin ardından savaş pilotu olunuyordu.
Şimdi ise harp okulunda okumamış ancak dışarıda ticari amaçlı pilotluk eğitimi veren özel okullardan gelen öğrencilerin önce subay, sonra savaş pilotu yapılması amaçlanıyor.
Peki bu uygulama faydalı olur mu?
"Zaten pilot olan kişileri alıp harp eğitimi verecek"
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) Başkanı Okan Üreksoy, bunun faydalı olabileceği iddiasında.
Temel pilot eğitimi almış kişilerin harp pilotu olmak üzere TSK bünyesinde ilave eğitimlerini alıp, o kriterlere uyduğu anlaşılınca istihdam edileceğini bunun ise süreci kısaltma da dahil bazı noktada yararlı olabileceğini söyleyen Üreksoy, "TSK şimdi şunu hedefliyor" dedi.
"Pilot olmayan birisini alıp 1-2 sene pilot yapıp sonra savaş pilotluğuna hazırlamak yerine zaten pilotluk eğitimini almış, uçan kişileri harp eğitimine almayı amaçlıyor" diyen Üreksoy, "TSK eskiden harp okulunda okuyan ancak hiç uçmasını bilmeyen kişileri alıp tıpkı dışarıdaki sivil uçuş okullarında eğitimi verilen tek motorlu uçaklarda uçurup sonra kademe kademe jet eğitimine başlatıyordu. Şimdi zaten pilot olan kişileri alıp harp eğitimi verecek. Süreci kısaltacak" ifadelerini kullandı.
Emekli hava generallere göre böylesi bir alım ilk defa olacak
Peki uzun yıllarını Türk Hava Kuvvetleri'nde geçirmiş emekli savaş pilotları bu ilana ne diyor? Dış kaynaktan yapılacak alımlar faydalı olur mu?
Emekli hava korgeneral Orhan Köse ile Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş bu sorulara yanıt verdi.
Her ikisi de bu şekilde bir alımın ilk defa yapıldığını iddia etti. Yine her iki isimde 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında oluşan pilot açığına dikkati çekerek, bundan kaynaklı olarak böyle bir uygulamaya gidildiği düşüncesinde. Ancak "faydalı olur mu" sorusuna cevapları pek olumlu değil.
"Nakliye uçaklarında uçabilirler ama savaş uçaklarında faydalı olmaları mümkün değil"
Köse, Türk Hava Kuvvetleri savaş pilotluğuyla dışarıdaki sivil pilotluğun alakasının olmadığını söyledi.
"Dışarıdan eğitim alacak kişi eğer 'nasıl harp edeceksen öyle eğitim al' mantığıyla yetişmemişse savaş uçaklarında uçması mümkün değil" diyen Köse, "Türk Hava Kuvvetleri'nde belli uçaklarda örneğin nakliye uçaklarında uçabilir ama onun içinde ciddi bir uyum eğitiminden geçmeleri gerekir. Ancak savaş uçaklarında faydalı olmaları mümkün değildir. Göstermelik olarak alınmış olur" dedi.
"Çok başarılı olacaklarını sanmıyorum"
Köse, gerekçesini şöyle açıkladı:
Onların harp etme ve imkan kabiliyetlerinin olması mümkün olamaz. Bir harp pilotu 10 yılda yetişiyor. Dışarıdan alınan pilotların hava kuvvetlerinde harbe hazır pilot olmaları için en az dört beş yıl eğitim alması lazım. Çok başarılı olacaklarını sanmıyorum.
"Sivil okullarda aldıkları eğitimin savaş uçaklarında çok da faydası olmaz"
Erdoğan Karakuş da savaş pilotu eğitiminin çok zorlu bir süreç olduğunu hatırlattı.
"217 kişi mezun olmuştuk. Ancak 50 kişi pilot oldu" diyerek döneminde hava kuvvetlerine seçimin zorlu bir süreç olduğunu anımsatan Karakuş, "Yapılacak bu alımın çok etkin bir şey olacağını sanmıyorum. Sivil uçuş okullarında pervaneli uçaklarla aldıkları eğitimin savaş jetlerinin kullanımına çok da faydası olmaz" diye konuştu.
"Yeterince pilot yetiştirememişler"
Emekli savaş pilotu hava pilot kurmay albay Osman Başıbüyük, şu an mesleğini sivil havacılıkta sürdürüyor.
Dolayısıyla hem savaş pilotluğunu hem de sivil pilotluğu biliyor.
Başıbüyük, MSB'nin son aldığı kararla bir sıkıntı olduğunun görüldüğünü kaydederek, bunu şöyle açıkladı:
Balyoz kumpası vesilesiyle hava kuvvetlerinden çok sayıda pilot tasfiye edilmişti. Sonradan da FETÖ'cü pilotların ilişkisi kesildi. Bu sebeple çok ciddi bir pilot açığı ortaya çıkmıştı. Hava kuvvetleri bu açığı emeklilik veya istifa yoluyla sivil hava yolu şirketlerine giden pilotları zorunlu olarak tekrar göreve çağırarak çözmeye çalışmıştı. Anladığım kadarıyla şimdi bu pilotların zorunlu görev süresi olan 6 yıl dolmuş ve emekli olarak tekrar sivil hayata dönüyorlar. Dolayısıyla yeniden bir pilot açığı ortaya çıkıyor. Bu sebeple hava kuvvetleri sivil kaynaklı pilot alma ihtiyacı duymuş. İşte asıl sorun burada. Türk Hava Kuvvetleri geçen bunca süre zarfında bu pilotların yerini dolduracak yeterince pilot yetiştirememiş."
"6,5 senede ne yaptınız?"
Başıbüyük, savaş pilotu yetiştirilmemesine tepki göstererek, "Birincisi herkes şunu sorgulamalı: 6,5 senede bu hava kuvvetleri ne yaptı? Niçin harp okulundan mezun, askerliği öğrenmiş pilot adayı yetiştiremediniz?" diye sordu.
Pilot boşluğunu doldurmak için dışarıda ticari pilot lisansı olan gençleri alıp hiçbir askerlik eğitimi vermeden savaş pilotu yapılmasını anlamaktan güçlük çektiğini vurgulayan Başıbüyük, "Bir kere bu sorun çözülmeli. Bu sorun hala devam ediyorsa 6.5 senede demek ki kimse sormamış bu hava kuvvetlerine ne yapıyorsunuz diye? Ne Genelkurmay sormuş ne MSB sormuş, ne de sivil otoriteler sormuş. Soracaksınız kardeşim, hava kuvvetlerine ne yaptınız diye? Hesap verecekler" şeklinde konuştu.
"Alınacaklardan savaş pilotu olmaz, harbiye mezunu olmalı"
Başıbüyük, "Son ilanla alınacak kişiler faydalı olur mu" sorusuna da şu cevabı verdi:
İhtiyaç varsa onlar da vatan evladıdır. Tabii ki gelip uçabilirler. Ama bir muharip savaş pilotunun harp okulu mezun olması bir kültürdür, çok önemlidir. Çünkü savaş pilotu, Osmanlı ordusunda savaşın en önünde savaşan 'deliller' sınıfı gibidir. Bunlar savaşa ilk giren gözü kara insanlardır. Savaş pilotu böyle insanlardan olur. Yani herhangi bir eğitim vermediğiniz adamı pilotaj eğitimiyle pilot yapıp savaşa en ön saflarda gönderemezsiniz. Bunun bir eğitimi olması gerekir. Bu manada diyorum ki bu dışarıdan alınacak çocuklar hava kuvvetlerinin nakliye uçaklarını uçabilirler, problem olmaz ama savaş pilotu olmazlar. Savaş pilotu harbiye mezunu olmalıdır.
"Ülkenin getirildiği acıklı durumu gösteriyor"
Geçmişte Türk Hava Kuvvetleri'nde savaş pilotu olarak görev yapan sonraki yıllarda özel havacılık şirketlerinde çalışan Bahadır Altan da kararı eleştirenlerden.
"Öğretmenini yetiştiremeyen bir Milli Eğitim Bakanlığı neyse pilotunu yetiştiremeyen bir silahlı kuvvetler odur" diyen Altan "Yani dışarıdan öğretmen alıp istihdam eden bir milli eğitim bakanlığı düşünebiliyor musunuz? Nasıl eğitim yapacak" diye sorarak şunları kaydetti:
Bu aslında 'Kendi uçağımızı yapacağız 2023 sonunda göklerde olacak' denilen şeyin de aslında ne olduğu hakkında bir fikir veriyor. Sen daha kendi pilotunu yetiştiremiyorsun ve ticari pilot lisansını almış dışarıdaki okullardan kişileri alıp birkaç aylık bir askeri eğitimden geçirip ve askeri uçaklara adapte ederek pilot haline getiriyorsun. Yani bu tabii ülkenin getirildiği acıklı durumu gösteriyor.
"Eğitim eksikliği ciddi bir savaş durumunda hissedilir"
Savaş pilotluğunun çok ciddi bir eğitim ve sorumluluk gerektirdiğini, dışarıdan yapılacak alımların bu ihtiyacı karşılamayacağını öne süren Altan, "Bunun sonuçları 5-10 yıl sonra başlar. Türkiye'nin en büyük yanılgısı bu. Şu anda mesela Suriye'de Irak'ta istenilen yere gidilip güdümlü bombalarla SİHA'larla vuruluyor. Karşıda bir hava savunma yok. Ancak gerçek bir savaş halinde o eğitimin eksikliği hissedilir. O zaman patır patır uçaklar kaybolur. Kazalar olur inişlerde dahi. Diyelim ki ülke büyük bir saldırıya uğradı. Buna karşı kullandığınız zaman bu eğitim eksikliğini anlarsınız" değerlendirmesinde bulundu.
© The Independentturkish