"Herkes az porsiyona döndü, esnaf lokantaları lüks oldu"

Fahiş fiyatlar dışarıda yemek yemeyi güçleştirdi. İBB, kent lokantalarının sayılarını artırdı. Bu lokantaların önünde kuyruklar oluşuyor. Esnaf lokantaları ise eskisi gibi fakir fukaranın gittiği mekanlar olmaktan çıkmak üzere

Yemek fiyatları sürekli yükseliyor, asgari ücretli ise çare arıyor.

20 Aralık 2021'den beri kontrol altına alınamayan zamlar, her alanda insanları sıkıntıya sokuyor.

Durmaksızın yükselen enflasyon oranları yemek hizmeti veren iş yerlerini zam yapmaya zorlarken, halkı da ucuz yemek arayışına itiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Aralık 2021'de  hafızalara "KKM Operasyonu" olarak  yer edecek yeni ekonomik modeli duyurmuş, dolar kuru 18 liralık rekor seviyesinden sert bir düşüşle 12 liranın altına gerilemişti.

O günden sonra doların yeniden yükselme ihtimaliyle birlikte, toplumda zam gelmeden alışveriş yapma çılgınlığı başlamıştı.

Merkez Bankası da politika faizini yüzde 15'ten yüzde 14'e indirdi, Ağustos 2022'ye kadar ise sabit tuttu.

Ağustos 2022'de yüzde 13'e düşürülen politika faizi yüzde 9'a kadar indirildi.

Dolar kuru baskılandığı bu süre zarfında 18,78 seviyesini görerek rekor yeniledi.

Yemek istisna tutarında 2023 yılı için yüzde 115,68 artış

Tüm bunlar yaşanırken hem tüketici hem üretici enflasyonunun yükselmesi ve gider kalemlerindeki fiyat artışı halkın cebini iyice zorlamaya başladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık 2022'de yıllık gıda enflasyonunu yüzde 102 olarak açıkladı.

Rekor kıran gıda enflasyonu yemek maliyetlerindeki artışı gözler önüne seriyor.

Devletin işverenler için gelir vergisinden muaf tutmak üzere belirlediği yemek ücret barajı da fiyatlardaki artışı açıkça gösteriyor.

2022 yılı için devlet tarafından 55,08 TL olarak açıklanan günlük yemek ücreti, 2023 yılı için 118 TL olarak belirlendi.

Önceki yıllarda ortalama 3-4 lira artış yaşanırken 2022'de 28, 2023'te ise 63 lira yükseldi.
 


"Piyasayı regüle etmek adına yapık"

Halkın karşılaştığı bu duruma bazı kurumlar da çare üretmeye çalışıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bu amaçla kent lokantaları açmaya başladı.

Haziran 2022'de ilk şubesini Çapa'da açan İBB, 5 şubeyle hizmet veren kent lokantalarının sayısını 10'a çıkarıyor.

Her biri günlük 700-900 arasında kişiye hizmet veren kent lokantaları; Üsküdar, Ümraniye, Sultanbeyli, Fatih (Çapa) ve Bağcılar'da ilçelerinde bulunuyor.

Çorba, ana yemek, pilav, ekmek, su ve meyve gibi 5-6 çeşit ürünün 29 liraya satıldığı İBB'nin mevcut kent lokantalarının, AK Partili ilçe belediyelerin sınırında yer alması dikkat çekiyor.

Üsküdar kent lokantasının girişindeki uzun kuyruk, bir yanda buradaki ucuzluğa diğer yanda ülkedeki ekonomik krize işaret ediyor.

 

ATİLLA ŞAHİN.jpg
İBB İşletmeler Müdürü Atilla Şahin / Fotoğraf: Eymen Sucu


Kent lokantaları İBB İşletmeler Müdürlüğü'ne bağlı.

Bu işi sosyal belediyecilik adına yaptıklarını belirten İBB İşletmeler Müdürü Atilla Şahin, "Ekrem (İmamoğlu) başkanımızın seçim taahhütlerinden biriydi kent lokantaları. Ülkemizdeki son 5 yıldaki ekonomik kriz bunun gerekçelerindendi. Ekonomik durumun daha derin olduğu, öğrencilerin ve insanların kolay ulaşabileceği yerlere dikkat çektik" diyor.

Fiyat belirlemelerini kent lokantalarının açıldığı yerin ortalamasına göre olmadığını söyleyen Şahin işi piyasadaki diğer esnafları rahatsız etmeden yaptıklarını söylüyor:

Biz maliyet endeksli çalıştık burada. Çok bir kâr marjı da gözetmeksizin ve piyasadaki diğer esnaf arkadaşları da rahatsız etmeden, bu işin sosyal belediyecilik adı altında bu maliyetlere de yapılabileceğini piyasayı regüle etmek adına göstermiş olduk. Zarar etmiyoruz. Biz burada başa baş noktasının bir tık üstünde kalmak gayesiyle hareket ediyoruz."

İBB'ye yönelik "Belediyenin işi lokanta işletmek mi?" eleştirilerine yanıt veren Şahin tek amacın ihtiyaç sahiplerine ucuz gıda temini olduğunu "Kent lokantalarının her birinde 700, 800 veya 900 insana bu yemek hizmetini sunuyoruz. Bu ne piyasadaki aktörleri rahatsız edecek bir sayı. Ne de bize lokantacılık yaptırtacak bir sayı. Amacımız ihtiyaç sahibi insanların ve ağırlıklı olarak da öğrencilerimizin ucuz, kaliteli ve temiz bir gıdaya ulaşımını sağlamak" sözleriyle ifade ediyor.
 

BİLAL ÖNDER.jpg
30 yıldır esnaf lokantası işleten Bilal Önder / Fotoğraf: Eymen Sucu


"4 kişilik bir aile gelse, 500 liradan aşağıya kalkamazlar"

Bilal Önder.

30 yıllık esnaf, 52 yaşında.

Üsküdar meydanda müşterisiz dükkanının önüne attığı sandalyede çayını yudumluyor. 

Çeyrek asrı aşan işletmecilik hayatında böyle bir durumla hiç karşılaşmadığını söylüyor.

O da diğer birçok esnaf gibi maliyetlerin çok sayıda kalemde artışından şikayetçi.

Özellikle ete gelen zamdan dem vuran Önder, "Mesela bugün et alıyorum, 170 lira. Ertesi gün gidiyorum 175 lira. Ertesi gün gidiyorum 180 lira. Her gün 5-10 lira artıyor. Biz ciğerciyiz. Ciğer fiyatları 170'ten başladı, 10 günde 210 lira oldu. 10 günde yani. Dayanılacak gibi değil" diyor.

Bugünlerde işletmeler için uygulanan kira zamları yüzde 70 civarında.

Önder, kendisine yapılan yüzde 72 kira zammı oranıyla 54 bin liralık kirasının 96 bin liraya çıktığını söylüyor, "Vatandaşta para yok" diyor: 

Gelen menüye bakıyor, cebine, bütçesine bakıyor. Kalkıyor gidiyor. Bir şey de diyemiyorsun. Bugün 4 kişilik bir aile gelse her biri bir porsiyon yese, 500 liradan aşağıya kalkamazlar.

Dükkanını kapatma noktasına geldiğini söyleyen 30 yıllık esnaf Önder, "Esnaf diye bir şey kalmadı bittik. Çevre esnaf, arkadaşlarımız, hepimiz aynı durumdayız. Ne olacak? Yani ben kapatacağım. Benim yanımda 5 kişi çalışıyor. Yazın 10 kişi oluyor. Onlar işsiz kalacak. Bütçemize göre bir yer bulamazsak gidip bir yerlerde çalışmaya başlayacağız. Ekmek verirken ekmek aramaya başladık" diye dert yanıyor.

Kelle paça eti bir yılda yüzde 398 arttı

Üsküdar'ın en eski esnaf lokantalarından birinin ikinci kuşak işletmecisi Yasin Sezginer de çok dertli.

Sezginer, 25 yıldır bu işin içinde.

Lokantaların vazgeçilmezlerinden kelle paça çorbasının maliyetini anlatan Sezginer, "Kelle eti önceden çok uygundu. Geçen sene 23 liraydı. Şu an 115 lira oldu. Üç günde 10 lira, 10 lira yine zam geldi" diyor.

 

YASİN SEZGİNER.jpg
İşletmeci Yasin Sezginer / Fotoğraf: Eymen Sucu


Eti aldığı yerin sorumlusuyla arasında geçen diyaloğu anlatan Sezginer şunları söylüyor:

Dedim ya en sonunda. Ya ne yapıyorsun? İnsanlar kelle eti yemesin mi? Bu çorbayı içmesinler mi? Yoksa satmayalım mı? Bu ne böyle? diye sordum. Adam da ‘Abi ben ne yapayım? Bana bu fiyattan gönderiyorlar. Ben de otomatik olarak zam yapıyorum' diyor.

Esnaf lokantalarında tavuk yemeği, çorba, pilav ve tatlı yiyecek bir kişinin ortalama 170-180 lira, kırmızı etli yemekte ise 200 lira civarında ödeyeceğini söyleyen Sezginer, aynı menünün 3 ay önce 80-90 lira civarında tuttuğunu belirtiyor.

Vatandaş "az" porsiyon yiyor, tam yiyen kalmadı

İşletmeci Sezginer, müşteri sayısında son zamlardan sonra yüzde 20 civarında düştüğünün altını çiziyor.

"Her gün zam gelince alınan ürünlere biz de bir yerden sonra duramıyoruz" diyen Sezginer, "Biz de zam yapıyoruz. Çünkü ayakta kalmak için de o zammı yapmak lazım. İnsanların dışarıda yemek yeme gücü azaldı. Yani her gün gelen insanlar artık 3 günde 1, 5 günde 1 gelmeye başladı" diye konuşuyor.

Lokantadaki yemeklerin fiyatları artınca müşterilerin porsiyonları azalttığını söyleyen Sezginer, yeni kavramın "az porsiyon" olduğunu söylüyor:

Eskiden insanlar daha uygun diye esnaf lokantalarında yemek yerlerdi. Esnaf lokantalarının kâr amacı daha azdı. O yüzden herkes esnaf lokantasına gelirdi. Önceden az porsiyon yemek satılmazdı bizde. Şimdi herkes az porsiyona döndü. Az pilav, az çorba. Yani her şey az. Tam yemek yiyen artık çok nadir. Porsiyonlar azaldı. Ama bu sefer de az porsiyonları fiyatlandırdık.
 

PAŞA TAYLAN.jpg
Kasap Paşa Taylan / Fotoğraf: Eymen Sucu



Zam haberini röportaj sırasında aldı

Esnaf Yasin Sezginer, röportajı sırasında bir zam haberi daha aldı.

Lokanta ile yıllardır çalıştıkları kasap Paşa Taylan görüşmemiz sırasında esnafın yanına gelerek sattığı etin zamlandığının haberini verdi.

"Ete her gün zam geliyor" diyen kasap Paşa Taylan köylüde mal yok diyor:

40 yıllık kasabım. Son zamanda her gün zam geliyor. Her gün, her kesimde. Çünkü, dişi hayvan (inek) durmadan Türkiye'de kesildi. Birincisi, mal yok. İkincisi, yem pahalı. Kimse üretim yapmak istemiyor. Bir de süte bir zam yaptılar. O yüzden tabi şimdi kimse ineğini kestirmiyor. Zaten köylüde de mal yok. Geçen sene bu lokantaya kilosu 65 liradan satıyordum eti. Şu an söyleyeceğim fiyatı sizin yanınızda söyleyeyim. Ben onun için geldim. 180 lira…

 

FEHMİ ÖZBİLGEZ.jpg
Emekli vatandaş Fehmi Özbilge / Fotoğraf: Eymen Sucu



"Elimden geldiği kadar evde yiyorum"

Son dönemdeki zamlardan halk da nasibini alırken evde yemek yeme eğilimi artış gösteriyor.

Esnaf lokantalarındaki fiyatın artık yüksek geldiğini söyleyen emekli vatandaş Fehmi Özbilgez esnaf lokantalarının bile artık pahalı olduğu kanaatinde:

Elimden geldiği kadar evde yemeye çalışıyorum. Çünkü ben emekli adamım. Dışarıda en ucuzundan yesem yine o emekli maaşım sadece bana yetmez. Bugün nereye giderseniz gidin iki simit iki çay da olsa 50 liradan aşağı kalkamazsınız en kötüsü. Ya da bir esnaf lokantasına gitseniz, çorba içip üstüne bir şeyler yeseniz 80-100 lira. Esnaf lokantaları piyasaya göre yine düşük ama o bile vatandaşa yüksek geliyor artık.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU