İmamoğlu, Kaz Dağları için Kanada Büyükelçisi ile görüştü

İmamoğlu: Orman Bakanlığı'nın da bir açıklama yapması gerektiğini ciddi anlamda düşünüyorum

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanadalı şirketin Çanakkale’de Kaz Dağları yakınlarında bulunan Kirazlı köyüne yapmak istediği altın madeniyle ilgili olarak Kanada Büyükelçisi Chris Cooter ile görüştüğünü söyledi. 

“Büyükelçi, gün gün takip ediyor"

İBB’nin binasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, yaptığı görüşmeyle ilgili olarak şu bilgileri verdi:

İşin içerisinde bir Kanadalı bir firma olunca, geçenlerde beni ziyaretinde çok sıcak bir diyalog yaşadığımız Kanada Büyükelçisi sayın Chris Cooter'ı arayıp gözlemlerimi kendisiyle paylaşmayı arzu ettim. Sıcak bir konuşma oldu. Kendileri de süreci katip ettiklerini iletti. Kanada devletini direkt ilgilendiren bir husus olmasa da, anladım ki Sayın Büyükelçi süreci gün gün takip ediyor.

“Bilgileri benimle paylaşacak"

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İmamoğlu, "Eğer kendilerinde çok farklı bilgiler, detaylar varsa, şeffaflık içinde kamuoyuna bilgilerin aktarılmasını istedim. Aynı zamanda Orman Bakanlığı'nın da bir açıklama yapması gerektiğini ciddi anlamda düşünüyorum. İstanbul'dan kaygıyla, en doğru şekilde sonlanmasını istediğimiz durum olarak devam ediyor. Zira kaybettiğimiz ağaçlar, doğaya verilen zarar, dünyaya verilen zarardır. Sadece ülkemize değil. Sayın Büyükelçi beni ilgiyle dinledi. Bilgiler ulaştığında da benimle paylaşacağını aktardı" şeklinde konuştu.

Otogar, bayramda ücretsiz

İmamoğlu gazetecilerin yönelttiği, "Bayrampaşa Otogarı ile ilgili yeni bir ara karar açıklandı. Oradaki otoparkın İSPARK’a devri ne zaman gerçekleşecek?" sorusuna şu yanıtı verdi:

Tabii dün itibariyle benim de şaşırdığım ve üzüldüğüm bir yargı kararı vardı. Ama bugün İBB Hukuk Müşavirliğimizin girişimiyle bu yürütmeyi durdurma kararı iptal edildi. İhtiyati tedbir kararı kaldırıldı. Şu an önümüzde bir engel yok. Perşembe saat 16:00 itibariyle, kaymakamlığın verdiği saat bu olduğu için, tüm birimlerimizle Bayrampaşa Otogarı’nda olacağız. Yani güvenlik firmamız İSTGÜVEN’den İSTAÇ’a, temizliğiyle, zabıtamızla bütünüyle orada olacağız. Hızlıca verilmeyen tüm hizmetlerin verilmesi konusunda tedbirler alacağız. Lavabosundan, tuvaletine ve aydınlatmasına varıncaya kadar da ilgileneceğiz. Bu süreç bizim için değerli. Çünkü otogarı yarınlara hazırlayabilmemiz adına önce oradaki tehdit edici durumları ortadan kaldırmamız lazım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’na ait olan bir mülkiyette, kullanım süresi dolmuş bir ortamda gerekli tedbirleri alma konusunda ısrarlıyız ve takipçiyiz. Bu konuda sayın Valimiz ile de sıkça istişare halindeyiz. O gün bize emniyet birimleri ile Valiliğe bağlı ilgili diğer kurum ve kuruluşlar da eşlik edecek. İnşallah Perşembe günü 16:00 itibariyle oradayız. Daha öne çekilmesi ihtimalini de açıkçası yakalamak isteriz. Çünkü bir an önce oradaki düzgün verilmesi çabası içerisindeyiz. Şu müjdeyi de vermek isterim. Kargaşayı ortadan kaldırmak ve Kurban Bayramının düzgün bir şekilde geçirilmesi adına, bayram süresince oraya gelip yolcusunu uğurlamak yada karşılamak isteyen İstanbullu hemşerilerimizin özel araçlarına Bayrampaşa Otogarı ücretsiz olacak.

Ravza Kavakçı’ya İBB’den maaş iddiası

İmamoğlu ayrıca AK Parti Milletvekili Ravza Kavakçı’nın İBB’den burs aldığı iddialarına yönelik olarak da bir açıklama yaptı:

Hala kadroda görünüyor. Maaş almadığı doğru. Milletvekili seçildiği an itibariyle maaşının kesildiği doğru. Ama bir gerçekçilik var ki 2008’de işe girmiş ve bilgisayar mühendisliği bölümü mezunuyken ABD’ye siyaset bilimi doktorası yapması için burs verilerek gönderilmiş. 5 yıllık eğitim sonrasında da 4 yıl 11 ay mecburi hizmet süreci tanımlanmış. Yani böyle bir mecburi hizmet süresi varken, bunu tamamlayamamış. Tamamlamadan milletvekili olmuş.

"Kuruma borcu var"

Dolayısıyla aslında kuruma bu anlamda bir borcu var. Sözleşme gereği hizmet etmesi gereken dönemi İBB’ye hizmet olarak verememiş. Burada anlamlı bulmadığım tarafı, Metro İstanbul’un, yani ulaşımla ilgili bir kurumun siyaset doktorası için bir çalışanına 5 yıla yakın burs sağlaması ve ABD’ye göndermesi hiç anlamlı değil.

İmamoğlu, “İşe giriş tarihi ve ABD’ye gittiği o kısa tarihe bakıldığında sizin aklınızda da bir soru işareti oluşuyor mu?” şeklindeki soruya da şöyle cevap verdi:

Yani elbette anlamlı değil. Bu kurumlar kişilerin kendi inisiyatifiyle yön verebilecekleri ya da yakınlarına dönük bir takım imkanlar tanıyacakları alanlar değil. Hele hele üst kadrolarla ilgili tasarruflarda tümüyle ilgili şeffaflık ve liyakatle yol yürünmesi gereken kamu alanlarıdır. Bunu yapmadığınız taktirde toplumdaki adalet duygusunu ortadan kaldırırsınız, yıkarsınız. Benim için tabi dikkat çekici. Kim olursa olsun, bize gelen her bilgiyi, hangi makamda olursa olsun incelemek bizim sorumluluğumuz dahilinde. Varsa hukuki olarak sürdürülmesi gereken bir takip, onu da yapacağız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU