İstanbul'da yaşatılan kadim gelenek: Çiğköfte ve Harfane Geceleri

Küçük bir valizle memleketinden İstanbul'a gelen Adıyamanlı Selim Usta, Fatih'teki mütevazı dükkanında elle yoğurduğu çiğköftesi ile hizmet veriyor. Memleketindeki "Harfane Geceleri" isimli sıra gecesi kültürünü İstanbul'da yaşatmaya gayret ediyor

Fotoğraf: Independent Türkçe

Ulu Nemrut Dağı'nın yamaçlarına yerleşmiş küçük bir köyde dünyaya gelen Selim Yeşilkaya, doğumu esnasında annesini kaybediyor.

Babaannesi tarafından büyütülen Selim, liseyi okumak için Adıyaman merkeze göçüyor.

Okuduğu lisenin karşısındaki mütevazı çiğköfte dükkanındaki yaşlı ustaya zaman zaman yardım ederken bir süre sonra o dükkanda çıraklık yapmaya başlıyor.

Okuldan kalan zamanlarda ve yaz tatillerinde çalışarak çiğköfte yoğurmayı, işin püf noktalarını ve esnaflığı öğreniyor.
 


Liseyi bitirdikten sonra İstanbul'a geliyor. Bir süre sonra ustasının vefat ettiği haberini alıyor.

Ustasından devraldığı bayrağı taşımaya devam etmesi gerektiğine karar veriyor.

Fatih'te açtığı küçük dükkanında, ustasından öğrendiği geleneksel usulle çiğköfte yoğurmaya başlıyor. 
 

5.JPG
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

2. nesil çiğköfteci

Çiğköfteyi geleneksel usullerle yoğursa da sunumuna modern bir dokunuş yapıyor. Suşi, Kaliforniya roll, hıtap, sarma gibi yüzlerce çeşit geliştiriyor.
 

4.JPG
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Ünlü yemek yarışmalarından gündüz kuşağı programlarına kadar birçok yayına davet edilen Selim Usta, kısa sürede tanınmış bir simaya dönüşüyor.

Geliştirdiği bu tarzı tıpkı 2. ve 3. nesil kahveciler gibi "2. nesil çiğköfteci" olarak niteliyor.
 

1.JPG
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Mideden geçer kalbin yolu"

Geleneksel çiğköfte tarifini İstanbul'a taşımakla yetinmeyip memleketi Adıyaman'ın meşhur Harfane Geceleri geleneğini de İstanbul'da yaşatmaya başlıyor.

Kimi yörelerde Sıra Gecesi kimilerinde Harfane Geceleri olarak adlandırılan ama içeriği itibarıyla birbirine benzeyen bu gelenekte, müzik ve muhabbet eşliğinde çiğköfte yoğruluyor.
 

12.JPG
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Harfane Geceleri geleneğinde çiğköfteden önce az çorba içip midenin rahatlatılması gerekiyor, çiğköfte yendikten sonra da mırra kahvesi vazgeçilmezler arasında yer alıyor.

"Mideden geçer kalbin yolu" diyerek memleketinin bu zengin geleneğini farklı insanlarla buluşturuyor.

Katılımcılardan çok sayıda olumlu geri dönüş aldıkları belirten Selim Usta, yeni hedeflerinin bu geleneği dünyaya tanıtmak olduğunu söylüyor.
 

11.JPG
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Keman eşliğinde sıra gecesi

Davet edildikleri yerlerde sadece Adıyaman yöresine ait müzikler söylenmiyor. Katılımcılar bazen kemençe bazen de keman çalıyor. Hatta klasik müzik eşliğinde bile sıra gecesi yaptıklarını ifade ediyor Selim Usta.

Lise öğrencilerinin olduğu bir davette rap müzik eşliğinde çiğköfte yoğurarak sıra gecesi yaptıklarını anlatıyor.

Kimisi bu durumun Harfene Geceleri ruhuna aykırı olduğunu savunup eleştirse de Selim Usta farklı düşünüyor. Herkes kendini nasıl rahat hissedecekse öyle eğlenmeli diyor. 
 

3.JPG
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Çiğköfte hangi şehrin? 

"En iyisini kimin yaptığına bakmak lazım" diyor Selim Usta. Belli bir yöreye odaklanmak yerine hangi ürün nerede güzelse oradan temin ediyor.

İsotu Urfa'dan, salçayı Hatay'dan, bulguru Antep'ten, zeytinyağını Ege'den alıyor.

"Çiğköfte Antep'in mi Urfa'nın mı Adıyaman'ın mı" tartışmalarına girmektense "En iyi kim yapıyorsa onundur" demek gerektiğini ifade ediyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU