Türkmenistan: Oğul Cumhurbaşkanı, babası adına kent kuruyor

Esedullah Oğuz Independent Türkçe için yazdı

Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov / Fotoğraf: tca.gov.tm

Maddi imkanınız varsa, okul, kreş, cami, öğrenci yurdu veya bir üniversite kurup sevdiğiniz bir yakınınızın adını vererek onun ismini yaşatmak isteyebilirsiniz.

Ama onun adına bir kent kurmak hem de bunu kendi cebinizden değil, devlet kasasından finanse etmek, akıl alacak gibi değil.

Ancak Türkmenistan deyince akla zaten hep insan mantığını zorlayan abuk sabuk şeyler geliyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov'un babası adına kurmayı planladığı 1,5 milyar dolarlık kentten söz ediyoruz.

12 bin ailenin yerleşeceği, başkent Aşkabat'a 30 kilometre mesafedeki kent, Serdar'ın babasının ismi, daha doğrusu unvanı olan Arkadağ adını alacak. 

1990'lı yıllarda meydan, sokak, cadde, stadyum, hipodrum dahil üç binden fazla yere adını veren eski cumhurbaşkanı Saparmurad Niyazov'u bunlar da kesmeyince, sonunda Hazar Denizi kıyısındaki Kızılsu kentine kendisinin resmi unvanı olan Türkmenbaşı adını vererek rahatlamıştı.

Peki, eski cumhurbaşkanı Türkmenbaşı adına bir kent varken, baba Berdimuhammedov'un ondan ne eksiği var? 

Nitekim, oğul cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov, oturduğu koltuğu bu yılın başında göstermelik bir seçimle kendisine devreden babasına teşekkür mahiyetinde onun adına bir kent kuruyor.

Bunu yaparken, dünyanın ekonomik krize girdiği şu günlerde Türkmen halkının durumunu, devletinin kısıtlı imkanlarını kesinlikle dikkate almıyor. 

Şöyle ki, Türkmenistan hükümeti devletin gelirleri daraldığı için aylardır memur maaşlarını geciktirerek ödüyor.

Hatta şu anda Arkadağ kentinin inşaatında çalıan işçiler ve ustalar bile maaşlarını zamanında alamıyor.

Türkmenistan'ın beş büyük kentinde insanların çoğu fakirlik sınırının altında yaşıyor. Amuderya kıyısındaki Lebab veya yeni adıyla Türkmenabad kentinde ikinci el giyim ve ev eşyası alan insanların sayısı giderek artıyor.

İnsanlar, maaşları yetmediği için ya ikinci bir işte çalışıyor ya da evlerindeki fazla eşyaları elden çıkararak ay sonunu getirmeye çalışıyor.

Uzayıp giden ekmek kuyrukları, Türkmen kentlerinde ve kasabalarında sık rastlanan bir manzara. 

Oysa gaz rezervi konusunda dünyada dördüncü sırada yer alan Türkmenistan, en az Katar ve Kuveyt kadar zengin bir ülke.

Buna karşın 6 milyon nüfuslu ülkenin yaklaşık yarısı, ailelerini geçindirmek için başta Rusya ve Türkiye olmak üzere değişik ülkelerde kaçak işçi olarak çalışıyor. 

Bugün Türkiye'de hemen her kentte rastlanan Türkmenistanlı bebek bakıcıları, temizlikçiler ve inşaat işçileri, bunun en somut kanıtı. Onların birçoğu haklı olarak şu şekilde yakınıyorlar:

Bizim gibi yeraltı kaynakları açısından zengin olan Kuveytlilerin, Katarlıların ve Dubaililerin evlerinde Pakistanlı, Filipinli hizmetçiler çalışırken, bizler evlerimizde hizmetçi çalıştırmak bir yana kendimiz Türklerin ve Rusların  hizmetinde çalışıyoruz.


Bunun nedeni, elbette ki herkesin de bildiği gibi tek adam veya hanedan yönetimi ve ülke kaynaklarının bir ailenin keyfi için çarçur edilmesi.

Niyazov veya Türkmenbaşı zamanında Türkiye'ye özenip Hazar Denizi kıyısında Avaza denilen küçük bir kasabayı Antalya'ya çevirmek için devletin milyarlarını buraya döktü ama sonunda burada kurulan beş yıldızlı oteller kurulduğu zamandan beri boş duruyor.

Türkmenistan devleti de otelleri doldurmak için her yıl yaz aylarında devlet memurlarnı aileleriyle birlikte zorla Avaza'yatatile gönderiyor.

Tabii ki, Türkmenistan ölçülerinde oldukça yüksek olan konaklama ücretlerini memurların maaşlarından zorla keserek. 
 

Arkadağ.jpg
Türkmenistan'da eski Cumhurbaşkanı Gurbanguly Berdimuhammedov'un onuruna verilen yeni bir şehir olan Arkadağ'ın ülkenin seçkinlerini barındırması bekleniyor / Fotoğraf: YouTube

 

Şimdi oğul Berdimuhammedov babasının gönlünü almak ve takdirini kazanmak için onun adına Avaza benzeri ikinci bir israfa giriyor.

Ülkenin yarısı dışarıda çalışırken ve geride kalanlar da ülkeden kaçmak için fırsat kollarken, bu yeni kentte kimler yaşayacak, herkes merak ediyor. 

Aslında bunu tahmin etmek hiç de zor değil. 12 bin ailenin yaşaması planan kentte başta Berdimuhammedov ailesi ve hanedanı olmak üzere, onun uzak yakın tüm akrabaları, aileye bağlı bürokratlar ve onların akrabaları, polis ve ordu mensuplarının aileleri.

Ve Berdimuhammedovların ait olduğu Teke aşiretinin Ahal koluna mensup, aileye yürekten bağlı insanlar. 

Arkadağ adını alacak bu efsanevi şehirde, diğer Türkmen kentlerinde rastlanan elektrik kesintileri, ekmek kuyrukları, rafları yarı boş marketler olmayacak.

Aksine burada her şey, bir İsviçre kasabasındaki gibi tıkır tıkır işleyecek ve Berdimuhammedov ailesi ve etrafındakiler sonsuza dek mutlu ve mesut yaşayacaklar. 

Berdimuhammedovların unuttuğu şu: Orta Asya'daki tüm diktatörler böyle şeyler hayal ediyorlardı.

Ülkeyi babasının çiftliği sanan ve öyle yöneten eski diktatör Niyazov'un ailesi ve oğlu Avrupa'da sürgün hayatı yaşarken, eski Özbek diktatörü İslam Karimov'un bir kızı Taşkentte hapiste, diğer kızı ise Avrupa'da kaçak. Aynı şekilde Nazarbayev'in kardeşleri, kızları, damatları ve torunları da Kazakistan'a gelemiyor.

Şu anda her şey, diktatörlerden ve zorbalardan yana görünüyor. Afganistan'daki Taliban, kadınların isyanın zorla bastırmaya çalışan İran'ın molla rejimi, 10 yıl süren savaşın sonunda hâlâ yerinde duran milyonların katili Suriyeli Beşar Esad ve Avrupa'nın göbeğinde bir savaş başlatan Rus lider Vladimir Putin. 

Ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Rüzgâr bir anda tersine esebilir ve bu saydığımız zorbaların tamamı -ki buna Berdimuhammedovlar gibi küçük, mahalle kabadayıları da dahil- kaybolup gidebilir.

Hiç yıkılmayacak gibi duran Sovyet diktatörlüğü veya Saddam Hüseyin, Hüsnü Mübarek ve Muammer Kaddafi gibi yıllanmış ve kaşarlanmış diktatörlerin başlarına gelenler, bunun en güzel ve somut örneği. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU