Hamaney Ukrayna'da!

Uzak Ukrayna bu düzeyde niteliksel bir değişimi; İran, Rusya ve onların kötü koşullarımızı oluşturmadaki rolleri hakkında pek çok kişinin konuştuğu bir değişimi temsil ediyor

Fotoğraf: Reuters (Arşiv)

1950'lerin ortalarında Mısır ve Suriye, Ortadoğu'da 'Batı'nın silah tekeli' olarak bilinen şeyi kırdı.

Bu doğrultuda alınan karar büyük ve tehlikeliydi ve pek çok amacı vardı: Askeri ve güvenlik olmak üzere yeni rejimler, kendilerini geleneksel eşrafın rejimlerinin simgesi olan renklerden ayıran özel bir renge boyamak istediler.

Ayrıca Batı sömürgeciliği ortadan kalktıysa silahının da ona eşlik etmesi gerekiyordu.

Bunun yanı sıra, Batı silahının dış ticaretinin, komünist silahının dış ticaretinin lehine küçülmesi de gerekliydi.

Son olarak, İsrail ile mücadele etmek için İsrail'in elindekilerden farklı silahlar gerekiyordu.

Bir Batı tüfeği başka bir Batı tüfeğiyle savaşmayınca, o zaman geriye Sovyet Rusya'nın ihracatıyla ün yaptığı şu tek emtia kalır:

İsteyen herkese bol bol sağlanan Rus silahı.


'Arap kitleleri' kararı memnuniyetle karşılamaya davet edildi ve davete icabet ettiler.

Çünkü meşruiyeti zayıf olan darbeci rejimler böyle bir başarı ile meşruiyetlerini güçlendirmek istiyorlardı.

Kargaşa ne kadar yüksek olursa, 'kitlesel meşruiyet' anayasal meşruiyet çarkını o kadar fazla tıkayabilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aslında herhangi bir tekelciliği veya silahlanmayı savunmak zor. Ancak görünen o ki, en azından bizim zamanımızın standartlarına göre mesele o kadar karmaşa yaratmaya değmezmiş.

Sömürgecilikten kurtulma süreçlerinin bir uzantısı olarak ve yeni bağımsız devletlerdeki egemen unsurların güçlendirilmesiyle mesele başka bir şekilde, sessizce ve yavaşça çözülebilirmiş.

Ne var ki, olup biten şuydu:

Sovyet silahları bölgemizdeki güvenlik-askeri sistemi güçlendirdi ve Ortadoğu'yu Batı Avrupa ve Uzak Doğu'daki Soğuk Savaş ile sıkı bir şekilde bağlayarak bölgenin göreli istikrarını ve yavaş yavaş gelişme olasılıklarını baltaladı.

Özellikle İsrail'e gelince, 1967 savaşındaki büyük sınavın sonuçları, 'Batı silah tekelini kırmayı' haklı gösteren tüm teorilere zıt bir kanıt haline geldi.

50'li yılların ortalarına bu dönüş, bölgenin 'silah tekelini kırma' minvalinde stratejik bir değişimden geçmesinden kaynaklanıyor olabilir.

Peki, son günlerde ortaya çıkan kaygı içerikli bazı manşetlere bakalım:

- ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby'nin tahminlerine göre, Rusya ve İran bugün tam bir savunma ortaklığı yürütüyor.

Rusya, İran'a eşi görülmemiş düzeyde askeri destek sağlıyor ve iki ülke birlikte ortak insansız hava araçları (İHA) üretmek için hazırlık yapıyor.

Kirby'e göre böyle bir ortaklık 'Ukrayna'ya, İran'ın komşularına ve uluslararası topluma' zarar verecek. ABD'li sözcü, ülkesinin Rusya'nın hava savunma sistemleri ve helikopterler de dahil olmak üzere 'İran'a gelişmiş askeri parçalar sağlama' niyetine karşı endişeli olduğunu inkar etmedi.


- İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, İran'ın 'Rusya'nın ana askeri destekçilerinden biri' haline geldiğini ve aralarındaki ilişkinin 'küresel güvenlik' için bir tehdit teşkil ettiğini söyledi.

Cleverly'e göre bu durum 'Ortadoğu'daki ortaklarının' karşı karşıya kalabilecekleri tehlikeleri ikiye katlıyor.

Cleverly daha da ileri giderek, Rusya yüzlerce balistik füze de dahil olmak üzere daha fazla silah elde etmek için çalışırken İran'ın Rusya'ya verdiği desteğin önümüzdeki aylarda artacağı uyarısında bulundu.


- Avustralya da, Rusya'ya Ukrayna'da kullanması için İHA'lar sağladığı için İranlılara ve İran kurumlarına yaptırım uygulama kararını duyurarak tavrını koydu.

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong konuya ilişkin yaptığı açıklamada, bu tedariğin 'İran'ın küresel güvenliğin istikrarını bozmada oynadığı rolün bir kanıtı' olduğunu söyledi.


- Ukrayna, Tahran'ı 17 Ekim'de kullanılan 'kamikaze' İHA'larını Moskova'ya tedarik etmekle suçlamıştı.

Tahran başlangıçta bunu yalanlasa da çok geçmeden, 'savaştan aylar önce' Moskova'ya bu İHA'lardan sınırlı sayıda verdiğini kabul etti.

Buna karşılık, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, İran'ın açıklamalarını yalanlayarak, Ukrayna Hava Kuvvetleri'nin ülkenin güneyine gönderilen ve altyapı ile elektrik şebekesine zarar veren bu sınıftan 10 ila 15 arasında İHA'yı düşürdüğünü söyledi.
 


Bu ve diğer ayrıntılar bizi, Tahran'ın Ukrayna savaşına katılmasını sağlayan dört başı mamur bir Rus-İran askeri ittifakı gerçeğine götürüyor.

Nasıl Rusya'nın İran'ın yanında Suriye'ye müdahale etmek 'hakkıysa', İran'ın da Rusya'nın yanında Ukrayna'ya müdahale etmesi 'hakkı'.

Bu değişimin arkasındaki teori ise, 'Batı'nın silah tekelini kırma' meselesinde olduğu gibi hazır:

Bu, tabiki Amerikan tek tanrıcılığına ve Batı kibrine vs. karşı bir saldırıdır.

Son teori Nasır tarafından desteklenen ve altmışlarda Yemen'den Kongo'ya kadar uzanan müdahaleci politikalara yol açtığı ve yetmişlerin ikinci yarısında Fidel Castro'nun sancaktarlığını yapıp askerlerini Angola ve Etiyopya'ya sevk ettiği gibi, İran bugün bu görevi devam ettiriyor.

Halk devrimiyle karşı karşıya kalan ve kendisine ezilmiş halkı 'özgürleştirme' misyonu yükleyen zalim güvenlik yumruğuyla yönetilen iflas etmiş bir ülke…

Humeynici İran'ın, dört beş Arap ülkesinde uyguladığı gibi, böyle bir müdahaleci faaliyet için nitelikli olduğu söylenebilir.

Ancak, uzak Ukrayna bu düzeyde niteliksel bir değişimi; İran, Rusya ve onların kötü koşullarımızı oluşturmadaki rolleri hakkında pek çok kişinin konuştuğu bir değişimi temsil ediyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat 

DAHA FAZLA HABER OKU