İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Medyascope canlı yayınına katılarak, Ruşen Çakır'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"Geçen 31 Mart yerel seçimleri muhalefet için çok büyük bir başarıydı. İktidarda yarattığı moral bozukluğu kadar siz muhalefet olarak bunun ekmeğini yemediniz" şeklindeki değerlendirmeye karşılık Akşener, "Biz şunu yapmadık, sevindirik olup, 'Bu iş bizimdir, çekilin kenara.' Sağduyulu, sakin ve aşırı heyecana kapılmadan seçmenin kucaklandığı, merkezinde insanın olduğu, merkezinde milletin bulunduğu bir anlayışın başarı getirdiğine kanaat ettik ve bunu ispatladık." dedi.

Akşener, bu başarı olmasaydı "altılı masa" diye bir kavramın olmayacağını kaydetti.

"Aday çıktıktan sonra onun arkasında kaya gibi durulur"

Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "cumhurbaşkanı adayını 6 kişinin seçeceğini söylediğini" belirterek, şöyle devam etti:

Bu 6 kişinin seçmesi halinde, itiraz yok, hepimiz oturduk o masaya. O zaman o adayın nasıl bir insan olacağına dair Sayın Kılıçdaroğlu'nun ortaya koyduğu bazı ilkeler var. Ben de onlara katılıyorum. Aynı zamanda da kazanmamız gerekiyor. Dolaysıyla bu kazanacak kişinin kim olacağının tespiti için de çok kolay yöntemler var. Bunlar da o arada kararlaştırılıp yapılabilir. Ama bugüne kadar biz sistemi götürmeye çalıştığımız için, pek çok komisyon kuruldu, sonuç verdi, tanıtımlar yaptık. Çalışıyor sistem. Bunun ötesinde aday konusunda, aday noktasına gelindiğinde de hiç konuşmadık ama bundan sonrasında çıkar orta yere, o aday çıktıktan sonra, bu netlikte söyleyeyim şimdi onun arkasında kaya gibi durulur.

Altılı masanın başarılı olabilmesi ve bu seçimin kazanılabilmesi için bazı şeyleri can yaksa da sinir bozsa da o masada söylemesi gerektiği kanaatine vardığını kaydeden Akşener, "Buradaki samimiyetin anlaşılabilmesi için de, benim için de bir hak bu biliyor musunuz? Ben fedakarlık yapmadım ama bir feragat yaptım. O feragat nedir? O masadaki başka insanların, siz de dahil herkesin cumhurbaşkanı seçilme hakkı mevcut. Başarır, başaramaz o ayrı bir şey. Ben o haktan feragat ederek Eylül 2021'de bir televizyona çıktım. Dedim ki ben aday değilim." diye konuştu.

Meral Akşener, "Kazanacağız. 13. Cumhurbaşkanı altılı masadan çıkacak. Sonrasında olabildiğince hızlı bir biçimde biz parlamenter demokrasiye geçiş yapacağız. Bunun da yol haritası çalışılıyor şu anda. Böyle bir durumda başbakanlık makamı kendiliğinden doğuyor. Ama o başbakanlık makamını ben ne Sayın Kılıçdaroğlu'yla ne de diğer arkadaşlarla herhangi bir pazarlık vesaire bir konuşma yapmadım. Bu bir iddiadır." ifadelerini kullandı.

6 yaşında çocuğun cinsel istismara uğradığı iddiası

Akşener, 6 yaşında çocuğun cinsel istismara uğradığı iddiasına yönelik açılan davaya ilişkin soruya karşılık da konunun takibini bizzat yapacağını belirterek, "İYİ Parti olarak bu davaya aynı zamanda müdahil oluyoruz. Bahadır Erdem partimiz adına katılacak. Her şeyini takip edeceğiz" dedi.

Kendisinin ilkokul öğretmenliği eğitimi aldığını aktaran Akşener, şöyle konuştu:

O öğretmen okullarında bize çocukların annesi, babası, ablası, teyzesi olması öğretildi. 6 yaşındaki bir çocuğu ben öğretmen okulunda okurken ilkokula veremezdiniz. Siz evlendiriyorsunuz. Utanmadan o çocukla karı-koca ilişkisi kurabiliyor. Bunu benim anlamam mümkün değil. Buna bakın anne, baba, o eş diyemeyeceğim, o adam, cemaat midir, tarikat mıdır, vakıf mıdır, dernek midir neyse, her biri mutlaka takip edilmeli, ne olduğu, ne bittiği. İfade mi alınacak? Hukuki prosedürde bu iş çok ince bir işçilikle takip edilmelidir ki caydırıcılığı olsun. Böyle bir şey olamaz. Bunun dini manada da konuşulmasını hiç doğru bulmuyorum. Bizim dinimizde de böyle bir durum yok.

Akşener, sözlerinin devamında "Bu sapıklığın mutlaka cezası verilmelidir. Öyle verilmelidir ki hukuk içinde, bir daha buna cesaret edilememelidir. O çeşitli yerlerdeki çocuklara uzanan eller kırılmalıdır." değerlendirmesini yaptı.

İstanbul Sözleşmesi'nin bunları engelleyen hukuki bir altyapı olduğunu savunan Akşener, iktidara gelir gelmez ilk iş İstanbul Sözleşmesi'ne imza atacaklarını dile getirdi.

"HDP ve İYİ Parti, birbirine karşı yöneticileri anlamında en dürüst iki parti"

Akşener, Diyarbakır'a esnaf ziyareti yapmaya gidip gitmeyeceği sorusuna, orada da bir seçim çalışması yürütecekleri yanıtını verdi.

HDP üzerinden sürekli kendilerine soru sorulduğunu aktaran Akşener, "HDP'ye de İYİ Parti üzerinden soru soruluyor mu bilmiyorum. Ancak hem HDP hem İYİ Parti, birbirine karşı kurumsal olarak, yöneticileri anlamında en dürüst iki parti. Tavır, davranış biçimi olarak birbirine karşı en dürüst davranan iki parti." dedi.

Akşener, AK Parti'nin yöneticileriyle ilgili birçok şey söylediklerinde 20 milyonun üzerindeki seçmeninin bundan hiç rencide olmadığını, HDP'nin yöneticilerinin tutum ve davranışlarına dair eleştiri ortaya koyduklarında ise 6,5 milyon seçmenin incitildiğine dair vaveyla koptuğunu söyledi.

Independent Türkçe