Soylu: İBB'de işe alınan 1668 kişinin veya yakınının terör örgütü irtibatın dair adli kayıt bulunduğu belirlendi

Soylu, "2019-2022 arası toplamda 74 belediyede 88 soruşturma terör kapsamında yürütüldü" dedi

Fotoğraf: AA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde belediyelere yönelik soruşturmalara ilişkin basın toplantısı düzenledi.

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında her alanda FETÖ temizliği yapıldığını belirten Soylu, "Aynı şekilde, dağlardaki her taşın altından, en küçük belediye sızmalarına kadar da PKK temizliği ve terör örgütü temizliği yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Bu tecrübemiz sebebiyle belediyeler, terörle mücadelede hassasiyetle takip ettiğimiz bir alandır. Gerek bütçe yapıları itibarıyla gerek anayasa ve demokrasinin sağladığı imkanlarla yerel hizmet merkezleridir. Görev tanımları itibarıyla toplumun her kesimine, sosyal hayatın her alanına temas ederler" dedi.

"9 soruşturma halen devam etmekte"

Soylu, 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinden sonra özellikle CHP'li belediyelere, terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı kişiler yerleştirilerek tekrar canlandırılmaya çalışıldığı yönünde emareler görülmesi üzerine, İçişleri Bakanlığı'nın hızla konuya müdahil olduğunu ve etraflıca araştırmak üzere mülkiye müfettişleri ile mahalli idareler kontrolörlerini ilgili belediyelerde görevlendirdiklerini söyledi.

Belediye ve yerel yönetimlere yönelik soruşturmaların dağılımı hakkında da bilgiler veren Bakan Soylu şunları kaydetti:

Terör soruşturmaları, 2019 yılında 33 belediyede toplam 42 soruşturma, 2020 yılında 13 belediyede toplam 14 soruşturma, 2021 yılında 16 belediyede toplam 18 soruşturma, 2022 yılında 12 belediyede 14 soruşturma, olmak üzere toplamda 74 belediyede 88 soruşturma terör kapsamında yürütülmüştür. Bu 88 soruşturmadan da 79’u tamamlanmış, 42 ön inceleme raporu, 19 araştırma raporu, 33 tevdi raporu, 2 inceleme raporu, 3 form inceleme raporu, 2 tazmin raporu düzenlenmiştir. 9 soruşturma ise halen devam etmektedir.

Muhalefet partilerinin iddialarına tepki

Zaman zaman muhalefet partileri tarafından, özellikle muhalefet partili belediyelere müfettiş gönderildiği ve bu yolla muhalefet partili belediyeler üzerinde baskı oluşturulmaya çalışıldığı iddialarının gündeme getirildiğini kaydeden Soylu, iddiaların mesnetsiz olduğunu söyledi.

Soylu, 2019-2022 arasında Bakanlık makamından alınan genel soruşturma, araştırma, ön inceleme ve araştırma onay sayılarına ilişkin verilere yönelik şu değerlendirmeyi yaptı:

AK Parti 885 onay ki bu yüzde 33,5'e tekabül ediyor. CHP için 1107 onay, yüzde 41,9'a tekabül ediyor. Bunlar sadece yapılan şikayetlerin araştırılmasına yönelik, soruşturma değil. Milliyetçi Hareket Partisi 265 onay yüzde 10,3, İYİ Parti için 35 onay, yüzde 1,32, HDP için 148 onay, yüzde 5,6, bağımsız belediyelerle ilgili 57 onay, yüzde 2,16, Saadet Partisi için 21 onay, yüzde 0,42 ve Demokrat Parti için 9 onay, yüzde 0,34.

Bakan Soylu, 2019-2022 yılları arasında soruşturma izni verilmesi kararlarının dağılımının, inceleme araştırma sayısına göre oranına ilişkin şunları kaydetti:

AK Parti 227 karar, oranı yüzde 33,48, CHP 234 karar oranı yüzde 34,51, Milliyetçi Hareket Partisi 86 karar, oranı yüzde 12,68, İYİ Parti 11 karar, oranı yüzde 1,62, HDP 93 karar, oranı yüzde 13,72 ve diğer siyasi partiler de böyle gidiyor. Yani AK Parti 885 inceleme ve araştırmadan ancak 227 onay almış. CHP de 1107 inceleme ve araştırmadan 234 onay almış. Yani CHP’de bu oran 5'te 1 iken, AK Parti’de 4'te 1. Burada herhangi bir siyasi partiye yönelik farklılık, herhangi bir siyasi partiye yönelik baskı, herhangi bir siyasi partiye yönelik bir anlayış söz konusu değil. Burası devlettir. Yani biz teftişleri, somut olay ve olguları değiştirebilecek bir kabiliyete sahip değiliz.

Belediyelerdeki özel teftişler

Belediyelerde imar, ihale, personel, ruhsat gibi belli konulardaki faaliyet ve işlemlere ait özel teftişler yaptıklarını da vurgulayan Soylu, 31 Mart 2019 ile 22 Kasım 2022 arasında belediyelere yapılan özel teftişlerin oranlarını şu şekilde açıkladı:

AK Parti'li 72 belediyede, CHP'li 57 belediyede, Milliyetçi Hareket Partili 19 belediyede, İYİ Partili 2, HDP'li 34, bağımsız 4 belediyede, Saadet Partili 2 belediyede, vekalet edilen 8 belediyede ve 6 adet de diğerlerinde olmak üzere toplam 204 belediyede özel teftiş yapılmıştır. Demek ki bu teftişler sadece bir siyasi partiye yönelik değil. Tam tersi iktidarda da bulunan, hatta benim de mensubu olduğum AK Parti'ye yönelik özel teftiş sayıları çok daha fazla. Devletin kuralları var bunlara herkes uymak zorunda.

Güvenlik soruşturmaları ile ilgili iddialar

Soylu, basın toplantısında, belediyelere yönelik soruşturmalardaki tespitleri anlattı.

Belediyeye, bağlı kuruluşa ve şirketlere personel alınırken mevzuatın emrettiği hukuki sürecin işletilmediğini, "kontrollü hile ve hüllenin" sergilendiğini iddia eden Soylu, işe alımlarda "güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılması" zorunluyken bu yapılmadan terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin işe alındığının belirlendiğini söyledi.

Bazı belediyelerde "güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması" yaptırılan ve komisyonca işe alınması sakıncalı görülen kişilerin idare tarafından olumlu değerlendirilerek işe alındığını savunan Soylu, "Adli sicil belgeleri e-Devlet üzerinden alınırken kamu/özel seçeneğinden özel seçeneğinin seçilmesi nedeniyle, kişilerin büyük çoğunluğuyla ilgili sadece özel şirketler için verilen adli sicil kaydının olduğu, arşiv kaydının ise bulunmadığı anlaşılmıştır" dedi.

Soylu, terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin belediye şirketleri üzerinden işe alındığının, bu kişilerin memur gibi görev yaptığının, terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene karşı suçlardan haklarında mahkumiyet kararı bulunanların da işe alındığının belirlendiğini söyledi.

PKK'nın sözde değer ailesi olarak adlandırdığı kişilerin de özellikle HDP'li belediyelerde işe alındığını anlatan Soylu, PKK adına kırsal alanda silahlı faaliyet yürütenlere de iş verildiğini belirtti.

"Terör bağlantılılar gizlilik içeren birimlerde görevlendirildi"

Terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olduğu halde işe alınanların gizlilik içeren birimlerde görevlendirildiğini kaydeden Soylu, bazı belediyelerde yürütülen idari ve adli soruşturmalar hakkında örnekler verdi.

Mersin Büyükşehir Belediyesinde, bağlı kuruluşlar ve şirketlerde terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin istihdam edildiği iddiasına yönelik 21 Mart'ta Mülkiye ve Ticaret müfettişlerince idari soruşturma başlatıldığını anlatan Soylu, soruşturma kapsamında 54 kişinin terör örgütleriyle irtibatının ve iltisakının belirlendiğini bildirdi.

Süleyman Soylu, işe alınan 54 kişinin 30'unun doğrudan terör örgütleriyle iltisak ve irtibatının bulunduğunun, 24 kişinin ise birinci ve ikinci derece yakınlarının örgüt üyesi ya da iltisaklı kişiler olduğunun tespit edildiğini belirtti.

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Mersin Büyükşehir Belediyesine yönelik 2 adli soruşturma yürütüldüğünü aktaran Soylu, 2019'daki seçimlerden sonra belediyede işe girdiği anlaşılan 10 personelin gözaltına alındığını, bu kişilerden ikisinin çocuklarının PKK adına kırsalda faaliyet yürüttükleri sırada güvenlik güçlerince etkisiz hale getirildiğini kaydetti.

Soylu, 28 Eylül'de PKK propagandası yapan, örgüte eleman temin eden 18'i Mersin Büyükşehir Belediyesi personeli 20 kişinin gözaltına alındığını anımsattı.

Bakan Soylu, eski Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Bedrettin Gündeş'in PKK'ya destek sağladığının, örgüt propagandası yaptığının ve PKK'nın özel toplantılarına katıldığının belirlendiğini aktardı.

Seyhan Belediyesi'ndeki soruşturma

Seyhan Belediyesiyle ilgili tespitleri de anlatan Soylu, görevden uzaklaştırılan Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı Funda Buyruk'un görevde bulunduğu dönemde de belediyeye ait şirkette işe alınan 234 kişi hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının istenmediğini bildirdi.

Bakan Soylu, şunları söyledi:

Belediye Başkan Yardımcısı Buyruk'un PKK'yla iltisaklı şahısları işe aldığı tespit edilmiştir. Belediye çalışanı Mahsum Uzun'un da terör örgütünce sözde değer ailesi olarak adlandırılan ailelerden olduğu ve kız kardeşi 'Amara-Semsur' kod adlı Çağla Uzun'un PKK terör örgütünün kırsal alanında faaliyet yürütmekteyken 2017'de etkisiz hale getirildiği tespit edilmiştir. PKK/KCK terör örgütünün sorumlusu belediye başkan yardımcısıyla irtibat kuruyor ve sistemi koordine ediyorlar.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan bir kişinin de PKK soruşturması kapsamında tutuklandığını, bu kişinin Irak'ın kuzeyindeki Kandil'de örgütün sözde kongresine katıldığının anlaşıldığını ifade eden Soylu, Gaziantep Şehitkamil Belediye Meclisi'nin CHP'li üyesinin KCK/Türkiye masası yapılanmasında faaliyet yürüttüğünü aktardı.

Bursa'da cezaevi personelini taşıyan araca yönelik bombalı saldırı

Nisan ayında Bursa'da cezaevi personelini taşıyan servis aracına yönelik bombalı saldırının faillerinden Seda Baykan ve Dilek Arsu'nun yakalandığını hatırlatan Soylu, "Bu eylem, MLKP mobil hücresi tarafından gerçekleştirilmiştir" ifadesini kullandı.

Terörden arananlar listesinde turuncu kategoride yer alan ve mobil hücrenin yöneticisi Cebrail Gündoğdu'nun da ekim ayında yakalandığını anımsatan Soylu, "Bu operasyon başarılı bir operasyondur. Bu operasyonla ilgili Türk Polis Teşkilatı, kılı kırk yararak, ülke içinde ve ülke dışında, bir çok alanda ortaya koyduğu takiplerle, teknik izlemelerle önemli sonuca ulaşmıştır" dedi.
Süleyman Soylu, cezaevi personelini taşıyan servis aracına yönelik saldırının faili Cebrail Gündoğdu'ya yardım ve yataklık ettiği belirlenen 3 kişinin Ayvalık Belediyesine ait şirkette çalıştığının tespit edildiğini bildirdi.

Bakan Soylu, Ataşehir Belediyesinde de 2019'dan önce işe başlatılan 16 kişinin, 2019'dan sonra işe başlatılan 13 kişinin kendisinin veya birinci derece yakınlarının terör örgütleriyle irtibat ve iltisakının belirlendiğini sözlerine ekledi.

İBB'ye yönelik soruşturma

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik personel soruşturmalarının da yapıldığını belirten Soylu, müfettiş incelemesi başladıktan sonra ise daha önce güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talep edilmeyen personel hakkında, İstanbul Valiliği'ne apar topar arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması taleplerinin gönderilmeye başlanmasının da bir vaka olduğunu dile getirdi.

Özel teftişin başlamasından sonra yaklaşık 120 kişinin, güvenlik soruşturmaları nedeniyle işten çıkarılmak zorunda kalındığını ve bu kişilerin bir bölümünün İBB önünde eylem yaptığını ifade eden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Emniyet ve UYAP verilerine göre, ilk defa işe alınan 25 bin 361 kişiden, 4 bin 227 kişi hakkında adli soruşturma ve kovuşturmanın bulunduğu, bunlardan 147 kişi hakkındaki soruşturma ve kovuşturmaların 'terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene karşı işlenen suçlardan' olduğu ve bunlardan 66 kişi hakkında 'terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene kaşı işlenen suçlardan' mahkumiyet kararının bulunduğu, ayrıca 709 kişinin kendisi hakkında ve 959 kişinin yakınları hakkında olmak üzere toplam 1668 kişi hakkında terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduklarına dair ilişik kaydı ve adli kayıt bulunduğu tespit edilmiştir. Sözkonusu bin 668 kişinin terör örgütlerine göre dağılımı şöyledir, FETÖ/PDY 875, PKK/KCK 432, DHKP-C 143, THKP-C 66, TKP/ML 64, MLKP 33, DEAŞ 3, El Kaide 1 ve 51 diğer örgütler. Özel teftiş sonucunda elde edilen tespitlere göre, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı kişilerin, durumları araştırılmadan ve değerlendirilmeden işe alınmaları nedeniyle sorumluluğu tespit edilen görevliler hakkında, Bakanlığımızca verilen araştırma, ön inceleme onayı gibi mevzuatın emrettiği hukuki süreçler başlatılmıştır. Bizim bunları işten çıkarma yetkimiz yok. Devletin böyle bir yetkisi söz konusu değil. Bu kişileri işe alanların işten çıkarabilme yetkisi var. 120 tane terör iltisaklı ve irtibatlıyı biz söyledikten sonra nasıl apar topar işten çıkardılarsa aynı şekilde işten çıkarabilme yetkileri var. Kanunun bize verdiği yetki, bunları işe alanlarla ilgili mevzuat hükümlerini ihlal ettikleri gerekçesiyle soruşturma açmak ve aynı zamanda da başsavcılığa açtığımız soruşturma çerçevesinde tevdi raporunu savcılığa sunmak. Bakanlığın görevi bu.

Soylu, yürütülen araştırma, ön incelemelerde gelinen aşama itibarıyla kendisi ve yakınları haklarında terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduklarına dair ilişik kaydı ve adli kaydı bulunan 1668 kişiden içindeki 505'inin incelendiğine işaret etti. Bu kişilerden 49'nun İBB, 2'sinin İETT, 17'sinin İSKİ ve 437'sinin İBB iştiraki şirketler tarafından işe alındığını vurgulayan Soylu, "223 kişinin İBB, 12 kişinin İETT, 32 kişinin İSKİ ve 237 kişinin İBB iştiraki şirketlerde çalıştığı, yani işe alındığı ve çalıştığı yerlerin farklı olduğu, yani şirket üzerinden alınan kişilerin, memurlar eliyle yürütülmesi gereken görevlerde çalıştırıldıkları, keza incelemeye konu bu 505 kişiden 484 kişinin, terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olabileceklerine dair kayıt bulunduğu ancak güvenlik soruşturmaları yapılmadan işe başlatıldıkları belirlenmiştir" dedi.

Soylu, incelemeye konu olan bu 505 kişiden 36'sının "sözde değer ailesi" mensubu olduğunu ve 6 kişinin ise PKK/KCK adına kırsal alanda silahlı olarak faaliyet gösterdiğini söyledi.

 

AA
 

DAHA FAZLA HABER OKU