13. Boğaziçi Zirvesi'nde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, "Şehirleri Geleceğe Hazırlamak" başlıklı bir konuşma yaptı.
1999 yılında, daha önce rektörlüğünü yaptığı Eskişehir Anadolu Üniversitesi'yle birlikte sürdürülebilir şehircilik projeleri hazırladığını ve bunları hayata geçirmek için kaynak arayışına çıktığını söyleyen Büyükerşen, Ankara'dan nasıl "eli boş" döndüğünü anlattı.
"Siyasete girdiğime pişman olmuştum"
Hayata geçirmek istediği projeleri için ilk önce Bülent Ecevit'in başında bulunduğu koalisyon hükümetinin başbakanlık makamı olduğunu söyleyen Büyükerşen, "Siyasette yer almamı isteyen de merhum Ecevit'tir. Projelerimi anlattım ve kaynak istedim" dedi.
O dönemde Ecevit'in Türkiye'nin büyük bir afet geçirdiğini, yurtdışından yardım aldıklarını ve kendisine 'Sana nasıl yardım edebiliriz ki' dediğini dile getiren Büyükerşen, "Koalisyonun en zayıf karnı kadro ve kaynak meselesidir. Biz yaparsak ortaklarımız neler yapmaz demişti. Sırtımı sıvazlayarak özel kaleme kadar geçirdi" diye konuştu.
Bu sözleri duyduktan sonra siyasete girdiğine pişman olduğunu aktaran Büyükerşen, "Yapacağım tek şey vardı. İhtiyaçlar listesini koltuğumun altına alıp Avrupa yoluna çıktım ve uluslararası kredi kuruluşlarının kapısını çaldım" ifadelerini kullandı.
"Avrupa'dan 20 yıl vadeli kredi aldım"
Avrupa'da projelerini dinleyen uzmanların bunları çok beğendiğini ama Türkiye'nin kredi notunun zayıf olduğunu söylediklerini aktaran Büyükerşen, şunları kaydetti:
"Avrupalı kredi kuruluşları, Kemal Derviş'in de bütçe açıklarını kapatmak için kendilerine geldiğini söylemişti. Projelerimi onlara bıraktım ve hayal sükutuyla geri döndüm. 2 ay sonra bir telefon aldım. 'Strazburg'a gelebilir misiniz diye' soruyorlardı. Görüştüğümüzde projeleri incelediklerini, çağdaş Avrupa şehirlerine benzeyen bir şehir kurmak istediğimizi anladıklarını söylediler ve 5 yıl geri ödemesiz, 20 yıl vadeli, 0,75 faizle kredi verdiler."
İndependent Türkçe
© The Independentturkish