Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "AK Parti 2023'e Doğru Şehir Buluşmaları" kapsamında Mersin'deki Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen basın toplantısında konuştu.
ABD'nin, OPEC ve OPEC+ grubunun günlük petrol üretimini kasımdan itibaren azaltma kararına gösterdiği tepkiye ilişkin konuşan Çavuşoğlu, "Biz her ne kadar şu anda hem petrol hem de doğalgaz konusunda sondaj çalışmalarımızı yoğunlaştırsak da Karadeniz'de gelecek sene inşallah sisteme bağlanacak doğal gazı bulsak da halen enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz. Dolayısıyla enerji fiyatlarındaki artış bizi de olumsuz etkiliyor" dedi.
Çavuşoğlu, enerji fiyatlarını etkileyen birçok etken olduğunu belirterek, "Tabii ki OPEC+ ülkelerinin petrol üretimi konusunda üretimi artırması ya da kısıtlaması da bir etkendir ama bugün enerji fiyatlarının esas artmasının sebebi Ukrayna'da yaşanan savaş ve artık enerjinin bir silah olarak kullanılmaya çalışılması. Sadece enerjiyi üreten ülkeler tarafından değil, enerji konusunda yaptırım uygulayan ülkeler de buna dahil" ifadelerini kullandı.
"Bir ülkeyi tehdit ederek sorunu çözemezsiniz"
Bu durumdan herkesin etkilendiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Ama öyle veya böyle OPEC ülkelerinin aldığı bir karar. Bu, hoşunuza gidebilir, gitmeyebilir. Burası çok önemli değil ama bir ülkenin kalkıp da Suudi Arabistan'ı özellikle son zamanlarda tehdit ettiğini görüyoruz. Bu kabadayılık doğru değil. Eleştirebilirsiniz, hoşnut olmadığınızı söyleyebilirsiniz, biz de fiyatların artmasından çok hoşlanmıyoruz çünkü yansıyor bu ama bunu bir tehdit diline dönüştürmüyoruz ki. Piyasa şartlarında oluşuyor" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, petrol fiyatlarında artış olduğunu ancak son dönemde bu artan fiyatlarda düşüş görüldüğünü de belirterek, şunları kaydetti:
Ama bunu bu şekilde ABD'nin Suudi Arabistan veya başka bir ülke üzerinde baskı unsuru olarak kullanmasını doğru bulmuyoruz. Aynı şekilde bugün Venezuela'nın petrol ve doğalgazına tüm dünyanın ihtiyacı var. Daha yeni yeni Venezuela üzerindeki ambargoları esnetmeye başladılar. Diğer taraftan İran petrolü üzerinde de ambargo var. İran petrolünü bugün bizim özel şirketler de alamıyor. Rafinerilerimiz başka yerden alıyor. Neden? Yaptırım var. Kaldırın bu yaptırımları kardeşim fiyatların düşmesini istiyorsanız madem piyasaya ürün sunacak ülkelerin üzerindeki ambargoları kaldırın. Sadece bir ülkeyi (Suudi Arabistan'ı) tehdit ederek bu sorunu çözemezsiniz.
"ABD son zamanlarda dengeyi bozdu"
Çavuşoğlu, KKTC'nin tanınması konusunda henüz daha istedikleri noktaya gelemediklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
Bunu da biliyoruz ama Kıbrıs'ı hiçbir zaman yalnız bırakmadık, ihya ettik, koruduk, kolladık ana vatan, yavru vatan olarak. Kıbrıs'ta bundan rahatsız olan bazı siyasetçiler var ama olsun. Türk tarafını kastediyorum, Rum tarafı zaten rahatsız. Şunu söylemek isterim; ABD Büyükelçisi geçen gün 'Taraf tutmuyoruz.' diye bir açıklama yapsa da ABD son zamanlarda dengeyi bozdu. ABD'nin terazisi bozuldu ve Rum tarafına yönelik silah ambargosunu 1 yıllığına kaldırdı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'e 'Niye yaptınız bunu?' dedim. 'Kara para aklama konusunda bizimle iş birliği yaptı.' diyor. Kara para aklama konusunda Rum kesimi de dünyada en bilinen yerlerden bir tanesi. Kardeşim bunun karşılığı silah vermek mi? Silahı kime karşı veriyorsun? Türklere karşı veriyorsun. Biz ne yaptık? Onlar bir karar aldı biz de ilave takviyeler yaptık, yapıyoruz. Onlar karar alır, biz adım atarız. Hani var ya 'Onlar konuşur AK Parti yapar'. Onlar konuşur, Türkiye yapar kardeşim. Yunanistan konusunda da biliyorsunuz Yunanistan'da bazı üsler var. Soruyoruz, 'Bunları Rusya'ya karşı yapıyoruz, Doğu Akdeniz'de Rusya'nın mevcudiyeti var.' diyorlar ama şunu da söylüyoruz; bunu Yunanistan için de Rum kesimi için de söylüyoruz, onların arkasında kimin olduğu önemli değil, karşısında kim var o önemli. Türkiye önemli, arkasında kimin olduğu hiç önemli değil.
Independent Türkçe, AA