Avrupa futbolunun kulüpler bazında en önemli 3 organizasyonunun 2'sinde mücadele eden Fenerbahçe, Trabzonspor, Başakşehir ve Sivasspor, geceye damga vurdu.

Avrupa Ligi'nde mücadele eden Trabzonspor, Fransa temsilcisi Monaco'yu 4-0 mağlup ederken, AEK Larnaca'ya konuk olan Fenerbahçe, 2-1 galibiyetle sahadan ayrıldı.

Konferans Ligi'nde yer alan Başakşehir sahasında RFS'yi 3-0, Sivasspor ise Ballkani deplasmanından 1-0'lık galibiyetle ayrılarak Türk futbolseverlere tarihi bir gece yaşattı.

UEFA Ülkeler Sıralaması'na 20. sırada başlayan ve elemeler sonrası İsrail'in de gerisinde kalarak 21. sıraya kadar gerileyen Türkiye, sonrasında elde ettiği puanlarla tırmanışını sürdürdü.

Türkiye, temsilcilerinin elde ettiği 4 galibiyetle bin 600 puan toplayarak hem haftanın en çok puan toplayan ikinci ülkesi oldu hem de sıralamada 16. basamağa yükseldi.

 

 

Şampiyonlar Ligi'nde 27 yıl sonra Türk takımı yer almadı

UEFA Ülkeler Sıralaması, Avrupa kupalarında yer alacak takım sayısı açısından belirleyici rol üstleniyor.

Bir dönem 2'şer takımla Şampiyonlar Ligi'nde yer alan, UEFA Avrupa Ligi'ne birçok takım gönderen Türkiye, bu sezon Şampiyonlar Ligi elemelerine 1 takım gönderdi. 

Bu turda Kopenhag'a elenen Trabzonspor, 27 yıl sonra Türkiye'nin bu arenada temsil edilememesine neden oldu.

Süper Lig şampiyonu, gelecek sezon turnuvanın en alt kategorisi olan 1. eleme turundan başlayacak. 

Bu sezon Avrupa kupalarında mücadele eden takımların ülke puanına yaptıkları katkı oldukça önemli olsa da yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Sıralamada 16. basamağa kadar yükselen Türk futbolunun seviyesinin Avrupa ve Konferans ligleri için mi yeterli hale geldiği sorgulanıyor.

 

 

"Rakipler kalite olarak altımızda, sonuçlar da doğal olarak olumlu yansıdı"

Spor yorumcusu Haldun Domaç, Türk temsilcilerinin Avrupa performansını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Türkiye'nin UEFA sıralamasında geriye doğru gidişinin çok hızlı bir şekilde geliştiğini ifade eden Domaç, "Türk takımları olarak bir türlü öne çıkamıyorduk. Aslında bulunduğumuz yer bizim futbol endüstrimizle çok bağlantılı bir yer değildi" dedi.

Türk takımlarının bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde yer almamasının gelinen konumda bir avantaj sağladığına dikkat çeken Domaç, "Bir numaralı kupada olmamamız bizim için biraz avantaj teşkil etti. Çünkü Şampiyonlar Ligi'nde güç dengesi olarak takımlarımızın üstünde rakipler var. Onun için de bir altta olmamız ve kendimize göre daha uygun rakipleri seçmemizi sağladı. Ve sonuçta da o güç dengesi nedeniyle kazanabileceğimiz maçlar oluştu" diye konuştu.

 

 

Türk temsilcilerinin gruplardaki rakiplerinden Monaco, Rennes ve Fiorentina dışında kalan takımların sevyesine işaret eden Domaç, şu ifadeleri kullandı:

Diğer takımların kalite olarak altımızda olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sonuçlar da doğal olarak olumlu yansıdı. Aldığımız son kötü sonuçlar nedeniyle aslında çok umutlu değildim ama verilere bakarak hareket edersek bu sonuçları almamızın normal olduğunu söyleyebilirim. 

"Konferans ve Avrupa Ligi'nde puan toplayıp Şampiyonlar Ligi'ni hedefe koymamız gerekir"

Türkiye'nin 27 yıl sonra Şampiyonlar Ligi'nde yer almaması buna karşılık Avrupa ve Konferans liglerindeki olumlu tablonun etkisiyle gelinen seviyenin yeterli görülmemesi gerektiğine vurgu yapan Domaç, sözlerini şöyle sürdürdü:

Her iki tarafta da takımlarımızın olması gerekiyor. Sezonu ilk 15'te bitirirsek 2024-25'te Avrupa Ligi'nde iki takımımız olacak. O 2 takımımız puan toplayabilir. Ama Şampiyonlar Ligi futbolun en üst noktası. Hem maddi hem de manevi olarak orada temsil ediliyor olmak çok önemli. Konferans ve Avrupa Ligi'nde puanları daha fazla toplayıp kendimize hedef olarak Şampiyonlar Ligi'ni koymamız gerekiyor. O nedenle de ikisini bir arada harmanlayarak gitmemiz gerekiyor. 'Biz Şampiyonlar Ligi'nde olmayalım' sözü yanlış bir yaklaşım. Sheriff gibi takımlar oluyor artık orada.

 

 

"İkisi zaten çıktı, bir takım daha çıkarsa sezonu iyi götürdüğümüzü düşünebiliriz"

Takımların bu sezon Avrupa kupalarındaki şansını da değerlendiren Domaç, en zor grubun Trabzonspor'da olduğuna değinerek, "Güç açısından baktığımızda Monaco'nun son haftalardaki yükselişi, Ferencvaros ve Kızılyıldız'ın da görece denge oluşturacağı bir ligti. Orada hala sonuçlar için bir şey söylememiz mümkün değil. İki takımımız zaten çıktı. Bir takımımız daha çıkması halinde bu sezonu iyi götürdüğümüzü düşünebilirim" değerlendirmesinde bulundu. 

 

 

"Trabzonspor mükemmel bir iş yaptı, çıkma yolunda ciddi bir adım attı"

Monaco'yu 4-0 mağlup eden Trabzonspor'un son haftalarda mevcut oyun sistemindeki değişimden de bahseden Domaç, şu yorumu yaptı:

Son haftalarda topu kendisinde tutmak, çok pas yapmak, pas oyunuyla rakibi açmak gibi bir düşüncesi vardı. Oysa şimdi zaman zaman topu rakibe vererek arka alandaki boşluklara yapacağı koşularla netice almayı da bir başka senaryo olarak kullanınca iş farklı bir boyuta geldi. Böylesine büyük bir başarıyı yadsımıyorum. Gerçekten mükemmel bir sonuç ama rakibin yaptığı savunma hatalarının da bizim için çok büyük avantajlar oluşturduğunu da vurgulamamız lazım. Futbolun içerisinde bunlar var ve sonuç alabiliyorsanız gerçekten mükemmel bir iş yapmışsınız demektir. Trabzonspor o manada mükemmel bir iş yaptı. Gruptan çıkma yolunda ciddi bir adım attı. 

 

 

"Trabzonspor ve Sivasspor'un işi kolay değil"

Sivasspor'un da gruptan çıkma şansı olduğunu ancak en zor durumdaki takımın Trabzonspor olacağını dile getiren Domaç, "Sivasspor, Cluj'u deplasmanda yenmişti. İçerideki maçta da yenerse çıkabilir. En kritik noktada bulunan takımımız Trabzonspor. Bir deplasman galibiyetine ihtiyacı var. O zaman başka bir senaryo konuşup 4'te 4'ten bahsedebiliriz. Trabzonspor ve Sivasspor'un işlerinin çok kolay olmadığını düşünüyorum. Kendi evinde hayati bir maç oynayacağı için Sivasspor biraz daha avantajlı gibi bir görüntü sergiliyor. Ama Trabzonspor da bir deplasman galibiyetiyle işi finale taşıyabilir" şeklinde görüş belirtti.