Türkiye'yi barıştırma yolu, zor ve engebeli bir yol. Bu yolda hep beraber yürümek zorundayız. Yaralardan biri de başörtüsü mevzusu. Burada bizim de yanlışlarımız oldu geçmişte. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkarıyoruz. Yarından itibaren bu yarayı sonsuza kadar kapatacak adımı atıyoruz. Kanun teklifimizi grup toplantımızın ardından Meclis'e vereceğiz.
Bu sözler Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ait.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
CHP liderinin sosyal medya hesabında yayınladığı videoda yaptığı bu açıklamalar, tartışmaları da beraberinde getirdi.
Kimileri, "siyasal İslamcı" olarak nitelediği çevrenin başörtüsü meselesini istismar ettiğini ve CHP liderinin bu "kartı" onların elinden aldığını savunuyor.
Kimileri ise başörtü meselesinin AK Parti hükümetleri tarafından zaten çözüme kavuşturulduğu düşüncesinde.
Tartışmaya siyasi partiler de dahil oldu. Muhalefet Kılıçdaroğlu'na destek verirken, Cumhur İttifakı tepki gösterdi.
"Barış açısından çok değerli"
Başörtü özgürlüğünün yasal teminat altına alma çağrısını değerli bulduğunu ifade eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, şu paylaşımda bulundu:
"Sn. Kılıçdaroğlu'nun bütün alanlarda başörtü özgürlüğünü yasal teminat altına alma çağrısını toplumsal barış açısından çok değerli buluyorum. Bütün siyasi partileri ve milletvekillerini bu yasa teklifine destek vermeye çağırıyorum."
Sn. Kılıçdaroğlu’nun bütün alanlarda başörtü özgürlüğünü yasal teminat altına alma çağrısını toplumsal barış açısından çok değerli buluyorum.
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) October 3, 2022
Bütün siyasi partileri ve milletvekillerini bu yasa teklifine destek vermeye çağırıyorum. https://t.co/yDppECaeYM
"Keyfi uygulamalara son verecek"
Destek veren bir diğer isim de Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu.
Çağrıyı kıymetli bulduğunu kaydeden Karamollaoğlu, "Sn. Kılıçdaroğlu'nun, kazanımları yasal güvence altına alacak ve keyfi uygulamalara son verecek olan çağrısını kıymetli buluyor ve destekliyoruz" paylaşımı yaptı.
"İstismar etmenin manası yoktur"
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Toplantısı'nda Kılıçdaroğlu'nun çağrısına tepki gösterdi.
Yeni bir karara ihtiyaç olmadığını belirten Bahçeli, "Başörtüsü meselesi Türkiye'de 414 milletvekilinin katılımıyla çözülmüş bir meseledir. Helalleşme kisvesi altında başörtüsünü istismar etmenin manası yoktur" ifadelerine yer verdi.
"Yasaklar size rağmen nihayet bulmuştur"
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin de tepki gösterenlerden.
CHP'yi kastederek "yasaklar size rağmen nihayet bulmuştur" paylaşımında bulunan Zengin, "Türkiye'de kanunsuz hukuksuz yaratıcısı icracısı iknacısı olduğunuz. "Başörtüsü" yasakları size rağmen nihayet bulmuştur. Onca yıl milyonlarca kadının hayatını mahvettikten sonra ya hakiki özür dileyin ya da sükut edin" dedi.
Türkiye’de kanunsuz hukuksuz yaratıcısı icracısı iknacısı olduğunuz “Başörtüsü” yasakları size rağmen nihayet bulmuştur.
— Av. Özlem Zengin (@AvOzlemZengin) October 3, 2022
Onca yıl milyonlarca kadının hayatını mahvettikten sonra ya hakiki özür dileyin ya da sükut edin.
"Kalıcı özgürlük için anayasa değişikliği milletimizin hakkı"
Eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de teklife ilişkin yaptığı açıklamada "Anayasa değişikliği yapılması milletimizin hakkı, demokrasinin gereğidir" dedi.
Gül'ün paylaşımı şöyle:
Kılık kıyafet yasaklarının kalkması AK siyasetin, Recep Tayyip Erdoğan'ın tartışmasız başarısıdır. 10 yıl önce CHP'nin Mahkeme kapılarında iptal ettirdiği başörtüsüne mutlak ve kalıcı özgürlük için anayasa değişikliği yapılması milletimizin hakkı, demokrasinin gereğidir.
Türkiye'de bundan sonra bir başörtüsü yasağı gelir mi, bilinmez ancak seçim dönemi düşünüldüğünde tartışmanın bir süre daha devam etmesi bekleniyor.
Peki, başörtülü savcı, hakim, polis ve asker bulunurken CHP liderinin çıkışı ne anlama geliyor?
"AK Parti'ye bir üstünlük sağlamaları mümkün görünmüyor"
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, CHP'nin ekonomik gidişattan duyulan rahatsızlığın oy potansiyeli olarak dönülmemesinin sebebini aradığını söyledi.
Türkiye'de AK Parti'nin sebep olduğu ekonomi, hükümet biçimi ve liyakat gibi üç tane problemin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bağlı, "Muhalefet bu üç sorunu yüksek sesle dile getiriyor ve insanların da bu sorunların hayatlarında çok önemli bir parametresi olduğunu varsayıyorlar ki bence de doğru. Bu üçü de önemli konular" dedi.
Muhalefetin "iktidar bu üç alanda çözüm üretemiyorsa muhalefet yönelmesi gerekir ama yönelme yok" şeklinde düşündüğünü ve tüm kamuoyu araştırmalarında CHP'nin yüzde 30 ve İYİ Parti'nin de yüzde 15'in üstüne çıkamadığına dikkati çeken Bağlı, "Görece bunların AK Parti'ye bir üstünlük sağlamaları mümkün görünmüyor. Düşündükleri ve bekledikleri gibi olmuyor" yorumunda bulundu.
"Bu noktaya gelinmesi sevindirici ama oy avcılığıdır"
Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki Kürt ve muhafazakar seçmenlerin kahir ekseriyetinin CHP'ye oy vermeme konusunda ısrarcı olduğunu ifade eden Bağlı, devamında şunları kaydetti:
"CHP'de bunların oyunu almak istiyor. Tahminimce bir sonraki video da Kürtler yönelik bir şey söyleyecektir. Çünkü bu iki kesim oy vermediği zaman hiçbir siyasi hareket ülkede iktidar olamaz, olsa bile bir toplumsal meşruiyet problemi olur ve sorunları çözemez. Ancak bu noktaya gelmiş olmaları ülke açısından sevindirici bir durumdur. Önemli bir açıklamaydı ama bunun amacı oy avcılığıdır. 1990'lardaki gibi oy avcılığının bir karşılığı yok. Bunu Cumhur da Millet İttifakı da yapıyor. Millet bunu gülerek izliyor."
"Sürdürülen stratejinin devamı"
Siyaset bilimci Doç. Dr. Derya Kömürcü ise kanun teklifinin içeriği görülmeden derin bir analiz yapmanın zor ancak siyasal iletişim hamlesi olarak sürdürülen stratejinin devamı olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Kömürcü'ye göre CHP lideri helalleşme kavramını ortaya attığında çok iyi anlaşılmadı. Bir kesim helalleşmeyi bir tür hesaplaşmaktan vazgeçme, her şeyin üstüne sünger çekme gibi algıladı, ancak zaman için bunun böyle olmadığı anlaşıldı.
"Muhalefete karşı silah gibi kullanılan cephane boşaltılıyor"
Başörtüsü sorunun ortadan kalkma sürecinde Sayın Kılıçdaroğlu'nun doğrudan bir katkısı olduğunu yakından takip edenlerin görebildiğini dile getiren Kömürcü, "CHP'nin karşı çıkmaması, sessiz kalarak da olsa onay vermesi süreci kolaylaştırmıştı. Açıkçası o anlamda bu çok yadırganacak bir açılım da değil. Bu bir süredir sürdürülen stratejin devamı" dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
Aslında Kemal Bey rakibi AK Parti veya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinde muhalefete karşı silah gibi kullanabildiği cephaneyi boşaltıyor. 'Bay Kemal' konusunda da bunu gördük. ‘Bay Kemal' bir tür ötekileştirme, yabancılaştırma kavramı gibi kullanırken CHP lideri onu aldı ve şimdi kendisi kullanıyor. Dolayısıyla Başörtüsü meselesini de iktidarın elinde bir cephane olarak görecek olursak onun tekelinden muhalefet tarafına alınabilecek siyasal konulardan birisi olarak görünüyor diyebiliriz.
© The Independentturkish