Türkiye'deki "yabancı" varlığı çeşitli nedenlerle sürekli gündemde.
Özellikle ülkelerinde yaşanan iç savaştan dolayı yurtlarını terk etmek zorunda kalan Suriyeli sığınmacıların gönderilmesi tartışılıyor.
İlk başlarda "muhacir" olarak kabul edilip ve "misafirlikleri" 11'inci yılına giren "geçici koruma statüsündeki" Suriyelilerin geri gönderilmesini isteyenler olduğu gibi istemeyenler de var.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Muhalefet, iktidara geldiğinden hepsini göndereceğini belirtirken, mevcut yönetim de "gönüllü ve onurlu dönüşü" dillendiriyor bir süredir.
Göçmenlerin Türkiye'deki varlığına toplumun farklı kesimlerinin bakış açısı bugüne kadar çeşitli araştırmalara konu oldu.
Ortaya tabii ki farklı sonuçlar çıkıyor. Sığınmacıların hemen gönderilmesini isteyen olduğu gibi, Suriye'de can güvenliğinin olmaması nedeniyle gelenlerin "zalime teslim" edilmemesi gerektiğini savunanlar da var.
Kürt gençlerin sığınmacı algı ve tutumu…
Şimdi ise Kürt Z gençliğinin "sığınmacı" ve "göçmenlere" ilişkin algı ve tutumları mercek altına alındı.
Bu amaçla bir anket çalışmasına imza atıldı. Spectrum House tarafından yapılan anket çalışmasında Kürt Z kuşağının sosyal, politik, ekonomik ve kültürel eğilimlerini ölçmeye, gelecek tasavvurlarına, endişe ve memnuniyet durumlarına odaklandı.
Araştırmada Kürt Z kuşağının sığınmacılar ve göçmenlere yönelik algı ve tutumları ölçülürken dinamiklerin arka planında yatan faktörler de göz önünde bulunduruldu.
Bu kuşak üyelerinin göçmen ve sığınmacılar bağlamında "yabancıya", "ötekine" dair bakışı incelendi.
5 başlık ve 5 kent
Araştırmanın bulguları, sığınmacı ve göçmenlere dair sorularla bağlantılı olarak 5 temel başlıkta masaya yatırıldı.
Araştırma Diyarbakır, Van, Şırnak, İzmir ve İstanbul'da yaşayan 18-25 yaş aralığında bini aşkın gençle yüz yüze mülakatlarla gerçekleştirildi.
Katılımcılara sığınmacı ve göçmenlere Türkiye'de yerleşim izni verilmesi, bunların Türkiye ekonomisine etkisi, geri gönderilmeleri, Türkiye'de vatandaşlık hakkının verilmesi ve onlarla kurabilecek sosyal ilişkiler başlıkları altında sorular soruldu.
Genel algı olumsuz
Araştırmada, Kürt Z kuşağından katılımcıların sığınmacı ve göçmenlere dair genel olarak olumsuz bir algı ve tutuma sahip olduğu ortaya çıktı.
Bunun altında yatan sebeplerin hem ülke genelinde sığınmacı ve göçmenlere bakış açısı hem de katılımcıların içinde bulundukları sosyopolitik ve sosyoekonomik zor koşulları yatıyor.
İç göç deneyimi, sosyoekonomik gelişmişlik ve sosyokültürel farklılığın yüksek olduğu kentlerde yaşamak ve eğitim düzeyinin yüksek olması gibi faktörler sığınmacı ve göçmenlere dair algı ve tutumları nispeten olumlu yönde değiştiriyor. Bu durum araştırma sonucunda net bir şekilde tespit edildi.
Vatandaşlık verilmesin diyenlerin oranı yüksek
Sığınmacılara vatandaşlık hakkı verilip verilmemesi sorulduğunda erkeklerin yüzde 48,4'ü "hiçbirine verilmemeli" diyor.
Aynı soruya kadınların yüzde 41 "verilmeli" diye cevap verdi.
Eğitimli olanlara vatandaşlık verilsin diyen kadın oranı yüzde 13,8 iken erkeklerin oranı ise yüzde 12,4'te kaldı.
Emin değilim diyenlerin sayısı da azımsanmayacak nitelikte. Vatandaşlık hakkı hepsine verilsin diyen erkek oranı ise sadece yüzde 5,8.
Bu konuda kadınlar erkeklere göre daha olumlu yaklaşıyor.
Sığınmacı ve göçmenlerin Türkiye'ye yerleşmeleri konusunda erkekler ve kadınların çoğunluğu olumsuz yaklaşıyor.
"Kesinlikle verilmemeli" ve "izin verilmeli" diyen erkeklerin oranı 57,9 iken kadınları oranıysa 50,6.
"Kesinlikle izin verilmeli" düşüncesine olumlu bakanların oranıysa oldukça düşük. Erkeklerin sadece yüzde 3,9'ü kadınların ise 7,9'ü göçmenlerine Türkiye'de yerleşmesine olumlu bakıyor.
En olumsuz bakışa Vanlı gençler sahip
Şehir bazında bakıldığında ise sığınmacılara vatandaşlık hakkı verilmesine en olumsuz bakanlar ise Vanlılar dikkat çekti.
Vanlı Z kuşağının yüzde 76,7'si ‘hiçbirine vatandaşlık hakkı verilmesin' diyor.
Vanlıları yüzde 60,4 ile Şırnaklılar takip ediyor.
Diyarbakırlılar bu duruma daha olumlu yaklaşıyor. Diyarbakırlı gençlerin yüzde 28,3'ü "hiçbirine vatandaşlık verilmesin" derken diğerleri, "eğitimli" olanlara "yatırım" yapanlar vatandaşlık verilsin istiyor.
İstanbul'da yaşayan Kürtlerin yüzde 48,9 "verilmesin" derken İzmir'dekilerin de yüzde 38,9'ü bu konuda aynı görüşü belirtiyor.
"Ekonomiye etkileri kötü"
5 ilde yaşayan gençlerin "sığınmacı ve göçmenlerin ekonomiye etkisinin" nasıl olduğu konusundaki görüşleri de ilginç.
Sığınmacıların ekonomiye etkisinin "kötü" olduğunu düşünenler arasında Vanlı gençler başı çekiyor.
Vanlı Z kuşağı Kürtlerin yüzde 70,1'i, İstanbulluların yüzde 50,7'si, Şırnaklıların yüzde 44'ü, İzmirlilerin yüzde 35,9'ü ve Şırnaklı gençlerin yüzde 18,6'sı sığınmacıların ekonomiye etkilerinin "kötü" olduğu iddiasında.
Sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesine gelince bu konuda da olumsuz bir bakış açısı mevcut.
Kürt erkek ve kadınların geri gönderilme konusundaki görüşleri ise şu şekilde:
Kadınların yüzde 29'ü, erkeklerin yüzde 39,9'ü "kesinlikle geri gönderilmeliler" diyor.
"Geri gönderilmemeliler" diyenlerin oranı çok düşükte kaldı
"Geri gönderilsinler" görüşünü dile getiren kadınları oranı yüzde 18,4 iken erkeklerin oranı ise 17,3.
Bu iki kategori toplandığında "gitsinler" diyenlerin oranı oldukça yüksek.
Erkeklerin yüzde 27,1'i ve kadınların yüzde 25,2'si "emin değilim" görüşünde.
"Gönderilmemelidirler" diyen erkeklerin oranı yüzde 12,6 iken kadınları oranıysa yüzde 21.
"Kesinlikle gönderilmemeliler" diyenlerin oranı ise erkeklerde yüzde 4 kadınlar da ise yüzde 6,4.
Tabii anket sadece bunlarla sınırlı değil. 40 sayfayı aşan ankette farklı kategoride değerlendirmelerde mevcut.
Eğitim durumuna göre bakıldığında yaklaşım tarzında ciddi farklılıklar ortaya çıkıyor. Eğitimli insanlar, sığınmacıların ülkelerine gönderilmesine olumsuz yaklaşırken onlara vatandaşlık hakkı verilmesine de olumlu bakıyor.
"Muhacir-ensar" kavramı karşılık bulmadı
Dini aidiyete göre yapılan değerlendirmelerde ise ilk baştaki anlayıştan yani "muhacir-ensar" ifadesinde eser kalmadığı net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Rapora göre AK Parti'nin özellikle Suriyeli sığınmacılar için sıkça kullandığı "ensar-muhacir" referansının, İslam'a inandığını beyan eden Kürt Z kuşağı katılımcılarında önemli bir karşılık bulmadı.
Çalışmada yer alan bilgilere göre katılımcıların doğrudan aktarılan ifadelerinde görüldüğü kadarıyla sığınmacı ve göçmenler, çoğunlukla ekonomideki sıkıntıları ve işsizliği, suç oranlarının artması, ülkede ve toplumda huzurun ve sosyal yapının bozulması ile güvensizliğin sebeplerinden biri olarak yabancıları görüyor.
Bunun dışında bazı katılımcılar kullandıkları ifadelerle sığınmacı ve göçmenleri dışlayan bir tutuma sahip olduğunu gösterdi.
Bunların arasında sığınmacı ve göçmenleri ‘pis ve kavgacı', ‘vahşi ve zararlı', ‘erkekleri abaza', ‘her yeri ele geçiren' ve ‘istila eden' bir grup olarak tanımlayanlar da bulunuyor.
Başka bir grup katılımcı ise doğrudan sığınmacı ve göçmenleri ‘sevmediğini' hatta onlardan ‘nefret ettiğini' ifade edecek kadar olumsuz bir algıya sahip olduğunu ortaya koydu.
"Gelecekte başa bela olacaklar"
Katılımcıların, "sığınmacı ve göçmenlerin Türkiye'ye gelip yerleşmesine neden izin verilmemeli" sorusuna verdikleri kısa yanıtlar şöyle:
İnsanları rahatsız ediyorlar. Suç oranları ortada. Türkiye'de hayat zaten zor. Bize imkân kalmaz. Vahşi ve zararlılar. Korkuyoruz. Buraya ait değiller. Ekonomiye yük getiriyor. Artık ülke doldu, gelmesinler. Kötü oluyor, çatışma çıkıyor. Ülkeyi güvensiz yapıyorlar. Sayıları artıyor, önlem lazım. Sosyal yapı bozuluyor. Gelecekte başa bela olacaklar. Bizi düşman görüyorlar.
"Nefret söylemine varan tutumlarını açığa vuruyor"
Büyük oranda kendileri de dışlanmaya muhatap olan Kürt Z kuşağının sığınmacıların algı ve tutumlarının incelendiği anket çalışmasına ilişkin raporun "değerlendirme" bölümünde "Katılımcıların yaklaşık yarısı sığınmacı ve göçmenlerin Türkiye'ye gelip yerleşmesine karşı çıkarken benzer oranda katılımcı, yerleşik olan sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesine destek vermektedir. Nedeni sorulduğunda ise katılımcıların verdiği yanıtlar, sadece bu talebe neden izin verilmemesi gerektiğini açıklamakla kalmıyor aynı zamanda onların sığınmacı ve göçmenlerle ilgili düşmanlaştırıcı, insandışılaştıran ve nefret söylemine varan tutumlarını da açığa vuruyor" ifadeleri dikkat çekti.
© The Independentturkish