Kristof Kolomb ve Vasco da Gama döneminden kalma ve bugüne kadar en iyi şekilde korunmuş gemi batığı İsveç’le Estonya arasında Baltık Denizi derinliklerinde keşfedildi.
Yeni keşfedilen bu Baltık Mary Celeste'si aynı zamanda 500 yıllık deniz gizeminin de tam kalbinde yer alıyor.
Arkeologlar neredeyse hiçbir zarar görmemiş haldeki gemiyi Stockholm’ün yaklaşık 160 km güney doğusunda 120 metreden fazla derinlikte saptadı.
Direkleri hala ayakta duran ve farklı yönlere dönebilen ateşleme pozisyonundaki iki silahın bulunduğu geminin yaklaşık yüzde 99’u sağlam durumda.
Güvertede küçük bir yardımcı bot ve tahtadan ırgat da duruyor. Hatta tahliye pompası ve halat kısımları görülebiliyor. Geminin cıvadrası ve süslenmiş arka kısmı da açıkça fark edilebiliyor.
Bununla birlikte 16 metre uzunluğundaki geminin kıç kasarası bir şekilde hasar görmüş durumda.
Bu da silahların “ateşe hazır” pozisyonları göz önünde bulundurulduğunda geminin daha önce bilinmeyen bir deniz savaşında battığı izlenimi uyandırıyor.
Muhtemelen küçük bir İsveç veya Danimarka ticaret gemisi olan deniz taşıtı büyük bir ihtimalle 1490 ila 1540 arasında bir dönemde, yüksek olasılıkla 16. yüzyılın başlarında inşa edildi.
Buradan hareketle de geminin 1521-1523 yıllarında İsveç’in Danimarkalı krallara karşı üç yıl savaştığı bağımsızlık savaşı sırasında batmış olduğu düşünülebilir. Bir başka ihtimale göre gemi 1554-1557 Rus-İsveç Savaşı esnasında da batmış olabilir.
En iyi şekilde korunmuş deniz taşıtı Avrupa’nın Keşifler Çağı’ndan kalmış olmasına rağmen, Güney Avrupa’dan ziyade Kuzey Avrupa tasarımına sahip.
Ancak büyüklüğü, mükemmel şekilde korunmuş baş tarafı, çapa, direk ve teçhizat tasarımı; geminin Kolomb’un 1492’de Atlantik’i geçmek ve Amerika’yı keşfetmek için kullandığı iki küçük gemisi Pinta, La Nina ve biraz daha büyük olan Santa Maria’yla çok benzer olduğunu gösteriyor.
Bu nedenle keşif, deniz arkeologlarının ve tarihçilerinin, 1492’deki büyük keşif yolculuğu için Kolomb’un elindeki gemi teknolojilerinin bazılarını daha iyi şekilde anlamasına yardımcı olacak.
Baltık gemisinin mürettebatına ne olduğu tam bir muamma mı? Geminin arka kısmının tahrip olduğu saldırıda hepsi ya da çoğu öldürüldü mü? Saldırıyı yapan gemidekiler tarafından esir mi alındılar? Veya saldırıdan kurtuldular ama yardımcı botu suya indiremediler ve sonuçta gemileriyle battılar mı?
Kısa süre önce keşfedilen geminin araştırması, Southampton Üniversitesi’nden arkeologların da dahil olduğu uluslararası bir bilim ekibi tarafından gerçekleştiriliyor.
Tüm proje Southampton Üniversitesi Deniz Arkeolojisi Merkezi ve Södertörn Üniversitesi Deniz Arkeolojisi Araştırma Enstitüsü’nün katkılarıyla İsveçli açık deniz araştırma şirketi MMT için çalışan deniz arkeoloğu Dr. Rodrigo Pacheco-Ruiz tarafından yürütülüyor.
Southampton Üniversitesi Deniz Arkeolojisi Merkezi’nde misafir araştırmacı da olan Pacheco-Ruiz, “Bu gemi Avrupa’nın Keşifler Çağı’ndan kalma ancak denizin dibinde 500 yıl sonra olağanüstü bir koruma seviyesini gözler önüne seriyor. Sanki daha dün batmış gibi. Bu gerçekten şaşırtıcı bir manzara” dedi.
Omurgasından üst güverteye kadar korunmuş gövde yapısıyla, tüm direkleri ve hala ayakta duran halat teçhizatlarıyla birlikte gemi deniz tabanında uzanıyor.
Olağanüstü seviyedeki muhafaza, Baltık Denizi’nin o bölgesinde deniz tabanına yakın oksijenin çok düşük seviyede bulunmasından kaynaklanıyor.
Bu durum, aksi halde geminin kaburgasını tam anlamıyla yemiş olacak mikro organizmaların ve diğer canlıların sayısını ciddi ölçüde azaltıyor.
Bu sebeple de video, 16. yüzyıldan bu yana Keşifler Çağı’ndan kalma neredeyse tamamen korunmuş gerçek bir gemiyi ilk kez görme fırsatı sunuyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/science/archaeology
Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer
© The Independent