Sosyal medya platformu Twitter, Cumhurbaşkanlığı talebiyle 130 hesap hakkında 2020 yılında alınan erişim engelleme kararını kullanıcılara iletmeye başladı.
Twitter'ın kullanıcılara gönderdiği mailde "Herhangi bir işlem yapılmamıştır, ancak ileride bir işlem yapmak durumunda kalabiliriz" denildi.
"Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması"
Cumhurbaşkanlığı'nın Twitter hesapları hakkındaki erişim engeli talebinin gerekçesi ise "Yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi" oldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mahkeme, Cumhurbaşkanlığı talebini "milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması" kapsamında kısmen kabul etti.
Kararın hangi paylaşımlar nedeniyle alındığı belirtilmedi
Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği, Cumhurbaşkanlığı'nın talebiyle ilgili kararını 1 Mayıs 2020'de verdi. Cumhurbaşkanlığı tarafından toplamda 153 hesabın erişime engellenmesi istendi. Mahkeme, erişim engeli talebini kısmen kabul etti ve 130 hesabın erişime engellenmesine hükmetti. 23 hesap hakkında ise erişim engeli talebi reddedildi. Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararında, hesabı kapatılan kullanıcıların hangi paylaşımlarından ötürü bu kararın alındığı belirtilmiyor.
Mazılıgüney: Keyfi ve hukuksuz karar
Erişime engellenmesi istenen hesaplar arasında, avukat Levent Mazılıgüney'in Twitter hesabı da bulunuyor. Mazılıgüney, "yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi açısından gecikmesinde sakınca bulunan hal" ifadelerinin yer aldığını ancak kararın kendisine 2,5 yıl sonra tebliğ edildiğini belirtti.
2,5 yıl içinde binlerce paylaşım yaptığını ve onlarca yayına katıldığını aktaran Mazılıgüney, "Aktif olarak avukatlık yapıyorum. Listede KHK'lı platformları birliği hesapları ile muhalif hesaplar ve birkaç basın kuruluşu hesabı da var. Belirli paylaşımlar da değil, hesabın erişime kapatılması talep edilmiş ve onanmış. Keyfi, aşırı ve hukuksuz olduğu açık" dedi.
"Sosyal Medya Yasası da kanunlaşırsa neler olabileceğini düşünmek istemiyorum"
31 Temmuz 2020'de Resmi Gazete'de yayınlanarak 1 Ekim 2020'de yürürlüğe giren değişiklikler ile sosyal medya platformlarına temsilci bulundurma yükümlülüğü getirildiğini, bu yükümlülüğe uymayan platformlar hakkında bant daraltma yaptırımının uygulanacağını hatırlatan Mazılıgüney, şu ifadeleri kullandı:
"Yaptırımların en ağırı olarak görülen bant daraltma cezası öncesinde, Mart 2021'de Twitter da ülkemize temsilci atayacağını bildirip, Nisan 2021’de ise yerel şirketi kurmuştu. Twitter temsilci atadıktan sonra uygulanmamış eski mahkeme kararlarının gündeme geldiği ve kullanıcılara bildirimde bulunulduğunu görüyoruz. Haziran 2022’de TBMM’de görüşülen sonra ertelenen, kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak adlandırılan Sosyal Medya Yasası da kanunlaşırsa neler olabileceğini düşünmek dahi istemiyorum."
"Ülkenin güvenliği birkaç sosyal medya hesabıyla tehlikeye düşmez"
"Ülkenin güvenliği birkaç sosyal medya hesabının paylaşım yapmasıyla tehlikeye düşmez. Bunu iddia edenler ve bu yetkileri keyfi kullananlar ülkemizi küçük düşürüyorlar. Nitekim Cumhurbaşkanı'nın da bu durumdan haberdar olduğunu sanmıyorum" diyen Mazılıgüney, kararın keyfi ve hukuksuz olduğuna değinerek, ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale olduğunu savundu.
© The Independentturkish