Bağımsızlığın 75. yılında Hindistan: Sömürgeden dünya devi olmaya giden yol

Yoksul bir sömürge nasıl dünya devi olma yoluna girdi? Dünyanın en kalabalık ülkesine sahip olacak yönetim hangi zorluklarla karşı karşıya? Pakistan ve Hindistan niye ve nasıl bölünmüştü?

Polisler de tören kıyafetleriyle bağımsızlığı kutluyor (AP)

Hindistan, 15 Ağustos 1947'de neredeyse 200 yıl süren Birleşik Krallık sömürgeciliğinden kurtulmasının 75. yıldönümünü kutluyor. 

Bugün Delhi'deki tarihi Kızıl Kale'nin önünde halka seslenen Başbakan Narendra Modi, Hindistan'ı 25 yıl içinde gelişmiş ülke haline getirme sözü verdi:

Dünyanın Hindistan'a yönelik bakışı değişiyor. Hindistan umut veriyor ve bunun sebebi de 1 milyar 300 milyon Hintlinin becerileri. Hindistan'ın çeşitliliği bizim gücümüz. Demokrasinin anası olmak, Hindistan'ın yeni ufuklara yelken açma gücüne özünden sahip olmasını sağlıyor.

Bağımsızlıktan bu yana en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olan Hindistan, dünyanın en zenginlerinden bazılarını da çıkardı. Birleşmiş Milletler'in tahminine göre yakında Çin'i geçerek en kalabalık ülke olacak. 

Ancak toplumun önemli bir kısmının fakirlikle boğuştuğunu da unutmamak lazım. Farklı bölgelerdeki farklı diller ve inançlar, çeşitlilik kadar çatışma kaynağı da olabiliyor. 

Bağımsızlık ve bölünme

1946'da Britanya, Hindistan'ın bağımsızlığına onay vereceğini duyurdu. Hindistan'daki son Genel Vali Lord Mountbatten, bunun 15 Ağustos 1947'de olacağını söyledi. Yüzde 25'i Müslüman olan ülke nüfusunun geri kalanı Hindu, Sih, Budist veye diğer dinlerdendi. 

AA

Britanya Hindistanı, 1947'nin 14 Ağustos'unu 15 Ağustos'a bağlayan gece resmen bağımsız olarak ikiye ayrıldı (AA)


BBC'ye konuşan Hintli akademisyen Navtej Purewal, "Britanyalılar Hindistan'da halkı kategorilere ayırmak için dini kullanıyordu. Mesela yerel seçimlerde Müslüman ve Hinduları ayrı seçmen listelerine koyuyorlardı. Bazı koltuklar Müslüman politikacılara, bazılarıysa Hindulara ayrılmıştı" diyor. 

Hindu liderler Mahatma Gandi ve Cevahirlal Nehru, ülkenin bölünmeden merkezi bir yönetimle tüm dinleri kucaklaması gerektiğini söylüyordu. 

Muhammed Ali Cinnah liderliğindeki Müslümanlarsa Hinduların çoğunluğu oluşturacağı bir merkeziyetçi ülkenin kendilerine söz hakkı tanımayacağından korkarak bağımsızlık için çabalıyordu. 

Bölünmeden sorumlu Sör Cyril Radcliffe, 1947'de haritayı önüne alarak Britanya Hindistanı'nı üçe böldü. Orta kısımda çoğunluğu oluşturan Hindular, kuzeybatı ve kuzeydoğudaki iki parçada da Müslümanlar egemenlik kuracaktı. Ancak ülkedeki nüfusun bu sınırlardaki kadar homojen dağılmaması, 15 milyon kişinin evini terk etmek zorunda kalmasına neden oldu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

1946'da Kalküta kentinde iki bin kişinin öldüğü tahmin edilen olaylarda görüldüğü gibi, pek çok yerde kanlı çatışmalar yaşandı. Bölgeleri kontrol etmek için harekete geçen gruplar, 200 bin ila iki milyon kişinin ölümüne neden oldu. On binlerce kadına tecavüz edildi. 

Keşmir bölgesinin kontrolü, Hindistan ve Pakistan'ın hala çatışmasına neden olan bir sorun. İki ülke de bu bölgenin farklı kısımlarını kontrol ediyor. 1947-1948, 1965 ve 1999'da savaşa varan çatışmalar yaşandı. 

Halkın çoğunlukla Bengalce konuştuğu Bangladeş, Urducanın hakim olduğu Pakistan'dan bağımsızlığını ilan etmek için 1971'de harekete geçtiğinde, Hindistan'ın desteğini aldı. 

Şimdi Pakistan nüfusunun yalnızca yüzde ikisi Hindu. Hindistan'ın da yüzde 15'ine yakınının Müslüman olduğu tahmin ediliyor. Pek çok siyaset bilimi uzmanı, bu durumun Hindistan'ın Hindu milliyetçiliğine, Pakistan'ın da İslam'a daha fazla tutunmasına ve bu coğrafyalarda çok kültürlülüğün darbe olmasına neden olduğu yorumunu yapıyor. 

Ekonomik gücün yükselişi

Bağımsızlığın ve bölünmenin beraberinde getirdiği kanlı çatışmaların ardından Hindistan, yoksullukla da baş başaydı. 

İngilizler yönetimden ayrıldığında ortalama yaşam süresi erkekler için 37, kadınlarda 36'ydı ve nüfusun yalnızca yüzde 12'si okuma yazma biliyordu. Şimdi ortalama 70 yıl yaşaması beklenen Hintlilerde okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 74, kadınlardaysa yüzde 65 oldu. 

Başlangıçta gayrisafi yurt içi hasılası 20 milyar dolar civarında olan ülke şimdi 3 trilyon dolarlık ekonomiye sahip. Dünyanın en büyük beşinci ekonomisine sahip Hindistan, en hızlı büyüyen yerlerden biri. Dünya Bankası, düşük gelirli ülkenin artık orta gelirli olduğunu da ilan etti. 

Google'ın başındaki Sundar Pichai, Microsoft CEO'su Satya Nadella ve Twitter'ın patronu Parag Agrawal, ülke dışına çıkan vatandaşların ne kadar önemli pozisyona gelebildiğini gösteren başlıca örneklerden.  

1990'lardaki borç krizinin ardından yapılan reformlarla birlikte ABD, Japonya ve diğer Asya ülkelerinden gelen yatırımlar, Bangalor'un "Hindistan'ın Silikon Vadisi" olmasını sağladı. 

Korumacı devlet politikalarından liberalizme kayan ekonomi, yüzü aşkın dolar milyarderi yarattı. Ancak bu durumu eleştirenler, en zengin yüzde 10'luk kesimin toplam servetin yüzde 80'ini kontrol ettiğini vurgulayarak, milyarderlerin sömürgecilik bitse de eşitsizliğin büyüdüğünü gösterdiğini söylüyor. 

Jeopolitik durum ve askeri harcama

Reuters
Başbakan Modi, törenlerde ülkenin geleceğine dair iyimser bir tablo çizdi (Reuters)


Soğuk Savaş'ta ne ABD'den ne de Sovyetler Birliği'nden taraf olan Hindistan, şimdi de Çin'e karşı birlik için Washington'ın baskısıyla karşı karşıya. 

Yeni Delhi yönetiminin de Çin'in artan gücünden rahatsız olması için geçerli sebepler var.

Himalayalardaki tartışmalı sınırda Çin güçleriyle çatışan Hint güçlerinden 20'si 2020 haziranında ölmüştü. Ekimde ABD ve Hindistan bu sınırdan yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta ortak askeri tatbikat düzenleyecek. 

Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QSD) ya da "QUAD" olarak bilinen; ABD, Avustralya, Hindistan ve Japonya arasında 2007'de başlatılan diyalog forumu, 2017'de "dörtlü ittifak" haline dönüştürüldü.

Kendisi gibi nükleer silaha sahip Pakistan ve Çin, Hindistan'ın daha fazla askeri harcama yapmasına neden oluyor. 1947'de 12 milyon dolarlık askeri harcama yapan ülke, 2021'de bu miktarı 76,6 milyar dolara yükseltti. Böylece Çin ve Hindistan'ın ardından en fazla savunma bütçesine sahip üçüncü ülke oldu.

Dünya sahnesindeki hedefler

ISRO
Hindistan'ı "uzayın sessiz süper gücü" olarak tanımlayanlar var (ISRO)


Yeni Delhi yönetimi spor, kültür ve uzayda da iddialı. 2017'de tek bir görevde 104 uyduyu birden fırlatarak dünya rekoru kıran Hindistan, 2019'da da kendi uydularından birini düşürerek gövde gösterisi yaptı. Başbakan Modi, bu kapasiteye sahip dört ülkeden biri olduklarını dünyaya gösterdi. 

Aynı yıl, Ay'a uzay aracı indirilmeye çalışılsa da başarısız olundu. Geçen sene uzay programına 2 milyar dolar ayıran Hindistan, bu konudaki ciddiyetini ortaya koyuyor. 2023'te ilk insanlı uzay görevini gerçekleştirmesi bekleniyor.

2007'de başlatılan Hindistan Premier Ligi, maç başı değere bakıldığı zaman dünyanın en değerli ikinci spor ligi oldu. Yayın hakları, haziranda 6,2 milyar dolara satıldı. İngiltere futbolunun Premier Lig'ini geçen bu kriket turnuvası, şu anda yalnızca ABD'de Amerikan futbolu oynanan NFL'in arkasında. 

Dünyaca meşhur Bollywood, Hindistan'ın milyar dolarlık sinema endüstrisiyle de iddialı olduğunu gösteriyor. 

Sorunlar ve gelecek 

AFP
Hindistan'daki bağımsızlık kutlamalarında kadınlar da ön planda yer alıyor (AFP)


Bütün bu umut vadeden başarılara rağmen ülkedeki yoksulluk derin bir sorun. Dünya Bankası rakamlarına göre 2017 itibarıyla ülkede yaşayan yaklaşık 1 milyar 300 milyon kişinin yüzde 60'ına yakını günde 3,10 dolardan (yaklaşık 55 TL) daha az bir parayla geçiniyor.

Kadınlara yönelik ayrımcılığın yaygın görüldüğü Hindistan'da tecavüz ve şiddet haberleri sıklıkla dünya basınında manşet oluyor. Her 16 dakikada bir kadına tecavüz edildiği tahmin ediliyor. Hukuk sisteminin pek çok vakanın sümenaltı edilmesine neden olduğu bildiriliyor.

İklim krizinin en çok kendini hissettirdiği ülkelerden biri de Hindistan. Nisanda Yeni Delhi'de 7 gün üst üste 40 derecenin üstü görüldü. 

Modi yönetimi, ülkedeki seküler iklimi ve demokrasiyi bozmakla suçlanıyor. Onun liderliğinde güç kazanan Hindu milliyetçiliği ve bu doğrultuda değişen kanunlar, ülkedeki 200 milyon Müslümanı korkutuyor. Bu ortamda cesaretlenen aşırılıkçı gruplar, açık açık Müslümanlara yönelik soykırım çağrısında bulunabiliyor. 

Son yıllarda çok sayıda gazetecinin tutuklanması, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün 2022'deki Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde yer alan 180 ülke içerisinde Hindistan'ı 150. sıraya oturttu. 

 

Independent Türkçe, CNN International, BBC, AA

DAHA FAZLA HABER OKU