Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) desteğiyle Ereğli Orman Fidanlığı'nda sera kuruldu. Bu serada, 80 bin adet yöreye özgü doğal tür üretiliyor ve bunlar ihtiyaca göre halka ya da gerekli olan yerlere veriliyor.
'Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi'yle hedef; sürdürülebilir arazi yönetimi, biyoçeşitliliğin korunması, iklim değişikliğiyle ilgili sorunların dikkate alınarak düşük karbon teknolojilerinin benimsenmesi. Bu sayede Türkiye’de tarım, mera ve orman arazi kullanım yönetiminin geliştirilmesi amaçlanıyor.
Bu çalışmalarla sürdürülebilir arazi yönetiminin desteklenmesi, ekosistem hizmetlerinin korunması hedefleniyor. Ayrıca, kırsalda yaşayan insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi maksadıyla çeşitli faaliyetler sürdürülüyor.
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Taş, Ereğli Orman Fidanlığı Sera Şefi Batuhan Şahin ve FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, Independnet Türkçe'ye projenin detaylarını anlattı.
"35 bin adet sertifikalı ceviz ve badem fidanı dikildi"
Konya bölgesinde yapılan çalışmaların arazi bozulmasını önlediğini ve buradaki biyoçeşitliliğin devamını sağladığını belirten T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Taş, "Öncelikle arazi tahribatının önlenmesi gerekiyor. Bunları önlerken de biyolojik çeşitliliğin zarar görmemesi gerekiyor. Bütün bunları yaparken yerelde yaşayan insanların da gelir seviyesini yükseltmeniz gerekiyor. Biz bu projede bütün bunları bir bütüncül olarak ele alarak, faaliyetlerimizi devam ettirdik. Dezavantajlı hane halklarının koşullarının iyileştirilmesi ve alternatif gelir elde etmelerini sağlamak amacıyla 35 bin adet sertifikalı ceviz ve badem fidanı ile çobanlar için ısı etken çadır, güneş enerjili su ısıtma sistemleri, dört adet solar enerji sistemi, bir adet solar dalgıç pompa derin kuyu sistemi ve 20 adet solar pompa kuyu sistemi tedarik edildi. Bu yöremiz kurak bölge. Çölleşmeye çok hassas. İnsanların işlemesiz ekim yapabilmesi için, 12 doğrudan ekim mibzeri hibe olarak verildi" dedi.
Serada yetiştirilen lavantanın bal ormanında kullanıldığını söyleyen Taş, lavantanın şu anda çok rağbet gören bir bitki olduğuna dikkati çekti.
Serada ayrıca tuz çalısı adı verilen bitkinin de yetiştirildiğini belirten Taş, bu bitkinin çölleşme ile mücadelede çok etkin olarak kullanıldığını dile getirdi.
Bazı türlerin özellikle serada yetiştirilmesi gerektiğini kaydeden Taş, tuz çalısı bitkinin toprağı örtücü, erozyonu önleyici ayrıca hayvancılıktan gelirini sağlayanlar için de yem bitkisi özelliği taşıyor.
Biyoçeşitliliğe de büyük önem verdiklerini vurgulayan Taş, nesli tehlikede olan Toy kuşunun korunması için yönetim planı yaparak, çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti.
"11 adet elma bahçesi, 15 adet şeker pancarı ve 13 adet mısır örnek alanları kuruldu"
Toprağın erozyondan korunması, orman dışı alanlarda karbon stoklarının artırılması, iklim değişikliğinin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasının desteklenmesi için Cihanbeyli'de bir merada canlı çit oluşturulduğunu kaydeden Taş, "Karapınar meralarında üç, Sarayönü tarım arazilerinde ise 11 adet rüzgar perdesi tesis edildi. Ayrıca pilot alanlarda toprak karbon haritaları hazırlandı ve bu alanlarda ekosistem hizmetleri belirlenerek kıymetlendirilmesi tamamlandı. Ayrıca, programlı sulamayı teşvik etmek amacıyla havzada, 11 adet elma bahçesi, 15 adet şeker pancarı ve 13 adet mısır örnek alanları kuruldu" şeklinde bilgi verdi.
"İlk defa asıl amacı odun üretimi olmayan ormanların sürdürülebilir yönetimi sertifikalandırıldı"
2016'da başlayan ve toplam bütçesi 90 milyon dolar olan projenin Türkiye genelinde de yaygınlaşabileceğini belirten FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, "Bakanlığımız bu metotları benimsedi. Diğer illerde de kendi uygulamış olduğu projelerde öneriyor, yaygınlaştırmaya çalışıyor. Burada biz ilkleri gerçekleştirdik. Amacımız doğal kaynakların etkin yönetimine katkıda bulunmak, bir taraftan da çiftçinin gelir seviyesinin artırılmasına destek olmak. Bu projede özellikle biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik planlar hazırlandı. İlk defa asıl amacı odun üretimi olmayan ormanların sürdürülebilir yönetiminin sertifikalandırılması gerçekleştirildi. Çölleşmeyle mücadelede kullanılan türler burada daha da yaygınlaştırıldı" dedi.
"Yılda 1 milyon 500 bin adet fidan üretiyoruz"
300 metrekare alanda kurulan seranın 50 bin fidan üretim kapasitesine sahip olduğunu kaydeden Ereğli Orman Fidanlığı Sera Şefi Batuhan Şahin, şu bilgileri paylaştı:
Öncelikli olarak lavanta, kekik ve adaçayı üretimi yapılıyor. Bu fidanlar daha çok, bal ormanlarında kullanılıyor. Fidanlarımız genelde yöremizin ihtiyaçlarında kullanılan bozkır otu, tuz çalısı gibi türler üretiyoruz. Fidanlar kuraklığa dayanıklı bu türler öncelikli olarak kullanılıyor. Fidanlık olarak yılda bir milyon 500 bin adet fidan üretiyoruz. Ürettiğimiz fidanlar öncelikli olarak Orman Genel Müdürlüğü Ağaçlandırma Şefliğinin dikim faaliyetlerinde, yangın görmüş alanlarda kullanılıyor. Bunun dışında halkımızın ihtiyaçlarına göre, 45 farklı türde üretimi yapıyoruz.
"Konya Orman Fidanlık Müdürlüğü olarak 7 milyon fidan üretiyoruz" diyen Şahin, eğer talep olursa kapasitelerinin bir yılda 8 milyon adet fidan üretmek için yeterli olduğunu kaydetti.
© The Independentturkish