Avustralya'nın sığınmacıları yolladığı adadan kurtulanlar, Birleşik Krallık'ın Ruanda planını kınadı

"İnsanların tek seçeneği var ve hayatlarını riske atmaya devam edecekler"

Manus Adası'ndaki sığınmacılara 2016'da Papua Yeni Gineli bir grubun saldırdığı öne sürülmüştü (Reuters)

Avustralya'nın, Papua Yeni Gine'nin Manus Adası'na gönderdiği sığınmacılar, Birleşik Krallık'ın (BK) Ruanda planını kınadı. 

Sığınmacılar, Avustralya'nın "başarısızlıkla sonuçlanan" politikasının neden başka bir yerde tekrar uygulandığını merak ettiklerini söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Avustralya, Ağustos 2012 ve Temmuz 2013 arasında ülkeye girmeye çalışan binlerce sığınmacıyı Manus Adası ve Nauru'daki merkezlere göndermişti. 

Merkezlerde yıllarca tutulan bu kişilerin Avustralya'ya kalıcı olarak yerleşmeleri engellendi.

İnsan hakları örgütleri, merkezlerdeki koşulları "cehennem" olarak tanımladı. Avustralya bu plan sayesinde göçmenleri ülkeye gelmekten caydırmak istiyordu.

Ancak hukukçu Madeline Gleeson, verilerin bu planın işe yaramadığını vurguladı:

O dönemde tekneyle gelen kişilerin sayısı, Avustralya'da daha önce görülmemiş seviyelerde artmaya devam etti.

Zira 14 sığınmacının ölümü, bazıları 5 yaşında olan kişilerin intihar girişimi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yapılan en az 6 başvurunun ardından Avustralya'nın planı da zamanla bozuldu. Geçen ay itibarıyla Nauru'da yaklaşık 100 sığınmacı tutuluyor.

Londra ve Kigali yönetimleri, yasadışı göçmen ve sığınmacıları Ruanda'ya göndermek için 14 Nisan'da Göç ve Ekonomik Kalkınma Ortaklığı anlaşması imzalamıştı. BK, Ruanda'ya 120 milyon pound (yaklaşık 2 milyar 525 milyon TL) vermeyi ve gönderilen kişi sayısına bağlı ek ödeme yapmayı kabul etmişti.

İnsan hakları kuruluşları anlaşmaya büyük tepki göstermişti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ise  sığınmacıları Ruanda'ya göndereceği ilk uçuşu durdurdu. Ruanda'ya gönderilecekler arasında yer alan bir sığınmacının avukatının başvurusu üzerine AİHM, bu kişinin uçağa bindirilmesini engelledi.

Ancak Londra, sığınmacıları Ruanda'ya gönderme planının hâlâ arkasında. 

6 yılı aşkın bir süre Manus Adası'nda tutulan Sudan doğumlu Abdülaziz Muhammed, şöyle konuştu:

Manus Adası'ndaki günlük yaşam en basit şekilde 'Yaşam yok' olarak anlatılabilir. Bir hapishaneden daha kötü. Ağlarsan kimse dinlemez. Bağırsan kimse gelmez.

Muhammed, Avustralya'nın planının "hiçbir başarı elde edemediğini" savundu:

Hayatını kurtarmak için koşarken yolculuğunda karşılaşacağın trajediyi düşünmüyorsun. Bu, gerçekten anlaşılmayan noktalardan biri. İnsanların tek seçeneği var ve hayatlarını riske atmaya devam edecekler.

İsviçre'de hayatını sürdüren sığınmacı, Ruanda planıyla BK'nin itibarının yerle bir olacağını öne sürdü.

6 yıl adada kalan Kürt yazar Behrouz Boochani de Britanya halkını "Avustralya'nın insanlık dışı sığınmacı politikasını kopyalamaya" yönelik planlara karşı çıkmaya çağırdı.

 

Independent Türkçe, AFP

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU