İş insanı Fettah Tamince'ye ait Rixos otelinde staj yaparken şüpheli bir biçimde hayatını kaybeden 16 yaşındaki Burak Oğraş'ın ölümüyle ilgili 17 Nisan 2014'te savcı Haki Çeliker, 6 kişi hakkında gözaltı talimatı verdi. 

Savcı Çeliker tarafından verilen talimatta Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube'ye bağlı Cinayet Büro'ya verilen talimatta, Burak'la birlikte staj yapan 4 çocuk ve aynı pansiyonda kalan iki kişinin gözaltına alınarak sorgulanmaları ve ardından savcılığa sevk edilmesi istendi.

Savcılık talimatında, "Şüphelilerin hepsinin sabaha kadar uyumadıkları, sürekli birileriyle görüşüp mesaj çektikleri,dolayısıyla maktülün şüpheli bir şekilde ölümüyle ilgili bağlantıları olduğu yönünde güçlü şüpheler bulunduğu, bu nedenle bu şüphelilerin gözaltına alınıp dosyadaki deliller ışığında tek tek sorgulanmaları ve mevcutlu olarak Başsavcılığımızda hazır bulundurulmaları gerekmektedir" denildi.

Hakkında gözaltı talimatı verilenler, olay tarihinde 43 yaşında olan Fedayi Pusta, olay tarihinde 25 yaşında olan Cihan Arıkan ve Burak'ın yaşıtı olan 4 stajyer arkadaşıydı.

Stajyerler Ferdi Sandıkçı, Erdem Yorulmaz, Doğan Can Baykul ve Mert Özcan'la birlikte Pusta ve Arıkan gözaltına alınıp sorgulandı.

"Çatıya bıraktığı telefonu havluyla yerden aldı"

İfadeler 1 Mayıs 2014'te savcı Haki Çeliker tarafından alındı. Şüpheli listesinden ilk sırada olan Fedayi Pusta, görgü tanığı Celal Derman'ın ifadesine göre olayın ertesi günü, olayın yaşandığı pansiyonun çatısına iki kez çıktı.

Pusta, yaklaşık 140 kiloluk cüssesine rağmen çok dar ve dik merdivenleri olan çatıya art arda iki kez çıktığı için görgü tanığının dikkatini çekti.

Pansiyonun karşısındaki apartmanda oturan görgü tanığı, Fedayi Pusta'nın pansiyonun çatısına siyah renkli bir telefon bıraktığını söyledi.

Yaşamını yitiren Burak Oğraş'ın olay günü gece 23.55'te sinyali kesilen ve bir daha bulunamayan telefonu da siyah renkliydi.

Görgü tanığının ifadesine göre Pusta çok kısa bir süre sonra tekrar çatıya çıkarak telefonu geri aldı.

Görgü tanığı, Pusta'nın telefonu bir bezle tuttuğunu da belirtti.

Telefonun rengini ve markasını tutturamadı

Görgü tanığının ifadesi Pusta'ya sorulduğunda, bıraktığı telefonun önce beyaz, sonra da gri olduğunu söyledi. Pusta ayrıca, kendisinin olduğunu iddia ettiği telefonun markasının önce Nokia daha sonra Iphone olduğunu söyledi. Ayrıca, aşırı kilolu olduğu için çok terlediğini, elindeki bezin de havlu olduğunu ifade ettti.

"Cihan Arıkan'ın telefonuyla öğrendim" demişti ama Arıkan'ı kendi aramış

Pusta, Burak Oğraş'ın yaşamını yitirdiğini, dosyanın 6 numaralı şüphelisi Cihan Arıkan'ın aramasıyla öğrendiğine de ifadesinde yer verdi. Oysa iletişim kayıtlarındaki veri tam tersiydi. Arıkan Pusta'yı değil, Pusta Arıkan'ı aramıştı. 

"Erkekçi diye tabir edilen biri var' demişti, babası Pusta'nın eşcinsel olduğu gerekçesiyle işten kovulduğunu tespit etti"

Öte yandan, Oğraş ailesinin avukatı Oktay Keskin, Pusta hakkında bir başka iddiayı da, savcılığa sunduğu dilekçede dile getirdi. Keskin'in dilekçesinde, Burak Oğraş'ın bir arkadaşına kaldıkları pansiyonda 'erkekçi' diye tabir edilen bir kişinin varlığından ve bazı arkadaşlarına musallat olduğundan bahsettiğini dile getirdi. Avukat Keskin, Fedayi Pusta'nın geçmişte çalıştığı otellerden birinde 'eşcinsel eğilimleri' olduğu gerekçesiyle  kovulduğunun, Burak'ın babası Murat Oğraş tarafından tespit edildiğine değindi.

En son Fedayi Pusta'nın odasında görüldü

Öte yandan, Burak Oğraş, yaşamını yitirdiği düşünülen saat olan 23.55'ten hemen önce en son Fedayi Pusta'nın odasında görüldü. Burak'ı Fedayi Pusta'nın odasında gördüğünü söyleyen, dosyanın 6 numaralı şüphelisi Cihan Arıkan'dı. Arıkan, ifadesinde Burak'la birlikte aynı odada kaldıklarını ancak kendisinin olayın yaşanıldığı düşülen saatten hemen önce Fedayi Pusta ile birlikte, Pusta'nın odasında film izlediklerini söyledi.

Ailenin avukatı: Cihan Arıkan Fedayi Pusta'ya iştirak etmiş olabilir
 
Ayrıca, Arıkan ifadesinde olayı Pusta'ya kendisini haber verdiğini belirtti. Avukat Keskin dilekçesinde,  iletişim tespitlerinde Pusta'nın Arıkan'ı aramış olduğu tespit edilmesine rağmen hem Pusta'nın hem de Arıkan'ın telefon trafiğine ilişkin eş ifadeler vermesinin, Arıkan'ın da Oğraş'ın ölümüne iştirak ettiği şüphesini doğurduğunu dikkati çekti.

7'de iş başı yapıyorlar, gece 4.30'a kadar telefon trafiği var

Burak Oğraş'ın hem yaşıtı olan hem de birlikte staj yaptığı arkadaşları Ferdi Sandıkçı, Doğan Can Baykul, Mert Özcan ve Erdem Yorulmaz'ın da olayla ilişkin kuşku uyandıran ilk hareketi, pansiyonun çatısında gece içki içtiklerini belirtmeleri ve sabah saatlerinde olayın duyulmasıyla çatıdaki içki şişelerini, çöpleri ve yere serdikleri örtüyü toplamaları oldu. Olay tarihinde, Burak Oğraş gibi 16 yaşında olan dört çocuğun, iletişim tespitinde sabah 7 sularında işbaşı yapmalarına rağmen sabaha karşı 4.30'a kadar telefon görüşmeleri yaptığı belirlendi. 

"Bizi suçlarlar" korkusuyla geceden kalan içki şişelerini toplamışlar

Olay sabahında içki şişelerinin toplandığını, şüphelilerden Erdem Yorulmaz ifadesinde şöyle anlattı:

Olayda bizi suçlarlar korkusuyla çatıya çıkıp akşamdan unuttuğumuz battaniyeyi ve boş bira kutularını topladık ancak ne yaptığımızı hatırlamıyorum.

Sabah saatlerinde Pusta, Sandıkçı ile otel dışında buluştu

Dosyanın iki numaralı şüphelisi Ferdi Sandıkçı ile Fedayi Pusta'nın telefonları, olaydan sonraki sabah, aynı baz istasyonundan sinyal verdi. Pansiyonun çevresinde bulunmayan bu baz istasyonundan Pusta ve Sandıkçı'nın telefonlarının sinyal vermiş olması, iki ismin olaydan saatler sonra buluşmuş olduğu izlenimi verdi. Sandıkçı ifadesinde "Ben sabah işe gideceğimden aşağıda servis bekliyordum" dedi. Ancak, Pusta'yla  kendisinin telefonunun pansiyondan uzaktaki bir baz istasyonunda sinyal vermiş olması, savcılık tarafından sorulmadı. Sandıkçı'nın servis beklediğini söylemesi, sabahın erken saatlerinden Pusta ile pansiyon dışında bir yerde buluştukları izlenimini kuvvetlendirdi. 

Sandıkçı: Burak'a 'top' dedim

Ferdi Sandıkçı ifadesinde, liseden tanıdığı Burak'a eşcinsel olduğunu ima ederek "Top" dediğini  de belirtti.

Ayrıca, avukat Oktay Keskin, savcılığa verdiği dilekçede, Burak'ın telefonunun kapatılmadan önce sinyal aldığı baz istasyonuyla şüphelilerden Erdem Yorulmaz ve Mert Özcan'ın telefonlarının sinyal aldığı baz istasyonunun aynı olduğuna dikkati çekti. Keskin, dilekçesinde Burak'ın telefonunun en son sinyal verdiği ve olay yerinden uzakta bulunan baz istasyonunda Yorulmaz ve Özcan'ın da telefonunun sinyal vermesine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

Avukat Keskin: Fedayi Pusta strateji değişikliğine gitti

"Bu ilginç durum akla bu şahıslar tarafından maktülün telefonunun alındığı, ve pansiyon dışına götürüldüğü, maktülün telefonu en son sinyal aldıktan sonra kapatıldığı ve olay sabahında Ferdi Sandıkçı ile buluşan Fedayi Pusta'ya verildiği, daha sonra telefonun Fedayi Pusta tarafından olaya intihar görüntüsü vermek amacıyla pansiyonun çatısına getirildiği, devamında bir strateji değişikliği ile telefonun Fedayi Pusta tarafından ortadan kaldırıldığı ihtimalini getirmektedir"

*Yarın: Ailenin ve avukatın iddiaları