Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde sinyalini verdiği yeni Suriye harekâtıyla ilgili hazırlıklar aslında uzun bir süre önce başladı.

Erdoğan'ın, "Güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinlikte güvenli bölgeler oluşturmak için başlattığımız çalışmaların eksik kısmıyla ilgili adımları atmaya başlıyoruz" diyerek yeniden gündeme getirdiği bu harekâtın nereleri ne kapsamda etkileyeceği güvenlik bürokrasisinin önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. 

Milli Güvenlik Kurulu'ndan yapılan açıklama, olası operasyonun da Fırat Kalkanı, Zeytindalı ve Barış Pınarı harekâtında olduğu gibi "milli güvenlik ihtiyacının gereği" olarak benimseniyor ve herhangi bir komşu ülkenin toprak bütünlüğüne zarar vermeyeceği vurgulanıyor. 

"Sınırda yeni devlet hayali bitti, olası zararlar önlenmek isteniyor"

Ankara, geçmişteki 3 askeri harekâtla Türkiye'nin güney, Suriye'nin ise kuzey hattı boyunda yeni ve PKK yönetiminde bir devlet kurulması emelinin ortadan kalktığı görüşünde. Yeni harekât ise, Türkiye'nin "terörist organizasyon" olarak tanımladığı PKK ve bu örgütün Suriye yapılanmalarının gerek Türkiye'ye sızma girişimlerinin engellenmesi gerekse de Suriye içindeki bölgelere saldırıların engellenmesi amacına yönelik olacağı belirtiliyor.

Türkiye, uzun zamandır mücadele ettiği PKK'nın etkin kadrolarının artık Suriye'de faaliyet gösterdiğini ve örgütün buradan koordine edildiğini düşünüyor. 

Zaman zaman Suriye'de görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet mensuplarına ya da Türkiye'nin sahadaki müttefiki Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) bileşenlerine yönelik can kayıplarına neden olan saldırılar yapılıyor.

Bu saldırılar, geçiş güzergahlarına tuzaklanan bombalar ya da uzaktan ısı güdümlü füzelerle gerçekleştiriliyor. Bazı SMO yetkililerinin araçlarının altına bomba yerleştirildiği de oldu. Ayrıca, TSK denetimindeki çok sayıda yerleşim biriminin merkezi de bombalı ya da roketli saldırılara uğradı. 
Bu durum, daha önce güvenlik altına alındığı açıklanan bölgelerde tam bir istikrarın egemen olmasının önüne geçiyor. 

Geçen günlerde Türk askeri ve sivil yetkililer ile SMO komutanları bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı. Hangi bölgeye kaç SMO mensubunun görevlendirilebileceği konuşuldu. Bu harekâtta da kara gücü olarak SMO'dan destek alınması, TSK'nın ateş destek, özel kuvvetler ve zırhlı birliklerle operasyonu koordine etmesi bekleniyor.

Daha önce Özgür Suriye Ordusu ismiyle faaliyet gösteren SMO'nun, olası harekata aktif olarak katılması planlanıyor / Fotoğraf: AA (Arşiv)

4 bölge üzerinde duruluyor

Güvenlik kaynakları, olası harekâtta 4 ana hedef üzerine yoğunlaşıldığını kaydediyor. Bunlar Tel Rıfat, Menbiç, Ayn İsa ve Kobani. 

Her ne kadar stratejik olarak önemli bir kavşakta bulunsa da harekâtın en kolay icra edileceği bölge olarak Tel Rıfat'ın olacağı düşünülüyor. Çünkü Tel Rıfatlı binlerce silahlı savaşçı, SMO çatısı altında yıllardır buraya yapılacak bir harekâtın gelmesini bekliyor. Burası hem Halep kent merkezine yakın bir bölge. 

Daha önce de birkaç kez harekât yapılacağı konuşulan Menbiç de hedef bölgelerden biri. 

Fırat Nehri'nin Batı yakasında yer alan Menbiç, Türkiye'nin”Batı'da YPG olmasın” kırmızı çizgisini delen alanlardan biri. Su yollarına da hakim bir bölge olması bakımından stratejik önemi de bulunuyor. 

M4 Karayolunu kesen bir alanda yer alan Ayn İsa, Barış Pınarı harekâtıyla kontrolü sağlanan bölgelerin güvenliği bakımından önemli görülen alanlardan biri. Buradan birçok kez TSK'ya saldırılar yapılmıştı. 

Güvenlik kaynaklarına göre PKK artık büyük oranda Suriye'den yönetiliyor / Fotoğraf: Reuters (Arşiv)

Kobani düğümü

Olası harekâtta, kapsamı netleşmeyen bölge ise Kobani (Ayn el Arap). Halep'e bağlı bu küçük ilçenin adını, 2014'te IŞİD'in saldırısının ardından neredeyse tüm dünya öğrenmişti. 

Türkiye'nin elinde, Kobani'nin çok sayıda PKK komutanına ev sahipliği yaptığına yönelik tespitler bulunuyor ve bunu Batılı devletlerle de paylaşıyor. Ancak Kobani'yi IŞİD'den ABD öncülüğündeki uluslararası askeri koalisyon kurtarmıştı. Bunun sembolik bir değeri de bulunuyor. Çünkü Kobani'nin ardından koalisyonun harekâtı geniş bir alana yayılmış ve PKK'nın kara gücü olduğu bu harekâtta birçok bölge IŞİD'den alınmıştı. O bölgelerde şimdi ağırlıklı olarak PKK hüküm sürüyor. Dolayısıyla ABD, Türkiye'nin harekâtının Kobani'ye yayılmasına mesafeli. Ancak Türkiye bu konuda diplomatik girişimlerini sürdürüyor. Birçok bölgede faaliyet gösteren Rusların ise çekilmeye başladığı haberleri geliyor.