Küresel piyasalarda dalgalanmalar sürerken, teknoloji piyasası da son günlerde büyük kayıplar verdi.
S&P 500 endeksi FED’in faiz artırımını duyurduğu 4 Mayıs’tan sonraki üç işlem günü içinde yüzde 7 düştü. Ağırlıklı olarak teknoloji şirketlerinin kayıtlı olduğu Nasdaq 100 de aynı aralıkta yaklaşık yüzde 10 değer kaybetti. Teknoloji devlerinin o zamandan beri yaşadığı kayıp 1 trilyon doları aştı.
Nasdaq, nisan ayında 2008'den bu yana en kötü ayını geçirdi. Birçok teknoloji firması, pandeminin ilk dönemlerinde elde ettikleri kazancı kaybetme riskiyle karşı karşıya.
Bu sırada çip krizi nedeniyle otomotiv sektöründe fiyatlar artışa geçti ve büyük markalar otomobillerinde bazı özellikleri kullanmaktan vazgeçti.
Kripto para piyasası ise son yılların en büyük depremiyle yüzleşiyor. Bitcoin'in fiyatı, Temmuz 2021'den bu yana ilk kez 31 bin doların altına geriledi. Düşüş eğilimi Ethereum ve diğer kripto paralarda da etkisini sürdürdü. Bitcoin şu anda 31 bin civarında seyrederken Ethereum da 2 bin 300 dolar civarında.
Uzmanlara göre teknoloji piyasalarındaki sarsıntılar, çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor. Bunlar arasında ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranlarını artırması, artan enflasyonun tüketici talebi üzerindeki etkisi, tedarik zincirindeki aksamalar, Rusya-Ukrayna Savaşı, Çin’deki koronavirüs karantinası ve bunların yarattığı ekonomik kriz korkusu var.
Netflix’ten Amazon’a, teknoloji devleri kan kaybediyor
Silikon Vadisi'ndeki yeni şirketler çalışanlarını işten çıkarırken, piyasalardaki düşüş en güvenli "siperleri" bile etkiledi. Ocak ayında 3 trilyon dolarlık piyasa değerine sahip Apple, bu hafta pazartesi gününü 2,5 trilyon dolarla kapadı. Microsoft, Amazon, Tesla ve Alphabet bu yıl değerlerinin yüzde 20'sinden fazlasını kaybetti. Netflix’in değer kaybı ise yüzde 70’i gördü.
Jeff Bezos’un Amazon’unun hisseleri pandeminin ilk dönemine, Şubat 2020'deki değerine geri döndü. Bu da karantina önlemleri sırasında tüketicinin yoğun ilgisini toplayan teknoloji firmalarının pandemiden elde ettikleri kazancı kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu anlamına geliyor.
Bu yıl piyasa değeri yüzde 40 oranında düşen Facebook da çalışanlarına son dönemde işe alımları donduracağını bildirdi. Analistler, bunun teknoloji endüstrisindeki genel personel sayısında keskin bir düşüş anlamına gelebileceğini düşünüyor.
Dot-com çöküşü tekrarlar, balon yeniden patlar mı?
Bu arada teknoloji meraklıları 2000’lerdeki dot-com balonu patlamasının tekrarlanmasından endişeli.
1990’larda teknolojinin gelişmesiyle dijital dünya hem girişimcilerin, hem de yatırımcıların büyük ilgisini çekiyordu. Üzerine bir de internetin devreye girmesi tüm bu eğilimin hızını, önü alınamaz şekilde artırmıştı.
Bu ilgiyle birlikte teknoloji sektöründe yatırım balonu oluşmuştu. Ancak 2000’de başında balon Nasdaq’ta büyük bir çöküşle patladı. Ufak şirketlerin hemen hepsi yok oldu, büyüklerse büyük darbe aldı. Örneğin, Amazon’un hisseleri 107 dolardan 7 dolara kadar geriledi.
2004’te sektör yeniden temellerini attı, Facebook gibi şirketler hizmete başladı ve kısa süre sonra sektör yeniden büyüdü.
10 yıldan uzun süredir, bazı yatırımcılar 2000’i hatırlatan bir çöküşün gelip gelmediğini merak ediyor. Öte yandan analistlere göre piyasalarda bugünkü gerileme henüz bu türden bir felakete dönüşme belirtisi göstermiyor.
ABD’li yatırım firması Sapphire Partners'ın erken aşamadaki risk sermayesi şirketlerine yatırım yapan ortağı Beezer Clarkson, "Henüz hiçbirimiz bu gerileme nedeniyle daha az şirketin kurulduğunu gösteren bir veri almadık" dedi:
İnsanlar inovasyon yapmamayı veya şirket kurmamayı seçseydi bu çok endişe verici bir işaret olurdu. Bu yüzden durumu yakından izlemeye devam ediyoruz.
Clarkson, yatırımcıların yeni kurulan şirketlere yatırım yapmaktan vazgeçmek yerine, şirketlere daha eleştirel baktığını ve onlardan fonlarını daha verimli kullanmalarını istediğini aktardı:
O kadar da korkunç olması gerekmeyen bir argüman üretebilirsiniz.
Danışmanlık firması Richard Bernstein Advisors'ın yatırımdan sorumlu başkan yardımcısı Dan Suzuki de, "Henüz teknoloji ve inovasyon odaklı önemli yatırım ürünlerinden vazgeçildiğini duymadım" dedi.
Bloomberg’e konuşan konuşan Suzuki’ye göre balonun patladığını gösteren en önemli işaretlerden biri teknolojinin medyadaki yerini kaybetmesi olurdu. "Bu kesinlikle olmadı" diyen Suzuki, sözlerini şöyle sürdürdü:
Aslında, teknoloji şu anda iş medyasının odaklandığı tek şey.
FED kararı, yatırımcıyı nasıl etkiledi?
FED Başkanı Jerome Powell, 4 Mayıs’ta yaptığı açıklamada politika faizini 50 baz puan artırdıklarını duyurmuştu. Böylece 2018’den beri ikinci kez faiz artıran FED üyeleri, 2022 içinde 4 faiz artışı daha öngörüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Uzmanlara göre faiz oranlarındaki artış ve enflasyon beklentisi zaten bir süredir vardı. Ancak Powell’ın açıklamasından kısa süre sonra yatırımcılar, ekonominin karanlık günler geçirebileceği endişesiyle riskli gördükleri teknoloji hisselerini elden çıkarmaya başladı.
Nasdaq’daki deprem Asyalı teknoloji firmalarını da etkiledi. Hafta başında Çinli teknoloji firmalarının Hong Kong'da listelenen hisseleri de düştü. Tencent yüzde 2,29, Alibaba yüzde 4,81 ve NetEase yüzde 1,91 düşüş kaydetti. Hang Seng Tech endeksi 10 Mayıs Salı gününü yüzde 3,22 düşüşle kapattı.
Avustralya merkezli yatırım firması AMP Capital’ın yatırım stratejisi başkanı Shane Oliver, gelişmeleri, "Teknoloji sektöründe kendime fazla güvenmiyorum" diye yorumladı:
Döngüsel şirketlerdeki hisse senetlerini, enerji hisselerini ve endüstrilerini tercih etme eğilimindeyim.
Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin’deki kısıtlamalar
CNBC’nin aktardığına göre enflasyon tehdidinin yatırımcıları ekonominin enerji ve finansal hizmetler gibi daha güvenli görülen alanlara yöneltmesinden dolayı teknolojiden uzaklaşma aslında 2021'in sonlarında başlamıştı.
Şubatta Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla sektöre bir darbe daha geldi. Bu da enerji fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Çin’in Şanghay’daki karantina uygulaması da dünyanın birçok yerinde tedarik zincirlerinin zayıflayacağı endişesini artırdı.
Çin'in teknoloji merkezi Shenzhen, yaklaşık bir aydır devam eden karantinadan çıkarken, dünyanın en büyük konteyner limanına ev sahipliği yapan Şanghay, 28 Mart'tan bu yana karantinada. Şanghay sakinleri sert karantina tedbirlerini tencere tavalarla protesto ediyor:
Our sub-district is upset we've only received 5 care packages over 28 days of lockdown. There was a coordinated protest tonight, banging pots & shouting.
— David Fishman (@pretentiouswhat) April 28, 2022
Many such videos being shared right now. Thought I'd let Twitter know before someone else makes up a BS story... pic.twitter.com/pIMg0BkRLA
Bu arada her 5 konteyner gemisinden biri şu anda dünyanın farklı bölgelerindeki limanlarda mahsur kalmış durumda ve birikmiş iş yükünün yüzde 30'u Çin'e ait.
Uzmanlar, limanlardaki sorunların şirketler için artan maliyet ve tüketiciler için de artan enflasyon anlamına geldiğini söylüyor. Tedarik zinciri Supply Wisdom'ın baş risk sorumlusu John Bree, "Şirketler paniğe kapılmaya başlıyor. Aşağı yönlü etki geliyor ve ağır olacak" diyor:
Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte son Çin karantinaları çok ağır bir yük. Küresel kaos, bozulmayı daha da şiddetlendirecek ve enflasyonu yeni bir düzeye çıkaracak.
"Dolar yükselirken yatırımcı riskten kaçıyor, hisse ve kripto satıyor"
FED’in politika faizlerini 50 baz puan artırmasının ardından ABD dolarının değeri ve ABD tahvillerinin getirileri yükselmeye devam etti.
Yüksek enflasyonun süreceği yönündeki öngörüler de piyasadaki risk beklentisinin devam etmesine sebep oldu. Risk beklentisinin yüksek olması ise riskli varlıklar olarak görülen kripto paraların değerini düşürdü.
Aracılık firması XM’de görev alan Marios Hadjikyriacos, The Guardian’a yaptığı açıklamada, "Güçlü ABD dolarını durduracak bir şey yok" ifadelerini kullandı:
Hisse senedi piyasalarındaki stres, küresel ekonomide eşzamanlı yavaşlama endişesi ve ABD getirilerindeki amansız yükseliş, rezerv para birimine talebi artırmaya devam ediyor.
Analistler bu noktada Bitcoin, Ethereum ve diğer kripto paraların Nasdaq ve S&P 500 endeksiyle korelasyonunun son aylarda zirveye çıktığına dikkat çekiyor. Bu da kripto para piyasasının ABD borsalarındaki teknoloji hisseleriyle paralel hareket ettiğini düşündürüyor.
Buna göre kripto para satın alan birçok kurumsal yatırımcı, bunları teknoloji hisselerine benzer şekilde risk varlıkları olarak görüyor.
Singapur merkezli kripto borsası Vauld'un CEO'su Darshan Bathija, "Yükselen enflasyon korkuları ışığında, çoğu yatırımcı riskten kaçınma yaklaşımı benimsedi" diyor ve ekliyor:
Riski azaltmak için hisse senedi ve kripto satıyorlar.
Stablecoin'lerin dolardan ayrılması endişeyi büyüttü
Kripto piyasasındaki depremin zirve noktalarından biri de TerraUSD (UST) diye bilinen popüler stablecoin'in fiyatının dolardan ayrılması oldu.
Stablecoin, itibari para birimi veya altın gibi bir rezerv varlığa sabitlenmiş bir kripto para birimlerine deniyor. Stablecoin’ler istikrar ve güvenilirliği sayesinde, kripto piyasasına girmek ve çıkmak için güvenli bir liman sunuyor.
Dolayısıyla dolara endeksli bu coinlerin her zaman 1 dolar civarında bir değere sahip olması hedefleniyor. Ancak UST talep düşüşü nedeniyle 1 dolarda tutunamadı. Para birimi, kripto piyasasındaki oynaklık hafta sonu sürerken dolardan ayrıldı.
UST'nin dolara sabitliğini ve istikrarını korumasında rol oynayan ekosistemin yönetişim token'ı LUNA da büyük değer kaybetti.
UST'nin merkez bankası sayılabilecek Luna Foundation Guard veya Türkiye'de bilinen ismiyle Luna Vakfı'nın bu tip durumlar için satmaya hazır tuttuğu Bitcoin ve AVAX rezervleri var. Son aylarda bu rezervlerin olası bir çöküşte ne kadar yeterli olup olmadığı tartışma konusu haline gelmişti.
Luna Vakfı'nın sabit değeri yeniden yakalamak için 1 milyar dolar değerinde Bitcoin sattığı belirtilse de elinden ne kadarlık AVAX çıkardığı tam olarak bilinmiyor. Ancak AVAX, UST'yle ilgili sorunun konuşulmaya başladığı cumartesi günü 58 dolardan işlem görüyordu. Bugün ise 28 dolara kadar düştü.
Kripto düşüşü sırasında ne yapmalı?
Diğer yandan, Bitcoin uygulamaları geliştiren Hiro'nun CEO'su Alex Miller, piyasadaki oynaklığın spekülasyondan kaynaklandığına inanıyor:
Bitcoin çok spekülatif olduğu için fiyatı ve kripto piyasasının geri kalanı genel piyasalarla birlikte düşüyor.
Miller’a göre ayı piyasasına hazırlanmak için yapılacak en önemli şey, dengeli bir portföyü sürdürmek. Fiyatların uzun süre düşüş trendini izleyeceği beklentisine "ayı piyasası" adı veriliyor.
Reuters’a konuşan Millet sözlerini şöyle sürdürüyor:
Kriptoda kış beklentisini göze alamayacağınız varlıklara aşırı yatırım yapmamak gerek.
Çip krizi otomotivi vurdu
Otomotivden elektroniğe, savunma sanayisinden bilişime pek çok sektör için ciddi bir sıkıntı olan global çip krizi de son bir yıldır yoğun olarak hissediliyor. En genel kanıya göre krizin sorumlusu olarak pandemi gösterilse de, aslında arka planda pek çok farklı faktör yer alıyor. Bunlar arasında çip üreticilerinin otomotiv üreticilerini tatmin edecek kadar üretim sahasına sahip olmaması da var.
Çip krizi ve tedarikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle 2022’nin ilk çeyreğinde otomotiv ihracatı ve üretiminde azalma görüldü. Bu da sıfır araçların fiyatlarının artmasına neden oldu.
Bu arada ABD’li otomobil devi Ford, çip sıkıntısı nedeniyle Michigan'daki Flat Rock tesisinde üretimi durdurma kararı aldı. Japon otomobil firması Toyota da gelecek haftadan itibaren Japonya içi 8 tesisindeki 14 üretim bandını 6 günlük süreyle durduracağını duyurdu.
Krizi gözler önüne seren bir diğer haber de Alman otomobil üreticisi BMW’den geldi. Şirketten gelen açıklamada bazı araçların çip krizi nedeniyle Android Auto veya Apple CarPlay desteği olmadan teslim edileceği belirtildi.
Tesla ise son modellerin USB bağlantısına sahip olmayacağını bildirdi. Elektrikli otomobil firması, Elon Musk’ın Twitter’ı satın alma anlaşmasının ardından zaten 126 milyar dolar değer kaybetmişti.
Kaynaklar: CNBC, Washington Post, Webrazzi, Bloomberg, Fortune, The Guardian, Wall Street Journal
© The Independentturkish