TUS kontenjanları açıklandı, bazı branşlar 4'e, 5'e katladı… "Asistan sayısını artırmak çözüm değil"

Tıp camiasının bu kadar yüksek kontenjanları şaşkınlıkla karşıladığını savunan Prof. Dr. Tufan Tükek, aslolanın asistanların iyi yetişmelerini sağlamak olduğunu kaydetti. Tükek, "Yeterli sayıda eğitici yoksa, 20 asistan verseniz ne olur" diye sordu

Riskli, komplikasyonun fazla görüldüğü beyin cerrahisi, kadın doğum, genel cerrahi gibi branşlara ilgi düşerken; radyoloji, nöroloji, ruh sağlığı, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, kulak burun boğaz ve göz hastalıkları gibi bölümlere rağbet büyüyor / Fotoğraf: Pixabay

Dünyanın en zor sınavlarından biri olarak nitelenen Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) kontenjanları bahar döneminde önceki yıllara oranla 2 kat artırıldı.

Geçen yıl 6 bin civarındaki kontenjan bu yıl 12 bini geçti. Geçmiş yıllarda kontenjanlar ihtiyaca göre şekillense de son dönemde farklı faktörler etkili oldu.

Sağlıkta şiddet, ücret düşüklüğü ve malpraktis davaları gibi durumlar, adayların TUS tercihlerini şekillendirdiğinden kontenjanlarda değişikliğe gidildi.

Öyle ki bazı branşlarda kontenjanlar 3, 4 ve hatta 5 katına çıkarılırken, kimilerinde düşüş kaydedildi.

Radyoloji kontenjanında 5,5 kat artış

En çarpıcı artış oranı, kontenjanı 137'den 761'e çıkarılan radyoloji bölümünde yaşandı.

Onu, kontenjanı 98'den 544'e yükselen nörolojiyle 101'den 450'ye çıkarılan kulak burun boğaz (KBB) hastalıkları takip etti.

Kontenjanı 130'dan 334'e çıkarılan göz hastalıkları ile 358'den 741'e yükselen kadın hastalıkları ve doğum bölümü de üst sıralarda yerini aldı.

Ruh sağlığı ve hastalıkları branşında kontenjan 151'den 341'e, ortopedi ve travmatoloji bölümünde 158'den 299'a, enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyolojide ise 102'den 275'e yükseltildi.

En riskli bölümlerden olan kalp ve damar cerrahisinde kontenjan 90'dan 204'e, beyin ve sinir cerrahisinde ise 131'den 279'a çıkarıldı.

Kontenjanı düşürülen bölümler

Askeri sağlık hizmetlerinin 1 olan kontenjanı aynı kalırken, kontenjanı düşürülen branşlar da yok değil.

Nükleer tıp branşında 39 olan kontenjan 38'e, tıbbi genetikte 33'ten 25'e, hava ve uzay hekimliğinde ise 6'dan 1'e düşürüldü.

Ancak her TUS tercih döneminde olduğu gibi bazı uzmanlık alanlarına yoğunlaşma olurken kimi branşlarda kontenjanların dolmama ihtimali bulunuyor.

TUS kontenjanlarındaki değişiklikler ve ülkedeki tıp eğitimine ilişkin genel durumu İÜ İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek'le konuştuk.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Bu kontenjanlarla uzman adaylarını iyi ve kaliteli şekilde yetiştirmek zor"

Akademi camiasının açıklanan kontenjanları çok yüksek bulduğunu ifade eden Tükek, bu şekilde genç uzman adaylarının iyi ve kaliteli şekilde yetişmesinin zor olduğu görüşünde.

Tükek, asistan sayısının yüksek olması kulağa hoş gelse de çözümün sayıyı artırmak değil, onları iyi şekilde yetiştirmek olduğunu belirtti. 

Tıpta uzmanlık yani asistanlık denilen sürecin, çok önemli ve zorlu bir eğitim gerektirdiğini söyleyen Tükek, "Uzman sayısındaki açık kapatılacak gibi görünse de iyi, kaliteli eğitim nasıl verilecek" diye sordu. 

Plastik cerrahi, kadın doğum gibi branşların özel eğitim gerektirdiğini ve asistanların her vakayı görmelerinin önemli olduğunun altını çizen Tükek, "Ne kadar çok vaka görülürse o kadar iyi. Ancak çok sayıda asistanla bunun nasıl olacağı konusunda endişemiz var. Bu kişiler bu kadar kalabalık nasıl eğitim alacak? Bu kontenjanlarla sayı çok yükseldiğinden, bazı bölümlerdeki eğitimci sayısının da artırılması şart. Yeterli sayıda eğitici yoksa, 20 asistan verseniz ne olur? Uzmanların kalitesini düşürmeden sayıyı artırmalılar. Aslolan iyi, kaliteli şeklide yetişmelerini sağlamak ve eğitici sayısını artırıp, klinikleri buna göre hazırlamak" diye konuştu. 

 

Prof. Dr. Tufan Tükek İÜ İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi AA.jpg
Prof. Dr. Tufan Tükek: Asistan sayısını artırmak çözüm değil  / Fotoğraf: AA 

 

"Birçok uzmanlık derneği itiraz etmeye hazırlanıyor"

Prof. Dr. Tükek, birçok uzmanlık derneğinin yüksek kontenjanlara itiraz etmeye hazırlandığını dile getirerek şunları kaydetti: 

Artık bazı branşlarda hekimler emeklerinin karşılığını alamıyor. Özellikle çalışma şartları, yoğun nöbetler, düşük ücretler nedeniyle daha kolay para kazanabileceklerini düşündükleri alanları tercih ediyorlar. Malpraktis davaları da bıktırdı. Sağlıkta şiddet çok arttı. Tüm bu nedenlerle genç hekimlerde yılgınlık oluştu. Bazı bölümlerde uzmanlık adeta bir komando eğitimi gibidir. Örneğin çocuk ve dahiliye gibi bölümler çok yoğundur. Ayda 10 nöbetle başlarsınız ve hiç azalmaz. Radyoloji, dermatoloji ve fizik tedavi gibi bölümler hariç, cerrahi branşların tamamı, dahili branşlar çok yoğun nöbet ve eğitimle geçer. Kulak burun boğaz branşında da ameliyatları sonuçlandırıp mutlu olma durumu yüksek. Ama beyin ve kalp damar cerrahi, genel cerrahide zaten ağır hastalıklar olduğundan hastayı kaybetme dahil her türlü riski büyüyor ve şiddet görme oranı yükseliyor.

"Tıp fakültesi açmakla iş bitmiyor"

Köklü üniversitelerin desteklenmesinin şart olduğunu ve gerek yeni açılan devlet üniversiteleri gerek ise vakıf üniversitelerindeki tıp eğitiminin iyi denetlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Tufan Tükek, sözlerini "Eğitici bulmak çok zor. Tıp fakültesini açmakla iş bitmiyor. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin durumları ile eğitim kalitesinin takibi şart. Belli periyodlarla eğitimi yerinde izlemek gerekli" ifadeleriyle noktaladı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU