Bozdağ: Yargıya güven konusunda pek çok eleştiri var, bu konuda hakim ve savcılar birinci derecede rol oynuyor

Bozdağ, "Hakim ve savcı bir hüküm verirken "benim takdir hakkım var" diye keyfine göre hareket edemez" dedi

Fotoğraf: AA

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye Adalet Akademisi'nde 25. Dönem Adli Yargı Adayları Son Dönem Eğitimi ile 16. Dönem İdari Yargı Hazırlık Eğitimi Açılış Töreni'nde, hakim ve savcı adaylarına hitap etti.

"Hakim ve savcı, oturaklı, sakin, vakarlı, onurlu, omurgalı, kişilikli, karakterli olmalı ve bunu da hayatının her anına yansıtabilmelidir" diyen Bozdağ, baskılara, tehditlere karşı da güçlü olunması gerektiğini belirtti.

"Kararlarımızı etkilemek için üzerimize etki yapmak isteyenler olabilir" diyen Bozdağ şöyle devam etti:

Şimdi sosyal medya mahkemeleri, savcıları var, gazeteler, televizyonlar var. Hakim ve savcılarımızın verdiği kararları eleştirdiği gibi, vereceği kararlar öncesi onları eleştiren hatta tehdide varan açıklamalara da şahit oluyoruz. Bütün bunlara karşı da dirençli olacağız. Dosyanın taraflarından, ideolojilerden, siyasi görüşlerden, medyadan, sosyal medyadan etkilenmeden, hak ne ise ona sahip çıkarak, hakkı tespit edip, hak sahibine teslim ederek görevimizi yapmak durumundayız.

Yargıya güven ve yargıdan memnuniyet konusunda pek çok eleştiri alındığını aktaran Bozdağ, bu konuda hakim ve savcıların birinci derecede rol oynadığını söyledi.

"Hakim ve savcı bir hüküm verirken 'benim takdir hakkım var' diye keyfine göre hareket edemez"

Hakimin görevinin, hak ve adalet ile hükmetmek olduğunu vurgulayan Bakan Bekir Bozdağ, şunları söyledi:

Hakim ve savcı bir hüküm verirken 'benim takdir hakkım var' diye keyfine göre hareket edemez. Çünkü takdir hakkı, keyfilik hakkı değildir. Hakimler, bağımsızdırlar, kararlarını anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleriyle verirler. Anayasanın 138. maddesi çok açık. Hakim ve savcı karar verirken önce anayasaya, kanuna, hukuka bakacak. Bunlara uygun vicdani kanaat edindikten sonra hükmünü tesis edecek. Eğer bir hakim veya savcının vicdanı anayasa, kanun ve hukukla bağlı olmazsa o zaman o vicdan rüzgarın önündeki yaprak gibidir. Güce göre sağa sola gider, ideolojilere göre sağa sola evrilir, geceye, gündüze, mevsime göre değişebilir. Bizim 'Vicdanımız var, vicdanıma göre hareket ettim' deme hakkımız yok. Bizim vicdanımız, anayasa, kanun ve hukuka bağlı bir vicdandır. Biz ona bağlı bir vicdanla hareket edersek, o zaman anayasaya, kanuna, hukuka uygun vicdani kanaat edinmiş ve adil bir karar tesis etmiş oluruz. Vicdanlarımızı, aklımızı, bütün muhakememizi anayasa, kanun ve hukukla bağlı ve sınırlı olduğunu asla unutmamalıyız. Bizim bağlılığımız, sadakatimiz anayasamıza, kanunlarımıza ve hukukumuzadır. Bunun dışında her türlü bağlılığı, hakim ve savcılar reddetmelidir. Hakim ve savcılarımız görevlerinde bağımsız ve tarafsız hareket etmek zorundadır. Hem anayasamızın hem de yasalarımızın en büyük emirlerinden biri budur.

"Bütün hakim ve savcı adaylarımıza bir kez daha sesleniyorum" diyen Bozdağ, "Anayasamızın, kanunlarımızın, hukukumuzun, adaletimizin adamı olun, devletimize ve milletimize sadık olun. Bunlardan asla taviz vermeyin. Eğer birileri bir gün size falanca grubun adamı, filanca ekibin adamı, falanca görüşün, ideolojinin partneri, yolcusu, yoldaşı diyorsa o zaman siz kaybetmişsiniz demektir" dedi.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU