8 Mart 2022'de Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) 13 hakem ve birçok gözlemcinin görevine aniden son vermesiyle başlayan tartışma, Tahkim Kurulu kararıyla yeni bir boyuta evrildi.
Fenerbahçe, Galatasaray ve İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü'nün ilk günden bu yana tepki gösterdiği karara, bazı Süper Lig kulüpleri olumlu karşılamıştı.
Aralarında Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Ali Palabıyık gibi deneyimli hakemlerin de yer aldığı isimler, alınan kararın hukuksuz olduğunu öne sürerek konuyu Tahkim Kurulu'na taşıdı.
Tahkim Kurulu, yapılan değerlendirmeler sonrasında başvuruları haklı buldu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi.
ŞİMDİ SON KEZ SORUYORUZ:
— Fenerbahçe SK (@Fenerbahce) March 26, 2022
Türk futbolunu bu kaosa, bu belirsizliğe, bu adaletsizliğe ve bu ciddiyetsizliğe sürükleyenler o koltuklarda nasıl oturacaklar?
Fenerbahçe Spor Kulübü https://t.co/z2ow2ZDqFS pic.twitter.com/fg3qFKIbtj
Fenerbahçe: Türk futbolunu bu kaosa sürükleyenler o koltuklarda nasıl oturacak?
Kurulun açıklamasının ardından karar vericilere tepki gösteren Fenerbahçe, Başakşehir ve Galatasaray kulüpleri, TFF'ye istifa çağrısında bulundu.
Fenerbahçe Kulübü, 8 Mart'ta söz konusu kararla ilgili paylaşımına atıfta bulunarak şu açıklamayı yaptı:
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Türk futbol tarihine geçen 8 Mart 2022'de bu açıklamayı yapmıştık. Bugün Tahkim Kurulu vermiş olduğu kararla sorularımızın haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Şimdi son kez soruyoruz: Türk futbolunu bu kaosa, bu belirsizliğe, bu adaletsizliğe ve bu ciddiyetsizliğe sürükleyenler o koltuklarda nasıl oturacaklar?
Kamuoyuna Açıklama | pic.twitter.com/423hPWRPcQ
— İstanbul Başakşehir (@ibfk2014) March 27, 2022
Başakşehir: Görev ve sorumluluklarına devam etmesi söz konusu olamaz
Başakşehir Kulübü ise Merkez Hakem Kurulu'nun 8 Mart'ta verdiği kararı "Çok yanlış bir zamanlama ile hukuka ve vicdana aykırı almış olduğu 'etik dışı' karar" olarak nitelendirirken şunlar kaydedildi:
"Kararın Tahkim Kurulu tarafından iptal edildiğini ve liste dışı kalan hakemlerin görevlerine devam edeceğini öğrenmiş bulunmaktayız. 26 Mart 2022 sadece bir tarih değil Türk futbolu ve adaletinin yanı sıra kaybolan güven unsurunun yeniden doğuşu için umutlarımızın yeşerdiği bir gün olarak yerini alacaktır. Hem talimatlardan bihaber olan mevcut Merkez Hakem Kurulu'nun hem de ülke futbolumuzun yurt içinde ve yurtdışında saygınlığını yitirmesine neden olan Türkiye Futbol Federasyonu'nun tüm bu yaşanan sürecin ardından mevcut görev ve sorumluluklarına devam etmesi söz konusu olamaz. İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü olarak Tahkim Kurulunun 'tarihi' kararının ardından sürecin henüz bitmediğini ve gelişmelerin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgilerine sunarız."
Türkiye Futbol Federasyonu yönetimini ve tüm kurullarını bir kez daha istifaya davet ediyoruz
— Galatasaray SK (@GalatasaraySK) March 27, 2022
https://t.co/tCTLYRJjfO pic.twitter.com/g2Sh8P11vD
Galatasaray: Son bir iyilik yapın ve istifa edin
Tahkim Kurulu'nun tarihi kararının ardından bir açıklama da Galatasaray Kulübü'nden geldi.
Başkan Burak Elmas'ın imzasıyla yayınlanan mesajda şu ifadeler kullanıldı:
Sayın Başkan, asli görevi olan Türk futbolunu yönetmeyi ve çürümüş hakemlik müessesesini ıslah etmeyi başaramadığından, her durumdan ucuz kahramanlık üretmeye çalışmaktadır. Sayın Nihat Özdemir, Türk futboluna son bir iyilik yapın ve istifa edin. Bu vesileyle belirtmek isterim ki yeni yönetimimizin belirleneceği seçimlerimiz tamamlanıp, mazbatamızı devrettiğimiz görevdeki son saniyemize kadar Galatasaray ve adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz.
TFF'den istifa çağrıları ve Tahkim Kurulu kararıyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi ancak kamuoyu bundan sonra ne olacak sorusunu tartışmayı sürdürüyor.
"Türkiye'de hiçbir federasyonun haberi olmadan hiçbir MHK bunu yapamaz"
Eski hakem, spor yazarı ve yorumcu Murat Fevzi Tanırlı, bundan sonra yaşanacakları, hakemlerin göreve devam edip etmeyeceğini ve istifa beklentilerini Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Yapılan hakem operasyonunu değerlendiren Tanırlı, MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu'nun yayıncı kuruluştaki konuşmasından örnek vererek, "Hiç kimsenin haberi olmadığını, tamamen MHK tasarrufu olarak bu kararı aldıklarını ve TFF yönetiminin de imzaladığını söyledi. Şimdi bu en baştan sakatlık olduğunu gösteriyor. Türkiye'de hiçbir zaman federasyonun haberi olmadan hiçbir MHK'nin -hele ki ismi böyle MHK başkanlığı için esamesi okunmayacaklar listesinde yer alan birisi başa getirilmişken- bunu yapması imkansız bir şey. Bu işin en baştan yanlış tarafı bu. Tamamen MHK üzerine top atılarak operasyonun yapılmasına izin verilmiş. Bence birinci ayak bu" dedi.
Yapılan operasyonda 'kimsenin haberi yoktu' algısının yanlış olduğuna değinen Tanırlı, "MHK üyelerinin yarısının haberi yok. TFF Yönetim Kurulu üyelerinin bir kısmının yok' diye çok sık yazıldı. Ben de Hürriyet'te 'Yokmuş' diye bir başlık atmıştım. Federasyon başkanının haberi yokmuş. En çok hakemler konusunda eleştirisi ve müdahalesi olanın Servet Yardımcı olduğu söylenir hep. Onun da haberi yokmuş. Kulüpler Birliği'nin haberi yokmuş. Rosetti'nin, Collina'nın hiç kimsenin haberi yokmuş, MHK bu kararı almış. Türkiye Cumhuriyeti'nde buna inanılmasını beklemek gerçekten komik olur. İşin bu tarafında böyle bir bilgilendirme stratejisi var federasyon ve MHK arasında" diye konuştu.
"Hakemlere 'sahtekar, satılmış, kurgulanmış' gibi hastalıklı bakış açımız var"
Meseleye görevlerine son verilen hakemlerin açısından da bakılması gerektiğini savunan Tanırlı, "Hiç kimseye somut bir gerekçe sunamadan ve kamuoyu nezdinde rencide edici şekilde görevlerine son verdiler. Zaten bu ülke hakem konusunda hastalıklı. Hep bir kötü bakış açısı, 'sahtekar, satılmış, ayarlanmış, kurgulanmış' diye bakılan on yıllardır hastalıklı bakış açımız var. Bunun sebebi de federasyondur, bütün federasyonlardır. Buna İngiltere, Almanya gibi çözüm getiremediler. İngiltere'de Premier Lig'de hakemle ilgili konuşun bakalım neler oluyor? Ki teknik eleştiri yaptırmıyorlar. Bizimki tekniği geçti, 'FETÖ'cü, bahis oynuyor' gibi her türlü yakıştırmayı yaptılar" diye konuştu.
"Çakır, üç Dünya Kupası, üç Avrupa Şampiyonası'na giden tek hakem olacaktı"
Görevlerine son verilen hakemler arasında yer alan Cüneyt Çakır'ın durumunun farklı olduğuna değinen Tanırlı, Türkiye'nin uluslararası arenadaki en başarılı hakemi için şu sözleri kullandı:
"Tabii ki Cüneyt Çakır özelinde durum başka, diğer hakemler nezdinde başka. Cüneyt Çakır da dünya tarihine geçecek bir adıma az kalmıştı. Üç Dünya Kupası, üç Avrupa Şampiyonası'na giden tek hakem olacaktı. Her birine üçer defa gidenler var ama ikisine birden giderek bunu başaran Avrupa'da bir hakem yok. Diğer genç hakemlere yazık. Her şeyden öte Fırat Aydınus'u kalsın diye sözleşmesini uzattınız. Federasyon başkanı, yönetim kuruluna demezler mi 'Bu adam geçen sene bırakıyordu, niye devam et dediniz?' diye. Son maçlarında hatalar var, cezasını çekti, devam edersiniz sezon biter. Şimdi bunların hepsini adaletsiz ve dünya üzerinde benzeri olmayan yapılandırma ile yaptılar."
"O zaman sen 'Özdemir Yargıtay'ımız diyor ama ben takmıyorum, bildiğimi yapacağım' diyorsun"
TFF Başkanı Nihat Özdemir'in Tahkim Kurulu'nun vereceği karara göre karar vereceklerini açıklamasını hatırlatan Tanırlı, MHK Başkanı Gündoğdu'nun sözleri olduğu öne sürülen ve basına yansıyan ifadeleri eleştirdi:
"Sayın Nihat Özdemir, 'Tahkim Kurulu bu işin yargıtayıdır. Hepimiz saygı göstereceğiz' dedi. Şimdi ikinci perde başladı. İkinci perdede inanılmaz şeyler oluyor. Federasyon Başkanı böyle söyledi. Üzerine hakemler Tahkim'de kazandı. MHK Başkanı şimdi seminerde diyormuş ki 'Ben bu ekiple devam edeceğim. Bunlara maç vermeyeceğim. O zaman niye bu olayı yaptın? Hakemlerin klasmanını düşürmeden yine maç vermeyebilirdin. Böyle bir hakkın vardı zaten. Türk futbolunu karıştırıp hakemleri niye kamuoyunun önüne atıyorsun? Böyle bir hakkın yok. O zaman sen 'Ben Türkiye'deki hukuk sistemine, futboldaki hukuk sistemine inanmıyorum. Federasyon üst kuruluna inanmıyorum. Nihat Özdemir yargıtayımız diyor ama ben yargıtayı takmıyorum. Kendi bildiğimi yapmaya devam ediyorum' diyorsun."
"Adı duyulmamış bir MHK Başkanı gelecek, hakemleri yapılandıracak ve TFF müdahale etmeyecek. Bu akıllıca değil"
Tanırlı, "MHK, Tahkim Kurulu kararına rağmen göreve dönmesine karar verdiği isimlere maç vermeme yetkisi var mı" sorusunu sordum.
MHK'nın bu yetkisinin her durumda mevcut olduğunu söyleyen Tanırlı, şu yanıtı verdi:
Her zaman diyebilir. 'İdmanlarını beğenmedim' diyebilir. Kulp bulursunuz. Türkiye'de bunu 'Federasyon desteklemeden yapıyorum' diyebilecek bir tane MHK yoktur. 'Federasyondan habersiz, federasyon bilgisi olmadan böyle yapıyorum' diyecek en kıdemliler bile yapamaz. Türkiye'de buna çocuklar bile inanmaz. Bu iş şimdi tamamen güç savaşına döndü. Bu işler MHK işi falan değil. Biz belki boşu boşuna MHK'ya yükleniyoruz. Çünkü gözümüzün içine baka baka 'Hiç kimsenin haberi yok. Ben istediğimi yapıyorum' deniyor. Türkiye'de adı sanı duyulmamış bir MHK Başkanı gelecek, en üst düzey hakemlerden en alta kadar istediği şekilde yapılandıracak ve buna federasyon müdahale etmeyecek. Bu akıllı bir şey değil. Bu bizim kendi genel yapımıza aykırı zaten. Ayrıca bizdeki güç gösterisi düzenine de çok aykırı.
"İstifa gelmeyecek. Bu olayda MHK-TFF bir tarafta, Tahkim-hakemler diğer tarafta" Başakşehir, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin istifa çağrılarını da yorumlayan Tanırlı, 'İstifa gelmeyecek. Dediğim gibi bu olay MHK olayı değil. Bu olayda MHK ile federasyon bir tarafta, Tahkim ile hakemler diğer tarafta. 'Nasıl oluyor' diyeceksiniz. Demek ki Tahkim Kurulu'ndakiler bir şekilde federasyondaki yönetim kurulunun kararlarına karşı çıkabilecek seviyede pozisyondalar. Sadece hukuksal olarak söylemiyorum bunu. Bunun hiç örneğini hatırlıyor musunuz? Türkiye tarihinde ben hiç hatırlamıyorum. Son 20-30 yılda hakem olarak da çok sık takip eden birisi olarak bunun olması inanılmaz bir şey. Bu tamamen güç gösterisine dönüştü. Serdar Tatlı, Zekeriya Alp istifa etti. Niye ettiler? Federasyondan kendilerine gelen kabul edilemez taleplerden dolayı istifa ettiler. Şu an böyle bir şey yok. Zaten federasyon istiyor, bilgileri var bu olaylardan? Bilgisi olduğu için de sürekli 'Yanındayız' diyorlar. Klasmanı düşürürken de 'Yanındayız' dediler, Tahkim'e rağmen de 'Yanındayız' diyorlar. Tablo dışarıdan böyle görünüyor" şeklinde görüş belirtti. |
"Bu olay Türk futbolundaki bütün rezillikleri sümen altı etti, şimşekler hakemlere çekildi"
Yaşananlar nedeniyle sezon sonunda Türk futbolunu büyük kaos beklediğini ve MHK'nın da bu duruma olanak sağladığını söyleyen Tanırlı, sözlerini şöyle noktaladı:
O kaos için kulüpler zaten bayram ediyorlardı. Bu olay Türk futbolundaki bütün rezilliklerimizi sümen altı etti, bütün şimşekler hakemlere çekildi. Ne futbol ekonomisi gündeme geldi, ne de kulüplerin kötü idaresi gündeme geliyor. Ne sahadaki kalitesizlik gündeme geliyor ne Avrupa'da takımsızlık ne de ülke puanında 20. sıraya yaklaşmamız... Bütün her şeyi ligin bitmesine 8-9 hafta kala her zamanki gibi yine hakem üzerinden ihaleye çevirmiş durumdalar. Tabii ki fırsat kollayacaklar. Önceki yıllarda 'pandemi' dediler, takımlar kaldı. Şimdi küme düşmeyi kaldırmak için takımların başvuracakları dillendiriliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
MHK, bunlara fırsat yaratacak bir hareket yapmıştır. Şimdi hakemleri resmi olarak geri almaları gerekir ama almayacaklarını söylüyorlar. Federasyon ve MHK birlikte karar aldıkları için ona federasyon karar verecek. Hangi tarafın güç gösterisi öne çıkarsa... Bu olaya artık öyle bakıyorum. Bu federasyonun kendi alacağı karar. Buna da müsaade eder, 'Tamam düşürmüyoruz bu hakemler yüzünden' derse o zaman iş başka boyutlara gider. O zaman hakemlerin daha ağır mahkeme şartlarına götürmeleri gerekir işi. Çünkü o zaman 'Bu hakemlerin yönettiği yaklaşık 150 maçta şaibe var, şike var' demiş oluyorsun. Eğer federasyon böyle bir şey derse bu tescillemiş olur. Fikren tescillemiş olur ama sonuç gerekçesiz... O yüzden federasyon ve MHK bu kararın alınmasında da bozulmasında da hep birlikte hareket edecek gibi görünüyor.
© The Independentturkish