Gelecek Partisi lideri Davutoğlu partisinin 'Gelecek Buluşmaları Yıllık Değerlendirme Kampı Açılışı'nda konuştu. Davutoğlu, 6 liderin buluşmasına yönelik Erdoğan ve Bahçeli’den gelen eleştirilere yanıt verirken, bir dönem köşe yazdığı Yeni Şafak gazetesine isim vermeden "Utanın. Bir gün yüzümüze bakacaksınız" diyerek tepki gösterdi.

"Bizimki Halil İbrahim, onlarınki Kurlar Sofrası"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 6 liderin buluşmasına yönelik eleştirilerine yanıt veren Davutoğlu, "Bahçeli, şimdi de geometriye merak salmış, onların masası yuvarlak, bizimki üçgen demiş. Türkmen diyarıdır burası, gelenektir yuvarlak masa. Halil İbrahim Sofrası'dır bu. Onlarınki Kemal Tahir'in dediği gibi Kurtlar Sofrası'dır. Onlar birbirlerini yiyerek buraya geldiler. Biz, ülkenin her köşesinde de Halil İbrahim Sofrası kurmaya geliyoruz" dedi.

"Ülkede olumlu tablo çizen bir Erdoğan ve partisi"

"Kiminle konuşsanız çile. Emekliler geçinemiyor. Kadınlarımız her gün cinayete kurban oluyor. Gençlerimiz ümitlerini kaybetmiş. Elektrik faturaları artık bir kira bedeli" diyen Davutoğlu, sözlerimi şöyle sürdürdü:

Ülkede olumlu tablo çizen bir Erdoğan ve partisi. Neymiş, küresel bir krizmiş, yurt dışındaki artış dolayısıyla oluyormuş. Bakın verilere, yurt dışındaki artış oranıyla Türkiye'nin bir değil

"Evlerini bile yönetmekten aciz insanlar bugün Türkiye'de ülke yönetiyor"

Davutoğlu, Bugün Türkiye yönetilemiyor çünkü cahiller değil ülke, hane yönetemez. Evlerini bile yönetmekten aciz insanlar bugün Türkiye'de ülke yönetiyor" derken, iktidarın yurt dışında yapılan zamlardan bahsettiğini belirterek, "ABD'de doğalgaz yüzde 23 artmış, Türkiye'de 2 katı gelmeyen ev var mı? İktidarı kenarda köşede eleştirenler, açıkça eleştiremiyor artık. Bu iktidar böyle bir korku ortamı yarattı" dedi.

"Mahallelerimizden çıkalım"

Yaratılan korku iklimini değiştirmek için yola çıktıklarını dile getiren Ahmet Davutoğlu, "Biz Gelecek Partililer farklı mahallelerden geldik ama aynı ülkenin vatandaşıyız. Kendi mahallende kalmak, kahraman kesilmek, karşı mahalleye atmak rahat bir hayattır. İktidar bunu istiyor. Toplumu kutuplaştırarak bölmek istiyor. O yüzden mahallelerimizden çıkalım çağrısında bulunduk. Çünkü biz biliyoruz ki, dar ve sığ kalıplara sıkışmış insanlarla özgürlük, ortak bir bilinç oluşmaz. Bizi ayrıştırmaya çalışanlara karşı Gelecek Partililer olarak karşı duruyoruz. Adalet diyoruz, demokrasi diyoruz insan onuruna yaraşır refah diyoruz ve biz devleti inşa eden siyasi ahlak diyoruz. Bu bilinçle çağrılar yaptık partilere" şeklinde konuştu.

"Memleket yangın yerine döndüyse suyla gidilir"

6 siyasi parti liderinin bir araya gelmesi hakkında konuşan ve "Toplandık, görüştük. Altılı masa oluştu. Selam verdik, selam aldık sünnet diyerek. Kimse kimseye kabalık yapmadı, kimse kimseye kem söz söylemedi" diyen Davutoğlu şöyle konuştı:

Bir araya gelemez dediler, bir araya geldik. Ve birileri bundan rahatsız oldu. Bir kesim, iktidar sahipleri, gidecekleri için. İkincisi de iktidarın hatalarını, iktidarın istismar ettiği manevi değerlere yükleyenler. Sokakta bir huzur oldu, güven oldu. İlk defa demokrasi tarihinde çok farklı partilerden gelen kişiler bir araya geldi. Her birimizin kitleleri, görüşleri farklı ama bir araya geldik. Çünkü memleket yangın yerine döndüyse suyla gidilir, ateşle gidilmez

"Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü özgürlüğünden bahsetmesi kıymetlidir"

Masada oturan liderlerin empati yapmaya karar verdiklerini ifade eden Gelecek Partisi lideri, "Eğer ana damarlar olarak bu ülkede laiklik varsa, o masada oturanlar 28 Şubat laikliğini değil, özgürlükçü laikliği nasıl ortaya koyacağız diye konuştuk. Milliyetçiliği nasıl insan haklarını gözeten şekilde ortaya koyduğumuzu konuştuk. 28 Şubat'a karşı gür sesle haykıranlar bugün yolsuzluğun her türlüsünü bu topluma yaşatıyorsa, önce biz ses çıkaracağız. Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü özgürlüğünden bahsetmesi kıymetlidir" dedi.

"Ülkenin her köşesine Halil İbrahim Sofrası kuracağız"

6 siyasi parti liderinin bir araya gelmesinden milletin mmenuniyet duyduğunu ancak iktidarı rahatsız ettiğini dile getiren Ahmet Davutoğlu, "Siz kimlerin peşine takıldınız?’ diyenler var. Kimse kimsenin peşine takılmıyor. Biz bu ülkenin yönetimindeyken kimsenin peşine takılmadıysak, yine yapmayız. Ama kimseyi de dışlamayız. Eğer Isparta'da benim vatandaşım donarak öldüyse beraber hareket edeceğiz. Ekonomi konusunda da görüşeceğiz. Herkesle görüşeceğiz" diye konuştu.

İktidarın önce bir araya gelemeyeceklerini söylediğini, daha sonra da oturma düzeni üzerinden eleştiri getirmeye çalıştığını belirten Davutoğlu, "Ben ‘en köşedeki yerde ben otururum’ dedim. Önemli olan nerede oturduğu değildir insanın, o insanın oturduğu yere kattığı değerdir. Bahçeli, şimdi de geometriye merak salmış, onların masası yuvarlak, bizimki üçgen demiş. Türkmen diyarıdır burası, gelenektir yuvarlak masa. Halil İbrahim Sofrası'dır bu. Onlarınki Kemal Tahir'in dediği gibi Kurtlar Sofrası'dır. Onlar birbirlerini yiyerek buraya geldiler. Biz, ülkenin her köşesinde de Halil İbrahim Sofrası kurmaya geliyoruz. Alevisi, Sünnisiyle, her görüşten insanla" şeklinde konuştu.

"28 şubat'ı en son ağzına alacak olan kişi Bahçeli"

MHP lideri Bahçeli’nin "28 Şubat'a gün vermek zilletin kendini ifşa etmesidir" şeklindeki sözlerine de yanıt veren Davutoğlu şöyle konuştu:

Sen 28 şubat'ı en son ağzına alacak olan kişisin Sayın Bahçeli. O dönem Başbakan Yardımcısı'ydın. 28 Şubat'ta baş örtüsü yasağını kim meşru kıldı? Bahçeli, Antalyalı milletvekilinin başını açtırıp öyle meclise soktu. Biz 28 Şubat kararlarıyla, Batı Çalışma Grubu ile mücadele ederken siz o grubun içindeyiz. Türk tarihini bildiğini iddia eder onu da bilmez de, kendi tarihine bilmez

"Anadili, ana sütü kadar helaldir"

Bahçeli’nin "Bakalım enkazı nasıl kaldıracaklar" diyerek iktidarın enkaz yarattığını itiraf ettiğini belirten Davutoğlu, "Kaldıracağız. Nasıl kaldırdığımızı göreceksiniz" dedi.

Bahçeli’nin kendisine "Serok Ahmet" demeyi unuttuğunu ifade eden Davutoğlu, "Ben hem Setok Ahmet’im, hem Yörük Ahmet’in hem de Tatar Ahmet’im. Haymana’da yanıma gelen bir vatandaş, "Annem Türkçe bilmezdi, sadece Kürtçe konuşurdu. Ben hem Kürtçe hem Türkçe konuşuyorum. Benim çocuğum ise sadece Türkçe konuşabiliyor’ dedi. Ana sütü ne kadar helalse anadil de o kadar helaldir" diye konuştu.

"Millete parmak sallamayı bırakın"

Kendilerinin bu ülkedeki bütün kimliklerin temsilcisi  olduklarını söyleyen Gelecek Partisi Genel Başkanı, Erdoğan’a şöyle seslendi:

Bizi devamlı 28 Şubat'tan vurmaya çalışıyorlar. Eğer bu konuda söz söyleme hakkı birilerinde varsa, bu en çok bizde vardır. 28 Şubat’tan sonra Batı Çalışma Grubu’na karşı neler yapabileceğimizi sizinle konuştu. Sayın Erdoğan, 15 Temmuz'dan sonra biz bir arada değil miydik? Size bütün milleti bir araya getirebilirsiniz çağrısında bulunduğumda, siz Bahçeli'nin ülkeyi bölme çağrısını dinlediniz. O masayı siz toplayabilirdiniz. Pandemi oldu, onu vesile edebilirdiniz. Ekonomik kriz oldu, sel oldu, felaket oldu. Liderleri bir araya getirebilirdiniz. En yakınlarınızı ihanetle suçluyorsunuz, yalnızsınız. Size hakikati yüzünüze söyleyecek kimse yok. Kendinizi Kaf Dağı'nda görüyorsunuz. Millete parmak sallamayı bırakın. Siz milletin sahibi, diğerleri de kölesi değil. İnsanların rızklarıyla oynamayın

"Sizin masanızın altında İmralı var"

HDP’nin masadaki gizli ortak olduğu ve masanın atında olduğu yönündeki eleştirilere de yanıt veren Davutoğlu, "Bakın, HDP bu ülkenin siyasi partisidir. Terörün karşısındayız ama parti kapatmaya karşıyız. Teröre bulaşan cezasını çeker, parti kapatılmaz, ilkelere sadığız. İktidarın masasında kim var? Yasakları uygulayan AK Parti, kitlesini tenzih ederim. Onların yüreklerinin dağlandığını biliyorum. Bahçeli, her krizde payı olan. Başörtü düşmanı Perinçek. Faizciler. Bir de dış mihraklar. Bu dış mihraklarla ilişkilerde hep tavır değiştiriyorlar. Sedat Peker ne oldu? BAE özür mü diledi bizden? Rabia işaretini bıraktı Erdoğan. Uygurlardan bahsetmiyor. İçerideki tavrı dışarıda gösteremiyorsunuz. Sizin masanızın altında kim var? İmralı var. Mektup bekliyorsunuz oradan. Ölmemiş olsa kardeşini tekrar televizyona çıkarırsınız" dedi.

"28 Şubat'ın tekrar yaşanmasına izin vermeyiz"

Kurdukları masanın Erdoğan ve Bahçeli de dahil olmak üzere herkese açık olduğunu ve iktidarın da bundan rahatsızlık duyduğunu savunan Davutoğlu, bir başka kesimin ise iktidarın yaptıkları yüzünden tüm dini ve milli değerlere karşı çıktıklarını belierterek,"Bunlar, başörtü yasağını isteyenler. Bu can bu tendeyken ve Gelecek Parti kadroları buradayken, 28 Şubat'ın tekrar yaşanmasına izin vermeyiz" diye konuştu.

"İktidarı destekleyen kitle hesap sormalı"

İktidara destek veren samimi kitlelere seslenen Davutoğlu, "Asla maneviyat istismarına izin vermeyin. Sizden vatan millet din diye oy olanlar iktidara gelince rantiye sınıfına geçtiyse hesabını sorun. Şehir Üniversitesi kapanırken Doğu Perinçek'e yeni bir üniversite kurma imkanı verildiğini sorun" dedi.

"Utanın, yüzümüze bakacaksınız"

Yuvarlak masa toplantısına yönelik bazı haber ve köşe yazıları için medyaya da bir sözü olduğunu söyleyen Davutoğlu, 28 Şubat döneminde köşe yazarlığına devam etmek için üniversiteden istifa ettiğini söylediği Yeni Şafak gazetesinin manşetine şu sözlerle yanıt verdi:

O gazete gerçekten yüreğimi dağladı. O gazeteye geçmişte emeği geçen bütün yazarları adına söylüyorum. Yazık. Biz o masada Kıbrıs’ı nasıl vereceğimize, ne tavizler vereceğimize karar vermişiz. Utanın. Biraz saygınız varsa utanın. Bizim olduğumuz masada Türkiye’nin bir karış toprağı bir yere verilmez. Bizim olduğumuz masada bir tek manevi değer çiğnenmez. Bizim olduğumuz masada bir tek üniversite kapatılmaz, bir tek vakfa kayyum atanmaz. Bizim olduğumuz masada hiç kimse, inancı, dini, dili, örfü, düşüncesi sebebiyle dışlanmaz. Sizler bunu biliyorsunuz. Ama elde ettiğiniz küçük menfaatler sizin bu manşetleri atmanıza sebep veriyor. Bir gün yüzümüze bakacaksınız, bir gün o manşetlerden utanacaksınız

"Daha kısa bir süre için BAE için attığınız ‘Şerefsizler’ manşetini nasıl unutuyorsunuz?’ diye soran Ahmet Davutoğlu, kendilerinin bütün eski alışkanları yok ederek riyakârlığa son vereceklerini belirterek, "İnsanların şahsiyetlerinin yok edilmesine imkan veremeyeceğiz" dedi.

Bürokratlara mesaj

Davutoğlu, "Buradan kaygıyla çalışan bürokratlara sesleniyorum; devlet kurumlarının yozlaşmasına üzülen, bize gelip anlatan bürokratlara da sesleniyorum. Bahar yakındır" dedi.

Independent Türkçe