Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’ye yönelik “Bize vermeleri gereken F35'lerimizi vermediler, hala oyalıyorlar. Şu anda da kendileriyle Savunma Bakanlığımız bazı görüşmeler yapmak suretiyle 'Bu problemi çözelim' diyoruz. Çünkü biz Amerika'yla ters yüz olmak istemiyoruz. Çünkü birçok alanda kendileriyle attığımız adımlar var. Bununla ilgili Savunma Bakanlığımız muhatabıyla bu çalışmayı da sürdürüyor. Gerek F16'ların modernizasyonu veya yeni bazı F16'ları bize vermek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içerisinde olacağız” dedi.
Erdoğan'ın, Trabzon'u ziyareti sırasında Akçaabat Halk Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya geldiği programın görüntüleri paylaşıldı.
Bir lise öğrencisinin, "Cumhurbaşkanı olduğunuzda da arkadaşlarınızla, akrabalarınızla şahsi telefonunuzla görüşüyor musunuz? İşleten olabilir, hiç numaranızı değiştirdiniz mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "İşletenlerin sayısı arttığı zaman telefonu mecburen değiştiriyoruz. Çünkü artık bakıyoruz ki bu iş aldı başını gidiyor, hemen özel kalemim diyor ki 'Başkanım bunları değiştirmemiz lazım.' Çünkü telefonlar bakıyorsun elden ele dolaştığı gibi bir de sen güzel bir ifade kullandın 'İşletenler oluyor mu?' dedin, maalesef işletenlerin sayısı arttıkça biz de değiştirmek durumunda kalıyoruz. Bunun dışında hamdolsun bütün telefon diplomasisini çok dikkatli, hassas kullanmaya gayret ediyoruz" yanıtını verdi.
Erdoğan, bir üniversite öğrencisinin, bilgisayar ve cep telefonu gibi teknolojik ürünlerle ilgili öğrencilere destek verip vermeyeceklerine, bu konuda vergi indirimi yapılmasının mümkün olup olmadığına ilişkin sorusuna, lisans öğrencilerinin burs ücretlerinin hükümetleri öncesinde 45 lira olduğunu bu rakamın bugüne kadar yapılanlarla 650'ye yükseltildiği karşılığını verdi.
Lisansüstü ve doktoraya yönelik burs ödemelerinin de asgari ücret rakamlarına tırmandığını dile getiren Erdoğan, "Sevgili kardeşimizin bu talebi bize maliyet olarak ne getirir, ne götürür bunun üzerinde Hazine ve Maliye Bakanlığıyla bir çalışma yapalım, ondan sonra da ona göre bir adım atalım" diye konuştu.
Kendisine soru sormak üzere söz alan bir öğrencinin isminin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Akrabalık var mı?" sorusunu yöneltti. Öğrencinin Samsunlu olduğunu bildirmesinin ardından Erdoğan, "Yoksa Rize Güneysu'dan mı oraya gittiniz?" ifadesini kullandı.
Babasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın babası Ahmet Erdoğan'la aynı ismi taşıdığını söyleyen öğrenci, Erdoğan'ın sorusu üzerine annesinin adının "Nebahat" olduğunu belirtti. Erdoğan ise "İşte orada ayrıldık" dedi. Erdoğan ile öğrenci arasındaki diyalog salondakilerce alkışlandı.
Rusya ile ilişkiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz hatırlatılarak, dış politika stratejisine yönelik değerlendirmelerinin sorumasına karşılık, dış politikada hedefin daha çok düşman üretmek değil, dost kazanmak olduğunu vurguladı.
Hep dost kazanmanın gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Erdoğan, "Rusya ile münasebetler, tarihinden bu yana bizim bu dönemimizdeki kadar hakikaten bir dostluk içerisinde yürümedi ve çok daha da önemlisi ticaret hacmi itibarıyla da çok ciddi ticaret hacmine bu dönemde ulaştık" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, stratejik ürünlerde Rusya ile münasebetlerin iyi bir konuma geldiğinin, doğal gaz konusunda da ilişkilerin ileri derecede olduğunun altını çizdi.
"İkinci nükleer enerji santralini yine Rusya'yla yapma durumumuz söz konusu"
Rusya ile Akkuyu Nükleer Enerji Santralinin yapıldığını hatırlatan Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Önümüzdeki yıl içerisinde, belki bu yıla da yetiştirebilirler, önümüzdeki yıl, 2023'te bu nükleer enerji santralini yapıp oradan üretime geçilecek. Biz kendileriyle bu arada ikinci bir adımı daha attık, o görüşmeleri de yaptık. O da 'ikinci bir santrale girer misiniz' diye bunları Sayın Putin ile konuştuk. Bu konuda da 'Bunun üzerinde çalışalım.' dedi. Belki ikinci nükleer enerji santralini yine Rusya'yla yapma durumumuz da söz konusu. Bir defa bizi, nükleer enerji, bunun yanında doğal gaz, birbirimize bağlama noktasında çok önemli. Dış siyasetin bana göre en önemli ayağı da bu.
S400'lerin de Türkiye-Rusya arasında önemli bir adım olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "S400 çok önemli bir taarruzi savunma sistemi" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin S400 almasından başta ABD olmak üzere uluslararası camianın rahatsız olduğunu hatırlattı.
"Bu karar bizim kararımızdır.' dedik, bu kararımızı verdik, Rusya ile anlaştık. Bu, NATO noktasında da herhangi bir olumsuzluk hiç getirmiyor" diyen Erdoğan, NATO üyesi ülkelerin silahlarını almada kendi kararını verdiğini vurguladı.
"F35'lerimizi vermediler, hala oyalıyorlar"
ABD'nin, parası ödenmesine rağmen Türkiye'ye vermediği ürünlerin bulunduğunu dile getiren Erdoğan, F35 savaş uçağı konusuna da değindi. F35'lere ilişkin ABD'ye 1 milyar 450 milyon dolar ödeme yapıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
Bize vermeleri gereken F35'lerimizi vermediler, hala oyalıyorlar. Şu anda da kendileriyle Savunma Bakanlığımız bazı görüşmeler yapmak suretiyle 'Bu problemi çözelim.' diyoruz. Çünkü biz Amerika'yla ters yüz olmak istemiyoruz. Çünkü birçok alanda kendileriyle attığımız adımlar var. Bununla ilgili Savunma Bakanlığımız muhatabıyla bu çalışmayı da sürdürüyor. Gerek F16'ların modernizasyonu veya yeni bazı F16'ları bize vermek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içerisinde olacağız.
Rusya-Ukrayna arasındaki kriz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu ay Ukrayna'ya gideceğini, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de Türkiye'ye geleceğini hatırlatarak, Rusya-Ukrayna arasındaki krizi değerlendirdi.
Erdoğan, "Bizim bütün derdimiz, Ukrayna ile Rusya arasındaki bu sıkıntının giderilmesi ve bu konuda sürekli konuşulan savaş vesaire falan... Biz Rusya ile Ukrayna arasında böyle bir savaşın olmasını asla arzu etmiyoruz. Bu, bölge için hayra alamet bir gelişme değildir. Bir NATO ülkesi olarak da böyle bir şeyi istemiyoruz, kabullenmiyoruz. NATO Genel Sekreteri Sayın Jens Stoltenberg, zaten açıklamalarıyla bir yerde bizim önümüzü de açmış oluyor. Temennim, bunu da barışla çözmüş oluruz" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarının ardından tekrar söz alan üniversite öğrencisi Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, 4 yaşındayken kendisiyle çektirdiği fotoğrafı gösterdi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde okuduğunu söyledi.
İsmi ve soy isminden dolayı yaşadıklarını da anlatan üniversite öğrencisi Erdoğan, bir halı sahayı maç rezervasyonu için aradığında, adı ve soyadını söylediğinde telefona bakan işletmecinin "Dalga mı geçiyorsun?" diyerek telefonu kapattığını, daha sonra maç yaptığı halı sahada kimliğini gösterdiği işletmecinin kendisiyle fotoğraf çektirdiğini aktardı.
Samsun'da okuyan üniversite öğrencisi Özkan Yıldız ise TEKNOFEST ve mili teknoloji hamlesi nedeniyle Erdoğan'a teşekkür etti. Yıldız, "Kardeşi kardeşe kırdıranların, üniversiteleri birbirine katanların, çocuklara silah verip dağa çıkaranların aksine siz gençlerimizi, çocuklarımızı bilime yönlendirdiniz, Türkiye'ye yeni bir ufuk açtınız. Teşekkür ediyoruz" dedi.
Bunun üzerine Erdoğan, TEKNOFEST'i damadı Selçuk Bayraktar'ın organize ettiğini, Bayraktar'ın Trabzon Sürmeneli, diğer damadı Berat Albayrak'ın ise Çaykaralı olduğunu söyledi.
Erdoğan, TEKNOFEST'in nerede yapılacağına yönelik kendisiyle yapılan istişareleri hatırlatarak, "Bu yılın en favori şehri olsa olsa Karadeniz'de Samsun olur dedik" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Samsun'da yapılacak TEKNOFEST'in muhteşem bir organizasyon olacağını sözlerine ekledi.
Ekrem İmamoğlu'nun balıkçıya gitmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'daki karla mücadeleyle ilişkin, "Kar fırtınası yaşandığı gün balıkçıya giden bir AK Parti'li belediye başkanı olsaydı, sizin tepkiniz ne olurdu?" sorusunu yanıtlarken, "Şunu çok rahat, gönül huzuru ile söyleyebilirim, bizim bu göreve getirdiğimiz arkadaşlar böyle bir zamanda kalkıp da bir balıkçı restoranına gidip orada kafayı bulmaz" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
Zaten biz arkadaşlarımızı seçerken, bu tür görevlere getirirken, buralarda seçiciyiz. Onun derdi ne olacak? Sadece hizmet olacak. Her zaman konuşmalarımızda benim söylediğim bir şey var, 'Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.' diye. Bırakın sadece karı, karın dışında da meydanda yok. Biz ise deprem oluyor, depremde neredeyiz? Arazideyiz. Bingöl depremi oldu, gece yarısı arkadaşlarımla hep beraber biz Bingöl'deydik. Simav depremi oldu, aynı şekilde oradaydık. Van'da bütün oradaki yıkımlar, şunlar, bunlar bitene kadar, ilgili arkadaşlarım, bakanlarımızla hep beraber Van'daydık. Bunlar, bakıyorsun afetler oldu meydanda yok. İstanbul'u sel bastı Beyefendi Bodrum'da. Hayat böyle devam ediyor bunlarda. Burada neyi anlatacaksın? Ama Genel Başkanın bunlara yönelik en ufak bir operasyonu yok. Biz bir defa bu tür insanlarla yürümeyiz. Gereği neyse onu yaparız. Bunlarla ilgili de konuşmak bile bize zül geliyor. Ama artık diyoruz ki 'ya sabır', inşallah 2023-2024'te benim milletim gereğini yapar.
Eren Bülbül'ün hayatını anlatan film
Erdoğan, Ceren Ece Öksüz isimli gencin, Eren Bülbül'ün memleketinden olduğunu belirterek, "Onun hayatını anlatan filmi geçtiğimiz haftalarda, annesiyle birlikte izlediniz. Neler hissettiniz?" sorusu üzerine de "Biz o akşam Binali Bey ile de orada beraberdik. Zaten şehadeti gerçekleştiği zaman, evine ziyarette bulunduk. Gerek bütün kardeşleri gerek annesi onların o tablosunu izlediğimizde gerçekten o duyguyu yaşamamak mümkün değildi. Fakat bu filmi de hakikaten arkadaşlar güzel hazırlamışlar. İyi bir emek ve TRT ile beraber bu işi yaptıkları, özellikle Ferhat Gedik teğmenle beraber orada Eren rolünü paylaşan yavrumuz, hakikaten bu eseri iyi canlandırdılar ve Ferhat Gedik teğmen de iyi bir seçim olmuş" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, filmdeki "Heyamo" türküsünü çok beğendiğini ifade etmesi üzerine, soruyu soran Öksüz, türküyü kendisinin seslendirdiğini açıkladı. Öksüz, Erdoğan'ın çok sevdiğini ve ödüllendirilmesi gerektiğini söylediği türküyü yeniden okudu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mevsim itibarıyla gençlere, antioksidan ve C vitamini açısından zengin olan nar ile portakalı karıştırarak içmeleri tavsiyesinde de bulundu.
AA