Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, teknik direktör Sergen Yalçın'ın ayrılığı sonrası göreve getirilen altyapı antrenörü Önder Karaveli ve Ceyhun Kazancı ile yeni bir yapılanmaya gideceklerini söyledi.
Çebi, Vodafone Stadı'nda düzenlenen basın toplantısında Beşiktaş'ın teknik direktörünün Önder Karaveli olacağını söyleyerek, yeni düzeni şu sözlerle anlattı:
Önder Hocam, altyapıda büyük başarılara imza attı ve atmaya da devam ediyor. Beşiktaş artık altyapıya önem veren, özkaynaklarıyla beslenen bir projeyi başlatmıştır.
Filmi biraz geriye sararsak, "özkaynak" düzeninin Beşiktaş'ın genlerinde bulunan bir olgu olduğunu görmek hiç de zor olmaz.
Beşiktaş'ın "özkaynak" devrimi, Süleyman Seba, Yusuf Tunaoğlu, Süleyman Oktay, Fuat Yaman, Ziya Doğan, Fikret Demirer, Tuğrul Çakır, Sanlı Sarıalioğlu, Sinan Engin, Metin Tekin, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar, Rıza Çalımbay, Sergen Yalçın, Ozan Köprülü, Nihat Kahveci, Necip Uysal, Adem Büyük, Korcan Çelikay, Mehmet Sedef, Batuhan Karadeniz, Muhammet Demirci ve daha nice isimlerin Türk futboluna kazandırılmasını sağladı.
"Özkaynak" sistemi Beşiktaş yönetimine adeta bir miras niteliğinde.
Ve bu miras, başta başkan Ahmet Nur Çebi, Fırat Fidan, Mehmet Ekşi, Önder Karaveli ve Ceyhun Kazancı gibi isimlerin elinde geleceğe güvenle bakılabileceğinin sinyallerini veriyor.
Başkanımız Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş Futbol A.Ş. Genel Müdürü ve Sportif Direktörümüz Ceyhun Kazancı ve Futbol A Takımımızın Teknik Direktörü Önder Karaveli'den Gündeme Dair Önemli Açıklamalar
— Beşiktaş JK (@Besiktas) January 13, 2022
https://t.co/RIoM8Sc8iJ
İzlemek için: https://t.co/YVQ0zYUfOr pic.twitter.com/pP4HPq6Su4
Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Fidan, daha önce Independent Türkçe'ye verdiği bir röportajda, "özkaynak" uygulamasıyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
Sadece bir yönetici olarak değil bir Beşiktaş taraftarı olarak da bu zorlu günlerden çıkışın en önemli unsurlarından birinin BJK Futbol Akademisi olduğunu düşünüyorum. Buraya yapılacak maddi manevi desteğin ileride hem Beşiktaş’ımıza hem Türk sporuna çok katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Bugüne kadar önemsenmemesinin ve kendi haline bırakılmasının görünmeyen faturasını da çok ağır bir şekilde ödemeye devam ettiğimizi düşünüyorum. Göreve geldiğimiz andan itibaren akademi bünyesindeki tüm arkadaşlarımla beraber gece-gündüz demeden çalışarak, bu yapının en verimli şekilde ve uzun yıllar Beşiktaş'a ve nihayetinde Türk sporuna hizmet etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bunu başaracağımıza da eminiz.
Son dönemde Rıdvan Yılmaz, Ersin Destanoğlu, Serdar Saatçı, Emirhan İlkhan, Emre Bilgin, Göktuğ Baytekin, Demir Ege Tıknaz, Emirhan Delibal gibi gençleri ön plana çıkaran "özkaynak" düzeni, Fidan'ın 2020 Aralık'ındaki sözlerini doğrular niteliğe ulaşmış görünüyor.
Burada önemli nokta ise bir dönem Türk futboluna yıldızlar kazandıran "özkaynak" düzenine ne kadar sabır gösterileceği.
Öte yandan sadece saha sonuçlarının "başarı göstergesi" olarak kabul edildiği günümüz futbolunda, Beşiktaş'ın bu düzende ne kadar ısrar edeceği.
Zira Beşiktaş'ta geçen sezonu çift kupa ile kapatan kulübün efsanelerinden Sergen Yalçın'ın bu yıl alınan başarısız sonuçlar sonrası takımdan gönderilmesi bunun en önemli örnekleri arasında yer alıyor.
"Türk futbolunun kurtuluşu özkaynaktır"
Beşiktaş Kulübü'nün eski yöneticilerinden Sinan Vardar, siyah-beyazlı kulübün yeniden ön plana çıkarmak istediği "özkaynak" düzenini ve yapılması gerekenleri Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Aynı zamanda Beşiktaş Futbol Araştırmaları Merkezi'nin (BEFAM) kurucusu olan Vardar, Çebi'nin açıkladığı "özkaynak" projesini şöyle yorumladı:
Beni takip edenler bilirler. Türk futbolunda 30 yıla yakındır hep bu projeyi söyledim ve bunun da temelini kuranlardan biriyim. 8 kulüpte başkanlık yaptım ve hep aynı doğrultuda hareket ettim. Beşiktaş'ta yönetici olduğum sürede BEFAM'ı kurdum. Bu, Türk futbolunda bir devrimdi. Bu projenin içinde Önder Karaveli, Halim Hoca, Mehmet Ekşi vardı. Yani şu anda altyapının içinde bulunanlar. Önder Karaveli de şu anda A takımda teknik direktör. Bu konu için hakikaten çok emek verdim, yıllarımı verdim ve hep aynı doğrultuda şeyler söyledim. Türk futbolunun kurtuluşu özkaynaktır.
"Her sene 15-20 transfer, geride heba olan milyarlarca dolar... Onun için Türk futbolu bu halde"
Sergen Yalçın sonrası Önder Karaveli'nin göreve başlaması sonrası hemen her açıklamasında "Bu toprağın çocuklarına olan inancımı hiçbir zaman kaybetmeyeceğim" sözlerini hatırlattım Sinan Vardar'a.
Vardar, Türkiye'deki skor odaklı futbol ikliminin bu sabrı hocaya gösterip göstermeyeceği yönündeki sorumu şöyle yanıtladı: Model bu olmalı. Bugün bakıyoruz. 2., 3. ligde her sene 15-20 transfer yapıyoruz. Geride milyarlarca dolar heba oldu gitti. Belediye kaynakları profesyonel kulüplerin futbolcu transferlerine harcandı. Onun için Türk futbolu bu hale geldi. Artık doğru projelerle ilerlemek lazım. Altınordu da bir örnektir buna. Beylerbeyi takımını 30 sene evvel anonim şirket yaptım. Türkiye'nin ilk anonim şirketiydi. O sene orada 18 yaş kategorisinde şampiyon olduk. 2. Lig'e çıktık. Tekrar söylüyorum, çok seviniyorum. Beşiktaş'ın da yaptığı bu proje inşallah bütün kulüplere örnek olacaktır. Türk futbolunun kurtuluşu özkaynaktır, gençlere dönmektir. İyi bir araştırma grubudur. Yabancıyı da serbest bırakacaklar ama 18 yaşına kadar istediği kadar futbolcu alsınlar. Bu bizi Scout ekipleriyle bütün dünyayı taramaya itecektir. Bunları yapmamız lazım. |
"Temennim, bu projenin bütün kulüpler tarafından benimsenerek Türk futbolunda bir devrim yapılması"
"Beşiktaş iyi yolda, Türkiye'de bunun öncülüğünü de yaptı" diyen Vardar, özkaynağa geçişin diğer kulüplere de örnek olması gerektiğine dikkat çekti:
Temennim, bu projenin bütün kulüpler tarafından benimsenerek Türk futbolunda bir devrim yapılması.
"'Genç futbolcularla başarı gelmez' fikri yanlış, Ajax, Dortmund yarışmıyor mu?"
"Hem oyuncu yetiştirip hem de yarış içinde olunamaz" anlayışının yanlış olduğunu ve bunu başaran birçok Avrupa kulübünün olduğuna işaret eden Vardar, şu örnekleri verdi:
Ajax yarışmıyor mu? Borussia Dortmund yarışmıyor mu? Porto yarışmıyor mu? Bu çok yanlış bir fikirdir. 'Genç futbolcularla başarı gelmez' diye bir şey yok. Ama benim bir prensibim var: Takımda 3 general, gerisi yetenekli asker olacak. Yetenekli futbolcular bulunursa neden olmasın? Mesela bunun örneği Galatasaray. Ümit Milli futbolcular vardı bir Popescu, bir Hagi bir de Taffarel'le Avrupa şampiyonu oldu Galatasaray. Aynısı Trabzonspor. 4 yıl şampiyon oldu bir tane yabancı futbolcu yok. Hepsi Trabzon'un gençleri, oradan yetişenler. Yine Beşiktaş, Metin-Ali-Feyyaz'larla şampiyon oldu. Kulüp zor durumdaydı, transfer yapamıyordu. Sayın onursal başkanımız gençleri tercih etti. O takım da dört sene şampiyon oldu. Demek ki başka doğru yok.
"Taşın altına elimi koyup, bu projeyi Beşiktaş kamuoyuna açıp para toplayarak hayata geçirmemiz lazım"
Vardar, altyapılarda tesis konusunun çok önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
60 metre plastik saha ile altyapı falan olmaz. Kendi kendimizi aldatmayalım. Beşiktaş'a mutlaka altyapı tesisleri lazım. Bunun için de Ümraniye'deki tesislerimizin yanında ormandan alınacak bölge var. İnşallah yönetim bu işi bitirirse ben de bu konuda taşın altına elimi koyup, bir proje üretip, bu projeyi de bütün Beşiktaş kamuoyuna, akil insanlara açarak ciddi bir para toplayarak bu projeyi hayata geçirmemiz lazım. Bununla bitmeyecek. Yalnız tesis değil. Altyapı, özkaynak dediğin zaman bunun akademi haline getirilmesi lazım. Ve burada mutlaka öğrenim kurulumlarıyla birçok dizi projeler üretmek gerekli.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Bir oyuncu yalnız teknik kapasitesiyle futbolcu olmaz"
Beşiktaş'ta altyapının başında olduğu dönemde 4 olan futbol okulu sayısını 120'ye çıkarttığını hatırlatan Vardar, futbolcu olacak çocukların genellikle dar gelirli ailelerin çocukları olduğunu, bu nedenle psikolojik desteğin çok önemli olduğunu aktardı:
"Beşiktaş altyapısının başındayken 4 futbol okulumuz vardı. Ben onu 120'ye çıkarttım. Ve futbolcular da çok üzülerek söylüyorum bunu maalesef az gelirli semtlerden çıkıyor. Bu çocukları altyapıya alıyoruz ve birçok futbolcu heba oluyor. Muhammet'ler, Batuhan'lar birçok futbolcu... Futbolculara biraz olsun futbol eğitimi verebildik ama bunun yanında eğitimlerini geliştirmek, sosyolojik, sosyal durumlarını geliştirmek mutlaka şart. Bir oyuncu yalnız teknik kapasitesiyle futbolcu olmaz. Eğitimle, sosyal gelişmesine, mental destekleriyle örnek mesela Batuhan'lar, Adem'ler... Beşiktaş'ta yaşam koçları olmadığı için psikiyatri desteğinden çok az faydalanıldığı için hiçbir şey olamadılar, kaybolup gittiler. Şimdi yeni çıkan yıldız dediğimiz Emirhan'lar, Serdar'lara mutlaka bu akademiyle katkı vermemiz lazım."
"Bu çocukları kaybetmeyelim"
Türkiye'de artık bu konuların konuşulması nedeniyle sevinçli ve gururlu olduğunu ifade eden Vardar, şöyle konuştu:
Çok sevinçliyim, gururluyum. Türkiye'de artık bu konular konuşuluyor ama nereden geldi Beşiktaş bu duruma? 'Bir musibet 10 fayda getirir' derler. Eğer Kovid olmasaydı, futbolcular sakatlanmasaydı bu çocuklara yer verilecek miydi? Bunun doğrusu bu çocuklara bu olaylar olmadan yer verilmesi. Rooney 16 yaşında İngiltere Milli Takımı'nda oynadı. Emirhan geçen hafta oynadı, mükemmel de oynadı. Ama dediğim gibi bu çocuklarda sapma olacak. Onun için mutlaka sosyal ve eğitim kurumlarının mutlaka destek olması lazım. Bu çocukları kaybetmeyelim.
"Medya, maalesef Türk futbol kamuoyunu yıllarca çok yanlış yönetti"
Kulüplerin özkaynağa dönmelerinde medyaya da önemli bir görev düştüğünü söyleyen Vardar, şu öneriyi yaptı:
Medya, maalesef Türk futbol kamuoyunu yıllarca çok yanlış yönetti. Bugün yabancı bir transfer oldu mu havaalanlarında karşılama, medyada tam sayfa röportajlar... Ama altyapıdan bir futbolcu çıktı mı en son çağrılırdı ama inşallah bunlar da değişecek.
© The Independentturkish