Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "KKTC ilelebet yaşayacaktır. Benim için önemli olan hem halkımın hem de Türkiye'nin desteğidir. Türkiye bir bütün olarak bizim yeni siyasetimizin arkasındadır, bir bütün olarak Kıbrıs davasına inanmıştır, sahiplenmiştir, hiçbir baskı ile Türkiye ve biz geri adım atmayacağız” dedi.
Çeşitli ziyaretler kapsamında Kırşehir'e gelen Cumhurbaşkanı Tatar, Ahi Evran Külliyesi'nde "Gençlerle Söyleşi" programında soruları yanıtladı.
Bir gencin "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la alakalı unutamadığınız anınız nedir?" şeklindeki sorusunu yanıtlayan Tatar, Başbakan iken Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Maraş'ın açılmasıyla ilgili düşüncesini ilettikten sonraki yaklaşımını unutamadığını söyledi.
Tatar, "Ben Sayın Cumhurbaşkanına mümkün olursa Maraş'ı açmak gerektiğini, bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği olmadan böyle bir işe girişemeyeceğimizi söyledim. Kendisi bana, 'Tebrik ederim, cesaretinden dolayı seni kutluyorum, açabilirsiniz' demişti. Hayatımın en mutlu gününü yaşadım. Ankara'ya davet etti beni. Müşterek düzenlediğimiz basın toplantısında bütün dünyaya Maraş'ın açıldığını ilan ettik. Benim için o, seçimi kazandığım gün kadar değerli bir gündü. Çok güzel bir anıydı benim için" diye konuştu.
Bir başka gencin "Mavi Vatan bizim için çok önemli. Avrupa, bunu neden önemsiyor, Türkler burada güçlü olmazsa neyi planlıyorlar?" sorusu üzerine Tatar, Avrupa Birliği'nin bir Hristiyan topluluğu olduğunu, Kıbrıs'ta da bir kültür ve medeniyet çatışması yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:
KKTC ilelebet yaşayacaktır. Benim için önemli olan hem halkımın hem de Türkiye'nin desteğidir. Türkiye bir bütün olarak bizim yeni siyasetimizin arkasındadır, bir bütün olarak Kıbrıs davasına inanmıştır, sahiplenmiştir, hiçbir baskı ile Türkiye ve biz geri adım atmayacağız. Geri adım atmak demek onlara evet demektir. Onlara yeter dedik. Kıbrıs'ta çok şeyler başardık. Mavi Vatan dediğimiz Türkiye için de büyük bir politikadır. Türkiye'nin geleceği çok parlaktır, büyük bir millettir. Bunlara elini verdiğinde kolunu kaptırırsın. Dolayısıyla bir şey vermek yok. Bizim vatanımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilelebet Türkiye Cumhuriyeti ile burada var olması bize yakışandır. Bu olacaktır.
Tatar, "Kıbrıs sorununun geleceğini nasıl görüyorsunuz, nasıl çözüme kavuşacak?" sorusuna, Kıbrıs'ta sorun var diye teslim olmayacaklarını vurgulayarak, şu yanıtı verdi:
Sorunu anlatmaya çalışıyoruz. AB devletlerinden İngiltere'ye, ABD'ye kadar bana gelip gidiyorlar. Onlara söylediğim bir şey var, siz taraf oldunuz, hala taraf oluyorsunuz. Kıbrıs'ta gerçekleri görmeniz lazım. Kıbrıs'ta 60 yıldır iki devlet vardır. Güneydeki Rum Cumhuriyeti Rumlara, kuzeydeki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türklere aittir. Bu bölgede bizim hakkımız, hukukumuz Türkiye ile birlikte yürütülen bir siyasettir. Biz Osmanlı'dan beri o topraklarda varız. Uluslararası anlaşmalara göre de iki ayrı halk vardır Kıbrıs'ta. Kıbrıs Rum halkının, Türk halkını boyunduruk altına almak, egemenlikleri altına almak gibi bir hakları yoktur. Çünkü biz ayrı bir halkız ve egemenliğimiz vardır. Türkiye ile anlaşmalarımız vardır. Bundan sonra bu iki devletin birleştirilmesi diye bir şey söz konusu olamaz. Kıbrıs Türk'üne dayatamazsınız, diz çöktürtemezsiniz. Kıbrıs Türk'ü yalnız değildir. Kıbrıs Türk'ü, benim Girne'den sabah kalktığımda Toros Dağları'nı gördüğü, anavatana o kadar yakın olan bir yerdir. Artık bu dönemde Türkiye'nin de Doğu Akdeniz'deki iddiaları ve ortak çıkarlarımız düşünüldüğünde bizim ayrı bir devlet olarak yolumuza devam etmemiz en büyük ulusal temennimiz ve dileğimizdir. Bu böyledir, böyle kalacaktır. İstedikleri kadar bize diretme yapsınlar, direndiğimiz gibi bundan sonra da direneceğiz. Çünkü onların isteği bizleri üniter bir yapının içine çekmek, Avrupa Birliği'nde bizleri yok etmek, Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkartmak. Böyle bir oyuna gelmeyeceğimiz için biz bunu söylemeye devam edeceğiz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin dünya devletleri nezdinde tanınması için yapılan çalışmaların sorulması üzerine Tatar, "Bizim siyasetimiz doğru siyasettir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin iş birliğinde Mavi Vatan ve Doğu Akdeniz'de hakkımızı ve hukukumuzu korumak, milletimize, ecdadımıza en büyük borcumuz. Biz zaten kendimizi kabul ettirdik. Ülkemizde 144 farklı ülkeden öğrenci var. Yılda 2 milyon turist benim ülkeme geliyor. Ülkemde farklı ülkelerden yatırımcılar var. Her türlü imkanımız vardır. Bayrağım, vatanım, milletim, askerim, güvenliğim vardır. Bu saatten sonra başkalarının hatırı için başkalarının boyunduruğu altına girmeye herhalde kimsenin evet diyeceği yoktur" şeklinde konuştu.
"Bir millet 3 devlete kadar giden bir yol, ben bunu söylüyorum ve bekliyorum"
Azerbaycan'dan milletvekillerinin 20 Temmuz Barış Harekatı Günü Kıbrıs'a geldiklerini vurgulayan Tatar, "Bize olan her türlü yakınlıklarını, samimiyetlerini ifade ediyorlar. İnanıyorum ki çok yakın bir gelecekte temaslarımız olacak, birtakım gelişmeler olacak. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki yoğun ilişkiyi biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti de bu konuda zaten bizi destekliyor. Evet biz kardeşiz. Azerbaycan ve Türkiye'nin münasebetleri bu şekilde gelişmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu kadar önem verdiği Doğu Akdeniz'deki bu adada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varlığı ve Türkiye'nin bize olan desteği, Azerbaycan ile Türkiye'nin kardeşliği, dolayısıyla bir millet 3 devlete kadar giden bir yol, ben bunu söylüyorum ve bekliyorum" dedi.
AA
