Güney Afrika'da bir Osmanlı İstihbaratçısı: Muhammed Ali Efendi

Dr. Halim Gençoğlu Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Coğrafik mesafelere rağmen Osmanlı Devleti, dünyanın her bir köşesinde mevcut olan Müslüman topluluklarla irtibat içerisinde olmuş ve halifelik müessesesinin her manada hakkını vermiştir.

Bu sebeple olacak ki İngiliz oryantalist W. Redhouse, Osmanlı Devleti'nin Ümit Burnu Müslümanlarının dini meseleleri için Güney Afrika'ya bir İslam Hukuku profesörü dahi gönderdiğini yazmaktan kendini alamamıştır. 1
 

1.jpg
Osmanlı haritalarında Ümit Burnu havalisi

 

Özellikle Sultan II. Abdülhamid devrinde milliyetçilik akımlarının imparatorluğu tehdit ettiği bir dönemde Panislamizm fikrine bağlanan Osmanlı Hükümeti, Uzak Doğu ve Afrika'ya temsilciler göndererek İslam dünyasını örgütlemeyi tasavvur etmişlerdir.

Bu gaye ile Sultan II. Abdülhamid'in Yıldız İstihbarat Teşkilatı'na hizmet eden bazı özel Osmanlı münevverlerinden birisi de Muhammed Ali Efendi adında bir gizli diplomattı ki, Osmanlı istihbaratçısı olarak neredeyse tüm Asya ve Afrika'yı gezerek bilgi toplamıştı.

İşte bu çalışma, onun Güney Afrika'daki ziyaretinde yerli Müslümanlarla olan kayda değer faaliyetlerini ortaya koymak maksadıyla kaleme alınmıştır.


Muhammed Ali Efendi kimdir?

Muhammed Ali Efendi, Gürcistan asıllı olup Fatih semti Baş Kurşunlu medresesinden icazet almış ve 1891 yılında eğitimini Mısır ve Mekke'de tamamlamıştı.

1894 yılında geri döndüğünde İstanbul saray çevresinde bilgi ve zekasıyla tanınmaya başlamıştı. Sicil kaydına göre Arapça, Farsça, Türkçe, Gürcüce, Urdu dillerini mükemmel konuşup yazabilen ve Çince, Japonca, İngilizce ve Malayi dillerini konuşabilen entelektüel ve de cesur bir karaktere sahipti.
 

2.jpg
Muhammed Ali Efendi Güney Afrika'da 1905

 

Bu dönemde Sultan Abdülhamid'in aktif çalışan Yıldız İstihbarat Teşkilatı, yurt dışında vazife yapmak için vatana ve Hilafete bağlı olan Osmanlı münevverlerini bünyesine katıyordu. 3

İşte Muhammed Ali Efendi'nin bu dönemde teşkilata girdiği anlaşılıyor. Zira Yemen'den İstanbul'a dönüşünden kısa bir süre sonra onun Arap Yarımadası'na, Çin'e ve oradan Orta Afrika'ya geçip yerli Müslümanlarla görüşmelerde bulunduğu anlaşılıyor. 4


Muhammed Ali Efendi Çin'de 

Muhammed Ali Efendi'nin Afrika kıtasından başka Uzak Doğu'da aktif görev yaptığı ve yerli Müslümanlarla ilişkiler kurduğu anlaşılmaktadır.

Fransız arşiv kaynakları Muhammed Ali Efendi'nin İstanbul'dan Japonya ve Çin'e gidip Müslüman liderlerle görüştüğünü rapor etmiştir.

Hakikaten Sultan II. Abdülhamid'in o dönemde Çin'de bir İslam Üniversitesi kurdurduğunu göz önüne alırsak, uzaktan mütevazı bir din alimi görünümlü Muhammed Ali Efendi'nin bu tarihi projede görev üstlenmiş olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır.

Şeyhülislam Cemalettin Efendi'ye danışılarak oluşturulan Çin'e gönderilmesi planlanan Nasihat Heyetinin başında Tuğgeneral (Mirliva) Hasan Enver Paşa bulunmaktaydı. 5

Yanında Kurmay Binbaşı Nazım Bey, tercüman Viçinço Kinyoli ve din alimi Müderris Mustafa Şükrü Efendi de Hasan Enver Paşa'ya refakat ediyordu. 6

Nasihat Heyeti, Çin'deki görevlerinden sonra Rusya'ya geçer ve birtakım görüşmelerden sonra İstanbul'a döner. Çin'den gerekli istihbaratı sağlayan nasihat heyeti, görevi Muhammed Ali Efendi'ye devreder.

Muhammed Ali Efendi bir gezgin gibi giyinerek Çin'e gider ve aldığı istihbarat doğrultusunda önde gelen Çinli müslüman liderlerle görüşmelerde bulunur. 7

Sırma, bir çalışmasında İkinci Sultan Abdülhamid devrinde Çin'e gönderildiğini ifade ettiği Osmanlı gizli diplomatı Muhammed Ali Efendi'nin Çin'de birçok şehri gezerek görüşmelerde bulunduğunu kaydetmiştir. 8

Muhammed Ali Efendi'nin Güney Afrika'daki faaliyetlerinden bahsetmeden önce Sırma'nın Fransız arşivlerinden temin ettiği belgede Fransa'nın Çin'de bulunan elçisi Muhammed Ali Efendi'nin faaliyetlerinden endişe duyarak konuyu Fransa Hariciyesine sunduğu rapora göz atalım. 


Fransa Cumhuriyeti Çin Elçiliği, Pekin

1902

Sayın Delcase,

Bir seneden beri Pekin bölgesi Müslüman şefleriyle temas kurmasına izin verdiğim M. Bonin'in kurduğu ilişkileri 3 Haziran tarihli mektubumla takdim etmekle şeref duydum. Sultanın gizli bir ajanının Çin'e gönderildiğini duydum. Adı Muhammed Ali olan görevli Pekin'de Mandchoue merkezinin iki dini liderinden biri olan İmam Wang'ın evine misafir oldu. 

İstanbullu olan Muhammed Ali İstanbul mollalarının elbisesini giyinmekte ve kendisine Uzak Doğu'daki dindaşlarını ziyaret etmek için tatile çıkmış bir turist hoca süsü vermiştir. O bundan 4 yıl evvel de muhtemelen aynı görevle buralara kadar gelmiş ve Malezya, Siam, Kosinşin ve Japonya'yı ziyaret etmiştir. Şimdi ise İstanbul'dan itibaren, Bombay, Singapur, Batavia, Bangkok, Saigon ve Şangay'a uğradıktan sonra gittiği Japonya'dan geliyor. Türkiye'nin Batavia konsolosluğundan vize ettirilmiş olan normal bir pasaport taşımaktadır. Muhammed Ali'nin Japonya'da Yokohama limanında bir camii inşaası için Japon devlet adamları ile Yokohama'daki Müslüman tüccarlarla görüşmeler yaptığı anlaşılıyor. 

Muhammed Ali fevkalade Arapça konuşmakta ve bu onu Kur'an okuyabilmek için Arapça öğrenmiş olan Müslüman liderleriyle kolayca anlaşmasını sağlıyor. Muhammed Ali biraz da İngilizce bilmektedir. 

Bu birkaç teferruatın zatı alinizi ilgilendireceğini ve Fransa'nın Uzak Doğu'da Çin Müslümanlarına karşı yukarıda zikri geçen raporlarda söylediklerimi doğrulayacağını düşündüm. Samimi saygılarımın Sayın Bakan tarafından kabulü dileğiyle

İmza


Belgeden de anlaşıldığı üzere Fransız elçisini endişelendiren Osmanlı istihbaratçısı Muhammed Ali Efendi'nin Uzak Doğu'daki Müslüman alimlerle olan temasları dikkate şayan gelişmeler olarak kaydedilmişti.

Fransız elçisine göre asıl gayesinin ne olduğu iyice bilinmeyen bir Türk heyeti, iki sekreter, iki alim ve iki başıbozukla birçok personelden oluşmakla birlikte bunların Fransızların Hindu-Çin sömürgelerine komşu olan bölgelerde çok sayıda Müslümanın olması sebebiyle yakından izlenmesi gereken Panislamist temayüllerin bir işareti olabilirdi. 9 


Muhammed Ali Efendi, Şangay şehrinde meşhur imamlardan Wang Haoren (Harun) ile görüşerek Halife II Abdülhamid'in Çinli Müslümanlara olan muhabbetini ve Pekin'de yapılmasını arzu ettiği bir İslam Üniversitesi'nden bahseder.

Muhammed Ali Efendi'nin görüşmeleriyle temelleri atılan dostlukların neticesinde imam Wang Haoren İstanbul'a gelerek Sultan Abdülhamid'le de görüşmüştü.

Birtakım görüşmelerden sonra Çin'e dönüşte yanına Ali Rıza Efendi ve Bursalı Hafız Hasan Efendiyi alarak Osmanlı Devletini Çin Müslüman toplumuna anlatmaya başlar. Akabinde Çin'in başkenti Pekin'de Dar'ul Ulumi'l Hamidiye Üniversitesi kurulur.  


Muhammed Ali Efendi Güney Afrika'da

Müslüman toplumunun ihtiyacına göre her tarafta farklı vazifeler ifa eden Muhammed Ali Efendi'nin Güney Afrika'ya gelme sebebinin Hicaz Demiryolu projesinin takibi ve kontrolü konusunda olduğu anlaşılmaktadır.

Bu konuda en önemli belgeler Güney Afrika arşiv kaynaklarında mevcut olup, Müderris Hişam Nimetullah Efendi ile alakalı Hicaz demiryolu madalyalarının dağıtımıyla alakalı iki dosyada mevcuttur.  
 

3.jpg
Müderris Hişam Nimetulah Efendi Hicaz demiryolu projesi için Medine'de, 1904

 

Müderris Seyid Ebubekir Efendi'nin oğlu olan Hişam Nimetullah Efendi, ağabeyi Ahmet Ataullah gibi Osmanlı Devleti'nin birer temsilcileri olarak Güney Afrika'da çalışmalarda bulunup Sultan Abdülhamid II tarafından Mecidiye Nişanı ile mükâfatlandırılmıştılar. 10 

Hişam Nimetullah Efendi ile ilgili bir dosyadaki belgelere göre Osmanlı Devleti'nin gönderdiği Hicaz Demiryolu madalyalarını törenle sahiplerine verilmesi için Cape Sömürge Hükümetinden izin alındığı belirtiliyordu. 11

Aynı dosyada ödüle layık görülenlerin isimleri ile arkasına ingilizce not edilmiş "Törende Kur'an okuyan Mevlana Muhammed Ali" şeklinde bir resim de mevcuttu. 12

Hakikaten Güney Afrika'daki Hint Müslümanlarının o dönemdeki meşhur yayını 'Indian Opinion' gazetesinde de Muhammed Ali Efendi'nin ziyareti aynı isimle kaydedilmişti.  
 

4.jpg
Durban Șehrinde Hilal'i Ahmer Cemiyeti mensupları Osmanlı Konsolosu Ohannes Efendi ile,1912

 

Osmanlı arşiv belgeleriyle Güney Afrika arşiv belgeleri karşılaştırıldığında Muhammed Ali Efendi'nin Osmanlı Devleti'nin Afrika'yı birkaç kez ziyaret ettiği anlaşılıyor.

Zira 1905 ve 1906 tarihlerinde Muhammed Ali Efendi'nin iki kez Güney Afrika'nın çeşitli şehirlerinden haberler vermekte ve bunların bazıları Güney Afrika haberlerinde de yer almaktaydı. 13

İstanbul'a Güney Afrika'dan gönderdiği ve 11 Temmuz 1905 tarihinde İkdam gazetesinde neşredilen mektup, ilginç bilgilere yer verdiği kadar Muhammed Ali Efendi'nin faliyetleri hakkında da mühim malumatlar içeriyordu: 14

"Dört günden beri Güney Afrika'nın Natal memleketinin Durban şehrindeyim. Buraya gelir gelmez ilk işim Müslümanlarla temas kurmak oldu. Buradaki dindaşlarımızın halleri beni oldukça memnun etti. Bu memleketin en zengin ve çalışkan sakinleri Müslümanlardır. Cümlesinin Halifemize sadakati kâmilen merbut ve makamı Hilafeti İslamiyeye ve saltanatı azimi Osmaniyeye son derece bağlı buldum.

Onların en büyük mutluluğu bu bağlılığı sürekli tekrarlamak oluyor. Bir sene sonra İstanbul'a gelmeye karar veren Osman Ahmed ve Hacı İbrahim Efendiler daha şimdiden sevinçlerini belli ediyorlar.

Bu zatlar akşam yemeğine evlerine beni davet ettiler. Kendilerini İstanbul'un sadık bendeleri addeden bu zatların sofrasında bulunmaktan büyük bir şeref duydum. Cape'te ikamet etmekte olan İslam Cemiyeti reisi Hacı Hişam Nimetullah Efendi de Durban da idi. Kendilerini ziyaret ettim." 15


Güney Afrika'da Hicaz Demiryolu projesi için yardım toplayan Hint Müslümanlarından Osman Ahmed Efendi, Muhammed Ali Efendi ile görüşmüştü.

Akabinde Bab-i Ali'den gelen davet üzerine 1906 yılında Osman Ahmed İstanbul'a giderek Sultan Abdülhamid'in huzuruna çıkmış ve mecidiye nişanıyla mükâfatlandırılmıştır. 
 

5.jpg
Osman Ahmed Efendi, Güney Afrika'nın Natal  şehrinde iş yerinin önünde eşi ve Hint Müslüman çalışanlarıyla, 1908

 

Natal ve Durban havalisindeki Müslüman liderlerin Hicaz Demiryolu projesi için örgütlenmesini sağlamış olması, Güney Afrika sömürge hükümetini endişelendirmiş ve dönemin Güney Afrika devlet başkanı Paul Kruger Osmanlı konsolosunu bu faaliyetler konusunda resmi olarak uyarmıştı. 16  

Osmanlı gizli diplomatı olarak vazife yapan Muhammed Ali Efendi'nin ikinci kez Güney Afrika ziyareti ise 1906 yılının Haziran ayına tesadüf etmiştir.

Yerel kaynaklardan anlaşıldığına göre, Güney Afrika'nın Hint Müslümanlarına misafir olan Muhammed Ali Efendi için Potchefstroom şehrinde M.E. Nanabhay'ın başkanlığında Abdul Rahman tarafından özel bir davet verilmiştir.

Habere göre Mevlana Muhammed Ali, Afrika'yı turlayan bir alim olup tevazu sahibi bir gezgindir. Bu vesileyle esas kimliğini saklamış olduğu anlaşılmakla birlikte onun birçok lisana hakim olduğu ve Mekke ve Medine'nin koruyucusu Osmanlıların Anadoluyu nasıl bir İslam ülkesine dönüştürdüklerini Muhammed Ali'den heyecanla dinledikleri kaydolunmuştu.

Şimdi ise Sultan Abdülhamid Han'ın İslam dünyasının halifesi olarak Hicaz Demiryolunu inşa ederek Osmanlı Hilafetinin tüm İslam alemine karşı vazifesini yaptığını Güney Afrikalı Müslümanlara anlatmıştı.

Bununla birlikte Muhammed Ali Efendi'nin onuruna verilen yemekte okuduğu Kuran'ı Kerimden çok etkilendikleri ve onun çok bilgili olduğu halde mütevazı kişiliğinin esasında Türklerin genel bir karakteristik özelliği olduğu vurgulanmaktaydı. 17

Muhammed Ali Efendi için verilen yemek "Padişahım çok yaşa" nidalarıyla son bulmuştur. 
 

6.jpg
Güney Afrika gazetelerinde "seçkin bir misafir" diye tanıtılan Mevlana Muhammed Ali Efendi, 1906 yılında Cape Town Nurul Hamidiye Camiini ziyaret etmişti

 

Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde Muhammed Ali Efendi'ye ait bir belge de ise Ümit Burnu'ndan vize edilmiş pasaportla İstanbul'a gelen Çin ve Hindistan'a ilim tahsili için gitmek istediğini söyleyen Muhammed Ali'nin ifadelerinin sahih olup olmadığının araştırılması talep edilmekteydi. 18 

"Saltanatı seniyye Ümit Burnu fahri şehbenderliğince vize edilmiş pasaportu hamilen bir kere İstanbul'a gelmiş olan talebeden Batumlu Hacı Muhammed Ali İstanbul'da olduğu müddetinde elindeki tezkeresi ile Hicaz tarafına gidemeyip Cidde'den aldığı pasaportla dini ilimler okutmak için Çin ve Hindistan'a gitmişti.

Daha sonra Ümit Burnu Şehbenderliğinden pasaportunu vize ettirerek İstanbul'a dönmüştü, İfadesinde kendisinin daha önce Çin'e gönderilmek üzere tayin olunan heyete dahil olacağının Maarif Nezareti Vekaleti tarafından bilindiğini ve Hariciye Nezaretince de kendisinin tanındığını söylemişti.

Özellikle Hariciye Nezareti yazı işleri müdürü Nuri Bey ve İstişare Odası müdür yardımcıları ile Hariciyenin diğer mensuplarının kendisini yakinen tanıdıklarını, bu konu da gerekli tahkikat için durumunun onlara sorulmasını istiyor."


Bu bilgiye göre dikkat çekmemek için normal vatandaş pasaportu taşıyan İstihbarat dairesinden Muhammed Ali Efendi'nin Hariciye nezaretinin dahi konumundan haberdar olmadığı anlaşılmaktadır.

Güney Afrika'ya gönderilen başka diplomatların kayıtlarından da anlaşıldığına göre buna benzer yazışmalarla hariciye nezaretinde dahi bazı bilgilerin gizli tutularak üstü kapalı rapor edildiği görülmektedir. 19   


Sonuç 

Osmanlı Devleti'nin Sultan Abdülmecid döneminden bu yana Güney Afrika havalisiyle olan ilişkileri belli bir ölçekte yol almış ve bu ikili görüşmeler resmi devlet münasebetleri çerçevesinde gelişmiştir.

Fakat özellikle Sultan II. Abdülhamid döneminde bu ilişkilerin kayda değer bir şekilde ilerlediği gerek Güney Afrika arşivindeki yüzlerce belgeden gerekse Osmanlı arşivindeki belgelerden anlaşılmaktadır.

Bu bağlamda Güney Afrika'daki kayıtlara göre Sultan II. Abdülhamid döneminde Uzak Doğu'ya gönderilen istihbaratçılarından birisi olan Muhammed Ali Efendi, Panislamizm siyasetini İslam dünyasında canlandırmak için Çin, Japonya, Malezya ve Afrika ülkelerine ziyaretlerde bulunmuştur. 

Muhammed Ali Efendi gibi birçok Osmanlı temsilcisi veya gizli diplomatlarından Panislamizm siyasetini canlandırmak için Afrika ve Asya'nın bozkırlarında köy kasaba demeden gezindikleri aşikardır.

İşte tarihte kaybolmuş Osmanlı vatanperverlerinden birisi olan ve dünyayı gezip Sultan II Abdülhamid'in hizmetinde istihbarat toplayan bu seçkin zümre, yaşadıkları dönemde kimliklerini gizli tutmuş olsalar da, tarihin penceresinde yaptıkları hizmetler hafızalarda menkul kalacak ve yeni nesillere ilham vermeye devam edeceklerdir. 

 

 

Notlar:

1.  James W. Redhouse, A Vindication of the Ottoman Sultan's Title of 'Caliph' (London, 1877), p. 18. 62
2.  Revve Du Monde Mussulmane, August-September 1907, Hadji Mohammed Ali (Vakif) No: IX Vol. III. S. 120, Paris.
3.  Gör Emre, 2015, II Abdülhamit’in Hafiye Teşkilatı, s. 24, Ötükent Neşriyat, Istanbul.
4.  Sırma İhsan Süreyya, 1977, Fransanın Kuzey Afrikadaki Sömürgeciligine karşı  Sultan II Abdulhamid’in Panistlamist faaliyetlerine ait birkac vesika, Sayı, 7-8 Sayfa, 157..Tarih Enstitü Dergisi, Istanbul
5.  Hasan Enver Paşa Şair Nazım Hikmet’in dedesidir. Bkz, Havana'da Türk Tutkusu, Ernesto Gomez Abascal, Çev: Mehmet Necati Kutlu & Ceren Karaca, s. 23, Everest Yayınlar, Istanbul
6.  Mustafa Şükrü Efendi eski başbakan Bülent Ecevit’in dedesidir. Bkz, http://www.arkaguverte.com/medyaciklar/bulent-ecevit-bakin-nasil-bir-aileden-geliyordu-10093/
7.  Sırma İhsan Süreyya, 2016, Belgelerle II Abdülhamid Dönemi, sayfa. 115, Beyan Yayınları
8.  Sırma İhsan Süreyya, 2016, Belgelerle II Abdülhamid Dönemi, sayfa. 130, Beyan Yayınları.
9.  Age, Sırma, s. 140, 156
10.  Gencoglu  Halim,  The first Muslim politician of South Africa Ahmet Ataullah Bey, 1865 – 1903, s. 130, New Contree: 2015 No 69 [13], Northern University, South Africa 
11.  Cape Town Milli Arşivi MOIB    2/3392    561    Effendi, Hesham Neamotollah. Insolvent Liquidation and Distribution    1911
12.  Cape Town Milli Arşivi MOIB    2/3168    177    Effendi, Hesham Neamotollah. Insolvent Liquidation and Distribution 1907    
13.  Indian Opinion, 30 Haziran 1906, A Distinguieshed visitor from Turkey. South Africa
14.  Gençoğlu, Halim. 2018. Güney Afrika'da zaman ve mekân: Ümit Burnu'nun umudu Osmanlılar. Istanbul.
15.  İkdam, 11 Temmuz 1905, Cenubi Afrika’dan Mektup. No, 3999. Sayfa. 3-4, Istanbul
16.  Gençoğlu Halim, 2016, Güney Afrika'da Osmanlı İzleri, s. 94, Tezkire Yayınları, Istanbul
17.  İndian Opinion, 30 Haziran 1906, A Distinguieshed visitor from Turkey.
18.  BOA, Hicri,1322,  ZB.338-131 R-25
19.  Gençoğlu, Halim. 2018. Güney Afrika'da zaman ve mekân: Ümit Burnu'nun umudu Osmanlılar. Istanbul.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU